Çelik: 'Öğretmenler sadece 2 gün çalışıyor' demedim
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Öğretmenler az çalışıyor, öğretmenler sadece 2 gün çalışıyor" şeklinde bir beyanatı olmadığını belirterek, sözlerinin çarpıtıldığını ve bunu yapanları kınadığını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı ile Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'nda organize ettiği 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlama törenine katıldı. Bakan Çelik, burada yaptığı konuşmada, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bakanlığının bütçesini sunarken söylediği bir ifadenin bir gazete tarafından çarpıtıldığının altını çizerek, kendisinin böyle bir beyanda bulunmadığını kaydetti. Bakan Çelik, "Öğretmenler az çalışıyor, öğretmenler sadece iki gün çalışıyor" şeklinde bir beyanatta bulunduğunu öne süren zihniyeti kınadığını bildirdi.
Eğitim alanında 3 yıldır yapılan çalışmalarla ilgili konulara değinen Çelik, 'öğretmen' kelimesinin anlamına ilişkin olarak ''Öğretmenin emeklisi olmaz, emektarı olur. Emekli insan, eskilerin tabiriyle 'ununu elemiş, eleğini asmış' insandır. Öğretmen ise ömür boyu öğrenen ve öğretendir'' diye konuştu.
Öğretmenlerin yaşadığı sıkıntıların farkında olduklarını kaydeden Çelik, söz konusu sıkıntıların giderilmesinde birinci derecede kendisinin sorumlu olduğunu ve bu yönde gayretli çalışmaların sürdüğünü anlattı. Bu zamana kadar öğretmenlere gerçekleri söylediğini, popülizm adına vaatte bulunup, öğretmenleri beklenti içerisine sokmadığını kaydeden Çelik, TBMM'de, Milli Eğitim Bakanlığı Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2006 yılı bütçe görüşmeleri sırasında sözlerinin bir gazete tarafından çarpıtıldığına üzüldüğünü ve kınadığını söyledi. Çelik, bu konuda şunları söyledi:
"Kesinlikle basın ahlakıyla uyuşmayacak şekilde son derece çarpıtılmış bir manşet atılmış. Adeta kışkırtıcı ve tahrik edici bir manşet kullanılmış. 'Öğretmenler az çalışıyor, öğretmenler sadece 2 gün çalışıyor' şeklinde bir beyanım asla olmamıştır. Benim konuşmamı çarpıtan zihniyeti kınıyorum ve bunun bir iftira olduğunu ifade etmek istiyorum. Kendileri için, onların her meselesi için yüreği çarpan bir bakanın, kendi mesai arkadaşlarıyla ilgili böyle bir şey söylemesi mümkün değildir.''