Ambulanstan düşen kızın ölümünde 3 görevliye 16'şar yıl hapis

'Şizofren' teşhisi konulan Dilek Tongel, 2 yıl önce 47 yaşındaki Mehmet Güler yönetimindeki 37 PP 617 plakalı ambulansla Bakırköy Ruh ve Sinir Hastanesi'ne götürülürken, aracın arka kapısının açılması üzerine düşerek öldü. Araç sürücüsü Güler ile polis memuru 28 yaşındaki Sevinç Akgül ve sağlık memuru 40 yaşındaki Cihat Çoban, Tongel'in kapıyı açarak atlayarak intihar ettiğini savundu. Araç Cumhuriyet Savcısı, Araç Asliye Mahkemesi'nde dava açarken dosya suç niteliğinin ağır olması nedeniyle Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2 yıl 2 ay süren davanın son duruşmasında ifade veren Mehmet Güler; Dilek Tongel'in etrafa saldırarak zarar vermesi üzerine, doktorun kendisine iğne yaparak hastaneye sevk edilmesini kararlaştırdığını söyledi. Güler, "Dilek Tongel'i, sedyeye bağladık. Hastanın babası Yunus Tongel, araçtan ayrılınca Dilek Tongel agresifleşti. Duvarlara vurmaya başladı. Babası 'yabancıları görünce agresifleşir. Yanında bulunursam daha iyi olur' dedi. Bunun üzerine ön tarafa geçtik. Ambulans kapısını Yunus Tongel kapatmıştı. Bir süre sonra babası pencereye vurarak, 'kızının araçtan atladığını' söyledi. Müdahale ettik ama ölmüştü" dedi.

Yunus Tongel karar duruşmasında olay sırasında ambulansta kızının yanında hiçbir görevli bulunmadığını anlatırken, kızı Dilek'in intihar etmediğini, sedyeden, daha sonra açılan kapıdan düştüğünü belirterek, "Yanında bir görevli ve ambulansın arka kapıları kilitli olsa kızım ölmeyecekti" dedi.

Mahkeme heyeti, sanıkların olayda ihmali bulunduğu kanaatine vararak, 16'şar yıl 4'er ay hapis cezası verdi. Kastamonu Merkez Akmescit Mahallesi Durmuş Sokak'ta tek katlı evde eşi Sebahat ile birlikte oturan Yunus Tongel, "Mahkeme bizi haklı buldu. Ambulansın arka kapıları kilitli olsa kızım ölmeyecekti. Mahkeme heyeti bizi haklı çıkardı, görevlileri suçlu buldu. Ama maalesef kızım geri gelmeyecek" dedi.