13 ili 'büyükşehir' yapan tasarının görüşmeleri komisyonda devam ediyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Ekim 2012 18:52, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

TBMM İçişleri Komisyonu'nda, 13 ili ''büyükşehir'' kapsamına alan yasa tasarısının görüşmelerinde ''Atatürk'' tartışması yaşandı.

AK Parti Mardin Milletvekili Muammer Güler'in başkanlığında toplanan komisyon, tasarıyı alt komisyon metni üzerinden görüşüyor. Alt Komisyon Başkanı Mehmet Ersoy, yapılan çalışmada düzenlemenin ana unsurlarına dokunulmadığını belirterek, Yatırımları İzleme ve Koordinasyon Merkezi'nin İçişleri Bakanlığı'na bağlı bir başkanlığa dönüştürüldüğünü, 24 yeni ilçe sayısının 23'e indirildiğini, Altınoluk'un ilçe olmasından vazgeçildiğini söyledi.

MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz, tasarının son dakikaya kadar milletten gizlendiğini savunarak, ''İçişleri Bakanı burada mecburen oturuyor. O da olan bitenden, gelecekten kaygılı. Bu konuya gerçekten bildiğimiz inansa, İdris Naim Şahin böyle mi davranır? Ülkedeki bölücü terörün nihai hedefini bilmiyorlar mı? Siyasi kaygı, beklentiler ve parti disiplini nedeniyle susuyorlar'' diye konuştu.

Bugün yaşananların tesadüf olmadığını dile getiren Korkmaz, Sevr'in rövanşını isteyen yerli işbirlikçilerin bilinçli şekilde önceden planlanmış rotalarında ilerlediğini savundu. ''Siz sanıyor musunuz ki birileri sabah kalktı ve 'Türkiye iyi idare edilmiyor' diye bu tasarı gündeme geldi'' diyen Korkmaz, tasarıyla ''hiç girilmemesi gereken konuların tartışmaya açıldığını'' savundu.

Düzenlemeyle kırsalda oturan insanlara yeni vergi ve yükler getirileceğini ifade eden Korkmaz'ın, ''Artık köylüye rahat yok. Zaten zor şartlarda yaşıyordu, zeytini sayarak yiyordu'' demesine, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, ''10 yıl önceden bahsediyorsunuz herhalde. Başka ülkeden seçilip gelmedik'' karşılığını verdi.

Korkmaz, tasarının insanları kaçak kullanmaya teşvik ettiğini belirterek, ''MHP devletin üniter yapısını bozacak, PKK'nin siyasi hedefi olan, Oslo ürünü bu tasarıya karşıdır. Direnişimizi milletimizden alıyoruz'' dedi.

CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler da tasarının idari federalizmin yolunu açacağı kanısında olduklarını belirterek, köy tüzel kişiliğinin kaldırılmasıyla en güzel yayla, orman ve maden alanlarının küresel sermayenin talanına açılacağını ileri sürdü.

Tasarının, AK Parti'nin başkanlık sistemi projesi olduğunu ifade eden Güler, ''Başkanlık sistemlerinde bakanlık yoktur. Bakanlıkların kendi tüzel kişilikleri olmadığı için valilik ve kaymakamlıkların da tüzel kişiliği yoktur. Başkanlık sistemi, yerinden yönetimi dayatır. Bu tasarı, valilik ve kaymakamlıkları yok etmiyor ama alanlarını daraltıyor'' dedi.

Güler, tasarının kontrolsüz ve sahipsiz kırsal alan yarattığını ifade ederek, ''Bu düzenlemede hukuksal elbise giydirilmiş büyük bir yalan vardır: Orman köylerini kaldırıyorum, tüzel kişiliklerine son veriyorum ama hakları korunacaktır' demek, zekamız ve hukuk bilgimizle dalga geçmektir. Köy tüzel kişiliği, mal alabilir, satabilir, kiralayabilir ama mahalle bunların hiçbirini yapamaz. Çünkü tüzel kişiliği yoktur. Bu, yerel yönetimlerin varlığına son veren tasarıdır. Tasarı; yerel halkın yerel yaşamı korumasına son veriyor, demokratik değerlere, yerel yönetimler özerklik şartı ve Anayasa'ya aykırıdır. Büyükşehir belediyesi, valiliklere eş koşulmuştur. Anayasa ortadayken 29 ili yerinden, geri kalan 52 ili ise merkezden yönetileceğini söylüyorsunuz. Büyükşehir, bütün şehir modeli olarak kullanılamaz'' diye konuştu.

Nüfusu 2 binden küçük 559 belde belediyesinin içinde Mesudiye, Gümüşlük, Birgi gibi turistik nitelikli olanların da bulunduğuna işaret eden Güler, ''Hereke halı, Çinliler tarafından kullanılıyor. Hiçbir hükümet, kendi içinde doğduğu zenginliği bu kadar hoyratça ezemez, eğer eziyorsa kendi varoluş sebebinde bizim kabul edemeyeceğimiz dinamikler var demektir'' görüşünü ileri sürdü.

Güler, köy tüzel kişiliğine paralel olarak jandarma örgütlenmesinin de ortadan kalkacağını savunarak, tasarıda bununla ilgili düzenleme olmadığını ifade etti.

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, tasarının ''insan fıtratına, ortak iyilik kavramına uygun olmadığını'' öne sürerek, ''Muhalefeti bu düzenlemeye karşı dikmek için illa 'Kürtler bundan fayda görecek' demek lazım. Bu nasıl diken batmasıdır, Kürdün bu ülkede Hereke halısı kadar kıymeti yok mudur?'' dedi.

Önder, sözlerine bazı milletvekillerinin tepki göstermesi üzerine, ''Ben sizi dinledim, tartışacaksak kim istiyorsa ayağa kalksın tartışalım. Ben bir kişiye müdahale ettim mi'' karşılığını verdi. Önder, İçişleri Bakanı Şahin'in ''onlar sizin gibi değil; daha sakin..'' sözlerine, ''Benim sizden ders almaya hiç ihtiyacım yok. Sizin Başbakanınız 'öfke de bir belagat sanatıdır' diyor. Git, yiğitsen ona söyle'' karşılığın verdi.

Şahin'in ''zaman zaman'' demesine Önder, ''Sen o kadar kabadayıysan, yüreğin yetiyorsa, Başbakan'a 'bu kadar öfkeli konuşma de'. Diyebilir misin, diyemezsin. Onun için kabadayılığı bize yapma. Herkes gitsin kendi bulunduğu yerde yapsın veya tutarlı olmak gibi bir dendiniz olsun'' diye konuştu.

Önder, CHP'li Güler'in ''kişisel konuları bitirin'' demesine ise ''Siz okulda değilsiniz. Benim nasıl konuşacağımıza ne karışırsınız. Hocalık sendromunu bitirin'' diye tepki gösterdi.

İçine ''Kürdü katmadan hiçbir siyasi tavır alınamadığını'' ileri süren Önder, ''Vatanın bölünmesini istemiyorum. Cumhuriyet dediğin eşitlerin rejimidir. Cumhuriyet hür ve eşit yurttaşları olur. Sizin anladığınız ve anlattığınız, Cumhuriyet'in özde ve sözde yurttaşlarıdır. Bölücülük ise vallahi billahi bu anlayışınız ülkeyi bölecektir. PKK'ya da gerek yoktur. Bunda ısrar ederseniz ülke ikiye değil, 40 bin parçaya bölünecektir'' dedi.

Önder'in, AK Parti, CHP ve MHP'nin tasarı konusunda aynı kapta olduğunu ifade etmesi üzerine CHP'li Güler ''Benim söylemediğim şeyleri söylüyorsunuz'' dedi. Bunun üzerine Önder, ''Siz sabahtan beri Kürtleri yok sayıyorsunuz, ben müdahale ediyor muyum- Sosyal demokrat vekilsiniz, 1 saat konuştunuz, 'Kürtler de insandır, kendilerini temsil hakkı vardır, yerel yönetimler reform kapısı olabilir' dediniz mi. İki muhalefet partisi de Kürtlerin işine yarar diyor'' dedi.

İçişleri Bakanı Şahin'in ''Kürtler bizim kardeşimiz'' sözüne karşı Önder, ''Bu 'Kürtler bizim kardeşimiz' lafı kibrin en vücut bulmuş halidir. Hele bir kere de ki bizim abimizdir'' karşılığın verdi.

Şahin ise Önder'e 'Abimizdir. Kardeş; küçüğü de büyüğü de kapsar'' dedi. ''Kardeşimiz'' lafıyla hiçbir yere varılamayacağını ileri süren Önder, ''En büyük savaşlar kardeşler arasında çıkmış, eşitimiz diyeceksin Sayın İçişleri Bakanı. Tarihi dinleyeceksin. Tarih şuuru sende olsaydı böyle konuşmazdın. Demokrasi bunun için güzeldir. Adıyamanlı biri gelmiş İçişleri Bakanına tarih dersi veriyor'' diye konuştu.

Önder, Atatürk'ün ''yüzyılın gördüğü en büyük dehalardan biri, en kıymetli insanlardan birisi'' olduğunu söylemesine Bakan Şahin, ''Çevir kazı yanmasın'' dedi. Önder, Bakan'a, ''Benim adım İdris Naim mi- Çevir kazı yanmasın ise Emniyet Müdürü'ne sahip çıksaydın. Bak iki günde nasıl başınız bir tarafa, bedeniniz bir tarafa gitti. Atatürk'ü sevmek, onu doğru yere oturtmaktır'' dedi.

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın ''Kimse sevmek zorunda da değil. Sever sever, sevmez sevmez'' demesine MHP'li milletvekilleri, ''Sayın Başkan müdahale edin, Atatürk'e hakaret ediyor. Atatürk'ü sevmiyorsa çıkacak dışarı'' diyerek tepki gösterdi.

MHP'li Nevzat Korkmaz, ''Eliniz kanlı, diliniz kanlı, sen Atatürk'e laf söyleyecek adam mısın-'' diye bağırdı. Önder, kimsenin Atatürk'e hakaret etmediğini, kimsenin kendilerine terbiye dersi veremeyeceğini belirterek, ''Sevdalık iki baştan olur. Falancayı seveceksin, filancaya söveceksin, böyle bir şey yok'' dedi.

Korkmaz, Önder'e, ''Aynı şeyi sen de yapıyorsun. Çevir kazı yanmasın. Sen bu millete saygılıysan, bu milletin değerlerine de saygı göstereceksin. Sana daha ne laf söylenecek. Bana bu kadar laf söylense burada 1 dakika oturmam. Çünkü yüz var'' dedi.

Önder, ''Atatürk bu milletin en yüce değeridir. Sen böyle düşünüyor olabilirsin, ben de böyle düşünmem. Bunun için niye insanlığın Kabe'sini terk edeyim. Ben, 'Marx insanlığın en yüce değeridir. Bunu idrak etmeyenin burada durmaya hakkı yoktur' desem ne kadar ciddiye alınırsa ben de o kadar ciddiye alırım'' sözlerine Korkmaz ve MHP'liler tepkilerini sürdürdü.

''Kimsenin hoşgörü manifestosunu bilmek durumunda değilim, genel kabul gören değerler de umurumda değil'' diyen Önder'e, salonu terkeden Korkmaz, ''Hala artistlik yapmaya devam ediyorsun. Seni önce terbiyeye davet ediyorum'' karşılığını verdi.

Önder, konuşmasının kısıtlandığını belirterek, konuşma hakkı sağlanıncaya kadar konuşmayacağını söyledi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır'ın, ''devletin bakanına da saygılı ol'' demesine Önder, ''İnsana dolap beygiri diyen birine daha fazla saygı beklemeyin. Bakansa bakanlığını bilsin. Kimse bize parmak sallayamaz'' dedi.

Şahin, Önder'e, ''Parmak da sallar el de sallar. Gürültüyle bu memlekete hizmet ettiğini mi sanıyorsun'' karşılığını verdi.

Komisyon Başkanı Güler, tartışmaların sürmesi üzerine birleşime ara verdi. Tartışma verilen arada da sürdü. Aranın ardından konuşmasını sürdüren Önder, ''İncittiğim vekiller olduysa özür dilerim'' dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber