Türkiye ile ilgili İlerleme Raporu'nu 9 kasımda yayımlayacak olan AB Komisyonu, bazı yargı üyeleri ile RTÜK, YÖK ve Vakıflar Genel Müdürlüğü gibi kurumların reform sürecine direndiğini düşünüyor.
Türk Dışişleri heyetiyle geçtiğimiz hafta Brüksel'de biraraya gelen AB Komisyonu,
reform sürecinde gelinen noktayı ve bundan sonra yapılması gerekenleri detaylı
olarak aktardı.
AB Komisyonu, yasal düzenlemeler bazında ilerleme kaydedildiğini ancak uygulamada
sorun olduğunu savunuyor. Komisyon yetkililerine göre sorun RTÜK, Vakıflar Genel
Müdürlüğü ve YÖK gibi kurumlardaki direnişten kaynaklanıyor.
Komisyon, reform sürecinin bundan sonraki aşamasının bu kurumların yaklaşımlarının
değiştirilmesi olduğunu düşünüyor.
Demokratikleşme ve insan hakları
AB Komisyonu'na göre demokratikleşme ve insan hakları, yasal düzenlemelerin
yapıldığı ancak uygulamada sorun yaşanan alanların başında geliyor.
Yargının bazı kararları yasal değişiklikleri yansıtıyor. Ancak Hırant Dink,
Orhan Pamuk, Eğitim-Sen vakalarına dikkat çeken Komisyon, bu kararların yargının
tutumundaki tutarsızlığına işaret ettiğini savunuyor.
Sivil-asker ilişkileri
Komisyon'un üzerinde durduğu bir başka nokta sivil-asker ilişkileri. Komisyon'a
göre bu alanda ilerleme kaydedildi ancak askeri makamların hükümet politikaları
ve siyasi gelişmelerle ilgili açıklamalarına da dikkat çeken Komisyon, askerlerin
etkisinin hala sürdüğü görüşünde.
AB, askerler tarafından yapılan açıklamaların savunma ve güvenlik alanıyla sınırlı
kalması gerektiğini belirtiyor.
Dini özgürlükler
AB Komisyonu, dini özgürlükler konusunda ise yapılan yasal düzenlemelerden memnun
değil. Meclis'te bekleyen Vakıflar Yasası'nı yetersiz bulan Komisyon yetkilileri,
gayri Müslim azınlıklara ait bazı malların hala üçüncü şahıslara satışına devam
edilmesini eleştirdi.
Komisyon açıklamasında, "bazı malların asıl sahiplerine geri verilmesi
için yasa çalışması yapılırken, bu malların satışı için ihale açılması kabul
edilemez" denildi.
Aleviler
Komisyon yetkilileri, Alevilerin durumuyla ilgili endişelerini de aktararak,
ibadet yeri, ilgili devlet organlarında temsil ve dini eğitim alanında karşılaştıkları
zorlukların sorun olmaya devam ettiğine dikkat çekti.
Türkiye 3 ekimde müzakerelere başladı
Türkiye ile AB arasındaki müzakereler 3 ekim tarihinde başlamıştı. Türkiye'nin
3 ekimde AB ile müzakerelere başlamasından önce Avusturya'nın 'imtiyazlı ortaklık'
ta diretmesi krize neden olmuştu.
Avusturya, Müzakere Çerçeve Belgesi 'ne 'imtiyazlı ortaklık' ibaresinin girmesi
için uzun süre direnmişti. 25 üyeli birlik içinde tek kalan Avusturya'nın sonunda
direnci kırılmış ve Müzakere Çerçeve Belgesi onaylanmıştı.
Avusturya ile yürütülen pazarlıkların uzun sürmesi nedeniyle diplomaside pek
sık uygulanmayan bir kural işletildi. Pazarlıkların yürütüldüğü Lüksemburg'ta
saatler gece yarısına iki dakika kala 23:58'de durdurulmuştu.
AB Dönem Başkanlığı'nı yürüten İngiltere, bu süreçte Türkiye'ye önemli ölçüde
destek vermişti. AB kulislerinden sızan bilgilere göre, İngiltere'nin diplomasideki
başarısı müzakerelerin başlamasında etkili oldu.
cnntürk