Danıştay'ın Harcırah Kararı Ne Anlama Geliyor?

Danıştay İkinci Dairesinin harcırahlardaki zaman aşımına ilişkin kararını dün yayımlamıştık. Bu karar idari işlemlerdeki 60 günlük zaman aşımına yeni bir boyut kazandıran önemli bir karardır. Bu nedenle kararın yorumu üzerinde bir değerlendirme yapmak gerekmektedir. Sitemiz editörleri konuya ilişkin bir değerlendirme yapmış olup, bu değerlendirmeye ulaşmak için tıklayınız.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 23 Eylül 2005 00:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Danıştay İkinci Dairesinin kararına ulaşmak için tıklayınız.

İdari işlemlerde dava açma süresi 60 gündür. Bu nedenle sitemize 2002, 2003 veya 2004 yılındaki harcırahlarının alıp alamayacakları yönünde soru soran ziyaretçilerimize genel olarak olumsuz cevap vermekteydik. Zira 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununa göre dava açmalarda zaman aşımı süresi 60 gündür. Yani ya kamu kurumunun cevaından itibaren 60 gün içinde ya da kamu kurumuna başvuru yapılmış ama 60 gün içinde hiç cevap alınamamış ise bu 60 günlük sürenin sonundan başlamak üzere 60 gün içinde idari yargıda dava açmak gerekmektedir.

Bu nedenle Bütçe Kanunlarındaki hükümlerden dolayı 2002, 2003 yıllarında harcırah alamayanlardan dava açmayanların şimdi dava açıp davayı kazanma ihtimalleri yoktur.

Peki Danıştay İkinci Dairesinin kararı ne anlama gelmektedir?

Danıştay İkincisi Dairesi verdiği karar 2002 yılındaki bir olaya aittir. 2002 yılında da harcırah verilmiyordu. Ancak, harcırah verilmemesi 2002 yılı Bütçe Kanununa konulan hükümden kaynaklanmaktaydı. Ancak, Anayasa Mahkemesi 2002 yılı Bütçe Kanununun ilgili hükmünü iptal etmiş ve bu iptal kararı 28/03/2005 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

İşte bu iptal kararı üzerine bir memur Milli Eğitim Bakanlığına başvurmuş ve 2002 yılındaki harcırahını istemiştir. MEB, zaman aşımını gerekçe göstererek bu istemi reddetmiştir. Söz konusu memur daha sonra idari yargıda dava açmıştır. İdare mahkemesi memur lehine karar vermiş ve davanın süresinde açıldığını belirtmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı bu kararı temyiz etmiş ve temyiz istemini Danıştay İkinci Dairesi karara bağlamıştır.

Danıştay verdiği kararda şu açıklamalara yer vermiştir. "?açıktan atanmak suretiyle 27/9/2002 tarihinde öğretmen olarak ilk defa memuriyete başlayan davacı, atandığı tarihte yürürlükte bulunan 2002 Mali Yılı Bütçe Kanununun 6. maddesinin (g) bendindeki "ilk defa veya yeniden göreve alınanlar ile bunların aile fertlerine harcırah ödenmeyeceği ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu ile diğer mevzuatın bu fıkraya aykırı hükümlerinin uygulanamayacağı" na ilişkin açık hüküm karşısında, 6245 sayılı Harcırah Kanununun 59. maddesi çerçevesinde göreve başladığı tarihten itibaren bir aylık süre içerisinde harcırah bildirimi düzenleme veya aynı süre içerisinde 2577 sayılı Yasanın 10. maddesine göre başvurma olanağına sahip değildir. Dolayısıyla davacı hakkında uygulanma olanağı olmayan 6245 sayılı Harcırah Kanununun 59 uncu maddesinin, davacının, harcırah verilmesi isteminin reddi üzerine açacağı davada dava açma süresinin hesaplanmasında dikkate alınması düşünülemeyeceği ifade edilmektedir."

6245 sayılı Harcırah Kanununun 59'uncu maddesinde, sürekli bir görevle veya geçici bir görevle başka yere gönderilenlerin memuriyet mahallerine dönüşlerinden itibaren bir ay içinde harcırah beyannamelerini doldurmaları halinde harcırah verileceği belirtilmiştir. Konnuya ilişkin 59'uncu madde hükmü şu şekildedir: "Daimi memuriyetle bir yere gönderilenler gidecekleri mahalle varış tarihinden ve muvakkat vazife ile gönderilenler de memuriyetleri mahalline dönüş tarihlerinden itibaren bir ay zarfında harcırah beyannamelerini, evrakı müspiteleri ile birlikte dairesi amirine tevdi ederler. Memurun kendisinden evvel veya sonra hareket eden ailesi için avans para verildiği takdirde bu bir aylık müddet, ailenin evvel gitmesi halinde memur veya hizmetlinin yeni vazifesi mahalline varış tarihinden ve sonra gitmesi halinde de bunların memur veya hizmetli nezdine muvasalatları tarihinden itibaren hesap olunur.Beyannameyi alan daire amirleri bunu vize ettikten sonra taşrada mahallin en büyük malmemuruna ve merkezde de alakadar mali mercie vermekle mükelleftirler?"

Danıştay ilgili memurun Kanun hükmünden dolayı harcırah bildirimi düzenleme olanağına sahip olmadığını bu nedenle de Anayasa Mahkemesinin kararının ardından idareye yapılan başvuru üzerine açılan davanın süresinde açıldığını belirtmektedir.

BU KARAR KİMLERİ ETKİLEYECEKTİR?

Burada yapacağımız yorumlar tümüyle memurlar.net editörlerinin şahsi fikirleridir. Açıklamalarımızın bu çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir.

1- Bu karar 2002 veya 2003 yılındaki bütçe Kanunlarındaki hükümlerden dolayı harcırah alamayanları kapsamamaktadır. Zira bu bütçe Kanunların ilgili harcırah hükümleri hakkında iptal kararı verilmiş olup, davanın bu iptal kararının ardından bir aylık sürede idareye başvurularak açılması gerekmektedir. Dolasyıyla 2002 ve 2003 yılı Bütçe Kanunlarındaki hükümlerden dolayı harcırah alamayanlar yine harcırah alamayacaktır.

2- Harcırahlar 6245 sayılı Kanuna göre verilmektedir. Bu Kanunun 12.8.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 4969 sayılı Kanunla değişiklik yapılmış ve daha önce Bütçe Kanunlarında yer alan açıklamalar ana kanuna yani 6245'e eklenmiştir. Anayasa mahkemesi 6245 sayılı Kanununun 10. maddesinin birinci fıkrasının başına getirilen "Kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere" hükmü iptal etmiştir. Bu hükümden dolayı 12.8.2003 tarihinden bu yana eş, sağlık, istek durumundan dolayı yapılan atamalarda harcırah verilmemektedir. Ancak Anayasa mahkemesinin iptal kararı henüz resmi gazetede yayımlanmamıştır. İşte Danıştay'ın kararı 12.8.2003 tarihinden bu yana idarelerine hiç başvurmayan ve harcırah alamayan naklen ataması yapılan memurları ilgilendirmektedir. Bu durumdaki memurlar Anayasa Mahkemesinin 6245 sayılı kanuna ilişkin iptal kararının Resmi Gazetede yayımlanmasının ardından bir ay içinde idarelerine başvurmaları ve harcırahlarını talep etmeleri gerekmektedir. İlgili kamu kurumları bu talepleri de reddecektir. İşte bu red kararı üzerine 60 iş günü içinde idari yargıda dava açanlar, davalarını kazanabilirler.

3- Sonuç olarak şu hususu da belirtmek gerekir ki bu Karara göre kurumlar harcırah ödemesi yapmayacaklardır. Çünkü, bu Kararın bireysel olduğu ifade edilerek genele şamil kılınmayacak ve Harcırah almak isteyenlerin dava açmaları istenecektir. Bunun için öncelikle Harcırah Kanunu Genel Tebliğinde bir değişiklik yapılarak bu sorun kökünden çözülmelidir. Aksi takdirde binlerce dava açılacak ve İdare Mahkemelerinin iş yükü olabildiğince aratacaktır.

DAHA ÖNCEKİ DOSYAMIZ

Daha önce istek üzerine ataması yapılmış olup da harcırah alamayanlara ilişkin olarak hazırladığımız dosyaya ulaşmak için tıklayınız.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber