Öğrenci işte böyle küstürülüyor

Yeni bir öğretim yılı daha artılarıyla, eksileriyle başladı. Ama daha ilk günden itibaren, bu öğretim yılının, önceki yıllardan çok daha sancılı geçeceğinin işaretleri geliyor.
Bakan Çelik, diğer bakanlar gibi etliye, sütlüye karışmayanlardan değil. Arı kovanına çomak sokmaktan da kaçınmıyor. Hem gözü kara hem de çok yoğun bir çalışma temposu var. Bu yüzden en çok tartışılan bakanlar arasında yer alması da doğal.

Yeni öğretim yılındaki değişikliklere geçmeden önce, OKS'ye giren öğrencilerin yaşadığı hayal kırıklığına, son bir kez daha değinmek istiyorum. Bu yıl için geç kalınmış olsa da, en azından gelecek yıl için bazı dersler çıkartılır!

Anadolu liselerinde şu anda yüzlerce kontenjan açığı bulunuyor. Kapılarında ise yüz binlerce öğrenci ve anne baba bekliyor. Bakanlık, hangi akla hizmetse, diğer tüm liselerde kayıtları geçen hafta sonuna kadar uzatırken, sadece anadolu liselerinde dondurdu. Bu yüzden öğrenciler de, veliler de perişan durumda. Devlete, hükümete ve bakana karşı kırgınlık içerisindeler. Haksız da sayılmazlar...

Her yıl hemen her konuda o kadar çok kırgın yaratıyoruz ki, anketlerde, "Türkiye'de yaşamaktan mutlu musunuz?" sorusuna verilen cevapların, giderek negatife dönüşmesi bu yüzden.

Gelecek yıl, kolejler sınavı ve OKS birleştirilmeli ve soru sayısı da mutlaka artırılmalıdır. Yoksa bu yıl yaşanan kargaşa ve üzüntüler artarak devam eder. Bizden hatırlatması!

Her şey sil baştan
2005/2006 öğretim yılı, bir değişim yılı olacak. Hangi konuda ne kadar mesafe kaydedilecek, onu öğretim yılının sonunda göreceğiz. Atılan adımların ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğunu da ancak yıllar sonra fark edeceğiz.

Köy enstitüleri, eğer siyasi nedenlerle kapatılmamış olsaydı, bugün çok farklı bir Türkiye ile karşı karşıya bulunurduk. Tüketen değil, üreten, işsizlikten kıvranan değil iş kuran insanlarımız çoğunluğu oluştururdu. Ama yapılan hata ancak yıllar sonra anlaşıldı.

Şimdi de anadolu liselerinin hazırlık sınıfı kaldırıldı, yabancı dille eğitime son verildi. Bunun ağır faturası da yine yıllar sonra ortaya çıkacak. Kolejlerde zengin çocuklarına hazırlık sınıfı ve yabancı dille eğitime izin vereceksiniz, fakir fukaranın gittiği anadolu liselerinde yasaklayacaksınız. Ondan sonra da ortaya çıkıp haktan, hukuktan, eşitlikten bahsedeceksiniz. Olmaz böyle şey!

Bu öğretim yılında değişime uğrayan, elbette sadece anadolu liseleri değil. İşte bazı konu başlıkları:

Müfredat. Sil baştan değişti.
Liseler 4 yıla çıktı. Niye çıktı, hâlâ kimse anlayamadı.
Kariyer sınavı. Öğretmenler de yarış atı olacak.
İnternetten nokta atama. ÖSYM'nin yapamadığını, MEB başardı.
Bilgisayarlı eğitim. Bu konuda çok yol kat edildi.
100 Temel Eser. İyi oldu ama diğer kitaplar okullara sokulmuyor.
Öğretmen atamaları. Yine son dakikaya kaldı.
Çelik ve arkadaşlarına bu zor süreçte, canı gönülden başarılar diliyoruz. Onların başarısı, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği için çok önemli...

abbas güçlü/milliyet