Alevilik MEB'in kitabına giremedi

Avrupa Birliği'ne uyum yasaları çerçevesinde Aleviliğin "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi" dersi kapsamına alınmasına karar veren MEB, Aleviliği ders kitaplarına ise sokmadı.

Avrupa Birliği'ne uyum yasaları çerçevesinde Aleviliğin "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi" dersi kapsamına alınmasına karar veren Milli Eğitim Bakanlığı, bu yıl ilk kez ortaöğretim müfredatına, detaylı olarak Hz. Ali ve Hacı Bektaş Veli'nin yaşam öykülerini ekledi. Ancak, Alevilik kitapta ad olarak bile anılmadı. Bakanlık yetkilileri, "Alevi" sözcüğünün özellikle kullanılmadığını açıklarken, kitaptaki, Hz. Ali'nin sabah namazında öldürüldüğüne ilişkin bilgi de tartışma yarattı.

Bakanlık, bu yıl ortaöğretim 9, 10, 11 ve 12. sınıflarına okutulacak Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi müfredatını yeniledi. Bu doğrultuda bakanlığa bağlı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından öğretmenler için yeni bir kaynak kitap hazırlandı. Kitapta, derslerde okutulması zorunlu tüm konular anlatıldı.

Bir de yanlış var
Hacı Bektaş Veli'nin Makalat eserinden çeşitli alıntılar yapılan kitabın, "Hz. Ali'nin örnek şahsiyeti ve ibadetin önemine dair sözleri" başlığı altında verilen bölümde Aleviliğin adı geçmedi. Bu bölümde, Alevi inanışlarından çok, Hz Ali'nin çok güzel Kuran okuduğu ve namaz kıldığı, ayrıca mescitte öldürüldüğü anlatıldı. Oysa, Aleviler, Hz. Ali'nin mescitte değil, mescit yolunda öldürüldüğüne inanıyor.

Kitabın, Prof. İbrahim Sarıçam tarafından hazırlanan bir tebliğden yola çıkılarak hazırlanan bölümünde, Hz Ali'nin, Hz. Muhammed'in peygamberliğine ilk iman edenlerden ve ilk namaz kılanlardan olduğu bilgisine yer verildi. Kuran ve hadis konusunda danışılan, yüksek ahlaki ve insani vasıflar bakımından özel bir yere sahip olan Hz. Ali'nin, bütün Müslümanlar için ortak bir değer olduğu, günlük ibadetlerinde de son derece titiz davrandığı belirtildi.

Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdür Yardımcısı Hasan Hüseyin Baysal, Alevilik adının bilerek kitapta geçirilmediğini ifade ederek, Aleviliği görmezden gelmediklerini savundu. Birçok Alevi dedesinin sonuçtan çok memnun olduğunu belirten Baysal, "Alevilik çok sonradan siyasi olarak ortaya çıkmış. Kitaba sokmanın anlamı yok" dedi.

Doğan: Göz boyadılar
Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan ise kitapta yer alan ifadelere tepki göstererek, "Bu yaklaşım barışın dinamitleyicisidir" dedi. Doğan, AB kriterlerini sözde yerine getirmek için bu düzenlemelerin yapıldığını ileri sürerek, "Tamamen göz boyama. Kitabın içerisinde doğru dürüst bir bilgi yok. Alevi kelimesini kullanmaktan kaçınıyorlar" dedi.

İlahiyatçı Prof. Dr. Süleyman Ateş de, Hz. Ali'nin mescit yolunda öldüğünü söyleyerek, şu bilgileri verdi: "Ancak zaten imamdı, namaz kıldırıyordu. Mescide gitmedi diyorlar, ama camiye gitmeyen kimse halife seçilemez. Alevilik çok sonradan çıkmıştır."

AB'ye gönderdiği bilgilendirme notunda, 2005-2006 ders kitaplarında Aleviliğin de konu olarak işleneceğini bildiren hükümet, bu taahhüdüne karşın beklentileri karşılamadı.

AB Komisyonu'nun bugün açıklayacağı İlerleme Raporu'nda, "Sünni olmayan Müslüman topluluk" olarak söz konusu edilen Alevilerin, okullarda Sünnilere yönelik din eğitimine tabi tutuldukları vurgulanıyor.

Milliyet