Milli Eğitim binasını da yeniliyor
"Öğretmenim" yazı dizisi için dün Ankara'daydım. Bakan Çelik ve Personel
Genel Müdürü Remzi Kaya ile görüşecektim. Bakanlığa gittiğimde bir şantiye alanı
ile karşılaştım. Bakan ve üst düzey bürokratların bulunduğu yönetim binası,
tümüyle yenileniyormuş. Bakan Bey de geçici olarak Beşevler'deki Eğitim Teknolojileri
Genel Müdürlüğü'nün bulunduğu kampüse taşınmış. Görüşmemizi orada gerçekleştirdik.
Eski bir Ankaralı olarak buranın değişim sürecine ayak uydurmak zor oluyor.
Her gidişimde farklı yapılar, farklı yollar, farklı düzenlemelerle karşılaşıyorum.
Havaalanından kente giderken dağda, tepede gecekondular vardı. Hepsi yıkılmış.
Sadece camiler kalmış. Cemaatin olmadığı yerde camilere kim gidecek? Akla hemen
o geliyor. AKP iktidarı, herhalde, cami yıkan iktidar olmamak için onları öyle
kendi haline bırakmış...
Kanser yapan bina
Milli Eğitim Bakanlığı'nın tepeden tırnağa tadilata uğrayan yönetim binası,
inşaatında asbestli yapı malzemeleri kullanılması nedeniyle, tedirginlik yaratıyordu.
Bu binada uzun süre görev yapan eski müsteşarlardan Bener Cordan ve Müsteşar
Yardımcısı Kenan Kolukısa kanserden vefat etmiş, Basın Müşaviri Murat Eşkinat
ve diğer bazı üst düzey bürokratlar da uzun süre kanser tedavisi görmüşlerdi.
Bakan Bey'e, inşaatı kastederek şaka yollu, "Ooo, sağlığınıza önem veriyorsunuz"
dedim. Güldü. "Söylentilerle kesinlikle ilgisi yok. Yapıldığından bugüne
tadilat görmemiş. Üstelik yerleşim planı da çok kötüydü. Restorasyon maliyetine
de Vakıfbank sponsor oldu" dedi.
Gerçekten de kullanışlı bir mimari tarzı yoktu. Hemen her bakan kendisine farklı bir mekân yaratmaya çalışırdı. Makam odası, 80'li yıllarda, cadde tarafındaydı. 90'larda eski başbakanlığın bulunduğu arka tarafa taşındı. Sonra sanki kat ve yer değişiklikleri oldu. Şimdi tekrar Atatürk Bulvarı'na bakan ön tarafa taşınacakmış...
abbas güçlü/milliyet