Milli Eğitim'in tebliği, Mersin'de beş öğretmenin 'evrim teorisi yüzünden' sürüldüğünü ortaya koydu. Buna göre asıl suç, 'bazı öğrencilerin dini inançlarını sarsıcı yönde açıklama ve telkinde bulunmak'mış
Mersin'in merkez Yalınayak Beldesi İlköğretim Okulu'nda görevli biri müdür
beş öğretmenin başka okullara atanmasının gerekçeleri arasında, 'öğrencilerin
dini inançlarını sarsıcı açıklama ve telkinde bulundukları' iddiasının da olduğu
ortaya çıktı. Milli Eğitim Müdürlüğü'nün öğretmenlere yaptığı tebligatta, söz
konusu iddia yer alırken, vali yaptığı açıklamada, bu gerekçeyi sakladı.
Valinin, esas gerekçenin üstünü örtmeye çalıştığı olay şöyle gelişti: Bir grup vatandaş, Yalınayak İlköğretim Okulu Müdürü Ali Galip Duran, İngilizce öğretmeni Mehtap Pektaş, matematik öğretmeni Yusuf Temiz, sosyal bilgiler öğretmeni Sevilay Çiftçi ve sınıf öğretmeni Gülsüm Çoban'ın, 'derste evrim teorisini anlattıkları ve ezan okunurken sınıfın camlarını kapattıklarını' iddia ederek, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne şikâyet etti.
Maaşları da kesildi
Bunun üzerine soruşturma açıldı. Öğretmenlerin savunmalarını alan müfettiş Ali
Arsoy, soruşturmayı ekimde tamamladı. Müfettişin raporuna dayanarak, beş öğretmene
görev yerlerini değiştirme ve 30/1 oranında maaş kesme cezası verildi. Müdür
Ali Galip Duran Çay İlköğretim Okulu'na, öğretmenler Mehtap Pektaş Güney İlköğretim
Okulu'na, Sevilay Çiftçi Hatice Ulu İlköğretim Okulu'na, Gülsüm Çoban Süphi
Öner İlköğretim Okulu'na, Yusuf Temiz de 23 Nisan İlköğretim Okulu'na atandı.
'İmam şikâyet etti'
Hepsinin Alevi olduğu ileri sürülen öğretmenlerin sürgünü tepki yarattı. Eğitim-Sen
Mersin Şube Başkanı Ünsal Yıldız, bir toplantıyla olayı şöyle değerlendirdi:
"Arkadaşlarımız, görev yaptıkları beldenin imam ve muhtarının çabalarıyla
açılan soruşturma sonucu sürgün edildi. Soruşturmaya göre öğretmenler, 'ezan
okunduğu sırada sınıfların penceresini kapatıp, derslerde evrim teorisini anlatarak,
öğrencilerin dini duygularını sarsıcı yönde telkinde bulunmak'la suçlanıyor.
Bu, laik, demokratik ve bilimsel bir eğitimi yerine getirmeye çalışan Eğitim-Sen
üyelerine yapılan sindirme politikasıdır. Buna benzer birçok sürgün var. Sürgüne
karşı dava açacağız."
Öğretmenleri şikâyet ettiği ileri sürülen ve aynı zamanda Türkiye Diyanet Vakıf-Sen
Şube Başkanı olan okulun yanındaki Serinevler Camii imamı Salih Özbay, iddiaları
reddetti. Özbay, "Dört çocuğum da o okuldan mezun oldu. Aldıkları kaliteli
eğitimle dershaneye bile gitmeden üniversiteyi kazandılar. Orası başarılı bir
okul" dedi.
Validen eksik gerekçe
Eğitim-Sen'in iddiaları ve gazetecilerin olayı takibi üzerine önceki gün yazılı
bir açıklama yapan vali Atilla Osmançelebioğlu, sürgünün asıl nedenini gizlemeye
çalıştı. Vali, şu açıklamayı yaptı:
"Bazı basın-yayın organında beş öğretmenin evrim teorisini anlattıkları
için sürgün edildikleri iddia edilmekte. Aksi bazı uygulamalardan rahatsız olan
öğrenci velilerinin şikâyeti üzerine yapılan soruşturma sonucu, 'usulsüz eş
yardımı ve ek ders ücreti alındığı, İstiklal Marşı törenlerine katılınmadığı,
kılık-kıyafet yönetmeliğine uyulmadığı, görevde ayrımcılık, ödüllendirilmelerde
haksızlık yapıldığı' tespit edildi. Yürürlükteki mevzuat çerçevesinde yargı
yolu açık olmak üzere disiplin cezası uygulanmış ve gerekli işlemler yapıldı."
Tebligat öyle demiyor
Ancak İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Gürbüz imzasıyla öğretmenlere gönderilen
tebligatta, Osmançelebioğlu'nun açıklamalarında yer alan suçlamaların yanı sıra,
'bazı öğrencilerin dini inançlarını sarsıcı yönde açıklamalarda ve telkinde
bulunulduğu' gerekçesinin de yer aldığı ortaya çıktı. Valinin açıklamalarında
'dini inanç' gerekçesinin yer almaması, eğitim çevrelerinde kaygı verici bulundu.
Eğitim-Sen: Belge var
Valinin açıklamasını talihsizlik olarak değerlendiren Eğitim-Sen Şube Başkanı
Yıldız, şunları söyledi: "Biz iddialarımızın arkasındayız. Kamuoyundan
gelen baskılar nedeniyle, doğru bilgilendirme yapılmadı. Elimizde belgeler mevcut.
Kamu görevlilerine düşen, olayı örtbas ederek laiklik ve demokrasi karşıtlarını
cesaretlendirmek değil, tam tersine çağdaş, demokratik ve laik eğitim konusunda
çalışmalarını özveriyle sürdüren eğitim çalışanlarının korunması ve görev yerlerine
iade edilmesidir."