Erdoğan: Bahçeli... Asıl hain sensin/ Video

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin bugünkü grup toplantısında gündeme ilişkin dikkat çekici değerlendirmeler yaptı. AK Parti grubuna katılan partililer, Başbakan Erdoğan'ı "Allah'ına kurban Recep Tayyip Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan Recep Tayyip Erdoğan" sloganları ile karşıladılar.

Başbakan Erdoğan, konuşmasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'Hainlik ve ihanet' sözlerine çok sert tepki gösterdi. Uzun süredir Bahçeli'nin ithamlarına cevap vermeyen Başbakan Erdoğan, bugünkü grup toplantısında Bahçeli'ye yanıt verirken oldukça sinirlendi. Bahçeli'nin Türkiye'ye borcu olduğunu ileri süren Erdoğan, "Eğer ortada bir hainlik ve ihanet varsa bunu yapan sensin Sayın Bahçeli" diye konuştu.

İşte Erdoğan'ın parti grubundaki açıklamalarından satır başları..

2012 yılı büyüme rakamları açıklandı. Türkiye ekonomisi yüzde 2.2 oranında büyüdü. GSYH 2011 yılında 1 trilyon 298 milyar TL'ye ulaşmıştı. 2012 yılında bu rakam 1 trilyon 417 milyar TL oldu. Kişi başı milli gelir 3 bin 500 dolardı, 2012 yılında ise 10 bin 504 dolar oldu. Bu rakamların ekonomimiz için hayırlı olmasını diliyorum.

İNGİLTERE VE AMERİKA DA BİZİM KADAR BÜYÜDÜ

Yüzde 2.2'lik büyümemize rağmen Avrupa'dan çok daha iyi olduğumuzu da vurgulamak istiyorum. Belçika'da büyüme eksi rakamlarda. Çek Cumhuriyeti de daraldı. Büyüme yüzde - 1.3. İtalya yüzde 2.4 oranında daraldı. Danimarka - 0.6. Hollanda - 0.9. Yunanistan için yapılan projeksiyon ise - 6.4. Almanya ise yüzde 0.7 olarak büyüdü. İngiltere ve Amerika bizim kadar büyüdü. 2012 büyümesinde AB yüzde itibariyle - 0.3. Yani beklentilerimizin altında dahi olsa gelişmiş ekonomilere rağmen Türkiye başarılı bir performans sergilemiştir. Hani diyorlar ya şöyle borçluyuz diye. Milli gelire oran yüzde 17'ye kadar düştü. AB tanımlı borç stoğumuz ise bugün yüzde 36'ya düşmüştür. Ekonominin her cephesinde hamdolsun kontrollü itidalli ilerlemeye devam ediyoruz. Bu arada Menkul Kıymetler Borsamızı değiştiriyoruz. Artık sadece menkul kıymetler olarak değil altın borsasını da VOB'u da bünyesine alıyor. Bugün de onun yönetimi oluşturulacak.

NOTUMUZ YÜKSELDİ, AMA YETERLİ DEĞİL

Yanıbaşımızda ülkeler zor zamanlar geçirirken Türkiye dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde bir kredi kuruluşu notumuzu yükseltti, ama bu yeterli değil. İflasın eşiğindeki bir ülkenin notu 6 kat artırılırken bizim notumuzun bu kadar artırılması haksızlık.

İSTİHDAM 2.5 KAT ARTTI

Teşvik uygulamasının bugün az gelişmiş illerimizde umut verici neticeler getirdiğini görüyoruz. 6. bölgede 15 ilimiz var ve bir de ayrıca Gökçeada var. 6. bölgedeki iller için 445 adet belge alındı. Yatırım miktarlarındaki değişim de son derece önemli. 2.2 milyar liralık yatırım teşvik belgesi alındı. Son bir yıl içinde yeni teşvik sistemi 5.5 milyar liraya ulaştı. İstihdama bakıyorsunuz; son bir yıl içinde ön görülen istihdam 22 bin 288 kişi oldu. Son teşvik sistemiyle yatırımların ve istihdamın 2.5 kat arttığını görüyoruz.

Teşvikteki artış sadece ekonomideki başarının eseri değildir, istikrarın, bölgede çoğalan umudun eseridir. Buradan yatırım için girişim hamlesi yapıldığında çeteler bu yatırımların önünü kesiyordu, terör bu yatırımlara engel oluyordu. Devlet kendi şehrine yatırım götüremez hale gelmiştir. Ankara, bahanelerin arkasına sığınıyor, terör de o boşluğu dolduruyor ve oradan kendisine güç devşiriyordu. Biz sadece çetelerle mücadele etmedik, cuntalarla, karanlık suç örgütleriyle mücadele etmedik. Canlar üzerinden hesap yapan kirli ticaretle de mücadele ettik.

Tüm tehditlere rağmen yılmadık, usanmadık, yol da yaptık, hastane de yaptık havalimanları da yaptık.

İSTANBUL'DA NE VARSA VAN'DA DA O OLACAK DEDİK

Kredilerle bölge insanını kazanmanın mücadelesini verdik, İstanbul'da ne varsa Van'da da o olacak dedik. Tehditlere boyun eğmedik. Olumsuzluk karşısında pılımızı pırtımızı toplayıp Ankara'ya hapsolmadık. Onlar bozdu, biz tamir ettik. Yeni bir ilkbahara hep birlikte ulaştık. Kılıçdaroğlu'na rağmen Bahçeli'ye rağmen bahara ulaştık.

İHANET SÖYLEMİNİ BAHÇELİ'YE İADE EDİYORUM

Sayın Bahçeli'nin ihanet söylemini aynen kendisine iade ediyorum. Bugüne kadar hep bu ihanetlere zemin hazırladılar. Devletin bankalarını malum şebekelere peşkeş çektiler. Onlara yataklık yapan da bu ülkenin Başbakanı da olmuş Bahçeli'ydi. Eğer bu ülkede bir ihanet varsa bunun içindeki kişiler Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'dur.

İşte bunların iki dili var. 'Sokaklara hakim olacağız' diyorlar. 'Vur de vuralım öl de ölelim' diyor. Bahçeli bunları Bursa'da söyledi. Sonra Erciyes'te Muğla'da Bahçeli'nin gençleri ortaya çıktı. Bahçeli biz seni iyi tanırız. Sen önceki iktidarın borçlususun. Aynı şey Kılıçdaroğlu'nda var. Akşam başka sabah başka. Ve ne dediğinin de farkında değil.

GÜVEN ORTAMI ARTTIKÇA BÖLGENİN ÇEHRESİ DEĞİŞECEK

Daha dün MÜSİAD üyesi iş adamları kalkıp Diyarbakır'a Batman'a gitti. Güven ortamı arttıkça bölgenin çehresi değişecek. Hakkari Üniversitesi neden uluslararası bir üniversite olmasın? Ağrı Dağı'nın Cudi'nin eteklerinde Diyarbakır'ın caddelerinde Prag'taki kadar tursit olmasın? Anneler babalar çocuklarının yolunu gözetleyeceklerine okul yolu gözlesinler. Akşam sofra kurulsun herkes o sofra başında muhabbet etsin. Bırakın kepenk kapatmayı dükkanların kapısı bile kapatılmasın. Ağıtların değil çocuk seslerinin yükseldiği evler olsun. Yıllarca yurt dışına çıkan vatandaşlarımız güven ortamını görüp iç çektiler. Kalktılar başka ülkelere göç ettiler. Benim milletim neden başka ülkelere gıpta ile baksın. Benim ülkem neden özlem içinde yaşasın. Bizim neyimiz eksik. Bizim tarihimiz var. Bizim bir medeniyet tasavvurumuz var. Biz neden başka diyarlara bakıp iç çekelim. Biz dünyada sistem kurmuş bir milletiz.

Ülkenin belli kesimleri değil 76 milyon aynı imkanlara sahip olsun diye gece gündüz çalışıyoruz. 40 katrilyona doğru yürüdüğümüz Güneydoğu Ortadoğu yatırımlarına baktığımızda 10 yıllık bölge ile şimdiki bölge çok değişti.

DAHA GÜÇLÜ, DAHA ÖZGÜR, DAHA HUZURLU BİR TÜRKİYE

Şunu herkesin bilmesini istiyorum; bu yeni süreç daha güçlü, daha özgür, daha huzurlu bir Türkiye hedefinin ileri bir adımıdır. Bunu ne Kılıçdaroğlu ne de Bahçeli provoke edebilir. Yeterki halkımız yüzde 58 desteğini artırarak bu süreci desteklesin. Biz artık silah tüccarlarının değil milletin kazanmasını istiyoruz. Birinci sınıf bir demokrasinin önünde tek bir engel kalmıştır o da çatışmacı anlayış. Erciyes ve Muğla'da çatışmanın içinde kalanlar kazanmıyor, onlar mı vatana ihanetin içindedirler? Biz 80 öncesinde bunun belasını çok ağır ödedik. Bu yanlış yollardan vazgeçin. Kardeş olarak okullarınızı bitirin, bu ülkeye katkınız olsun.

GENÇLERİN HAYATI ÜZERİNDEN SİYASET SON BULMALI

'Vur de vuralım öl de ölelim' sloganlarına 'Bunun da zamanı gelecek' diye yanıt verip, gençlerin hayatı üzerinden siyaset üretmek artık son bulmalıdır. İdamları anlattım, gencecik ölümlerden geriye acıdan ve hüzünden başka ne kaldı. Sokakta vurulan gençlerden geriye ne kaldı. Kaç tanesinin hazin öyküsünü hatırlıyoruz. Birileri vurun dedi birileri de öldürün dedi. Birileri de bir sağdan bir soldan diyerek gencecik hayatları kararttı. Gençler, hiçbir suçu olmayan gençler asıldı da kim kazandı? Hiçbir günahı olmayan gençler birbirini öldürdü de kim kazandı. Kimin kazandığını bugün çok iyi biliyoruz. Çatışma kültüründen beslenenler kazandı. Toplumu korkutmak, dizayn etmek isteyenler kazandı. Gençlerin kaybetmesine, ama bunların koltuklarını korumasına ne kadar müsamaha gösterilebilir. Biz bu meseleyi çözmek zorundayız. Kan tutkunlarına rağmen biz bu meseleyi çözmek zorundayız. Korkaklara rağmen, 3 tane oy almak için gençleri tahrik eden gözü dönmüşlere rağmen biz bu işi çözmek zorundayız. AK Parti'ye oy versin ya da oy vermesin her bir kardeşime sesleniyorum; Herkes gönlünü ferah tutsun, hiç kimse yersiz endişelere kapılmasın. Kimse aldanmasın prim vermesin, öyle bir Türkiye yükseliyor ki bu Türkiye'de acılar bitecek inşallah, gözyaşları dinecek. Öyle bir Türkiye yükseliyor ki bu Türkiye'nin ayağında prangalar olmayacak.

AKİL İNSANLARI TESPİT ETTİK

76 milyonun kendisini ifade edebileceği, kültürüyle gelenekleriyle varlığını idame edebileceği, kimsenin kimseye zulüm etmediği bir Türkiye özlemiyle yürüyoruz. Bu Türkiye yeni bir Türkiye değil normalleşmiş tabii mecrasında akan bir Türkiye'dir. Bir tarafı yaparken bir tarafı bozmayı değil, tüm Türkiye'nin yaşanabilir bir ülke olması çabasındayız. Milletimiz söylenene değil yapılanlara baksın. Korku salanlar nasıl 10 yılda mahçup oldularsa ağızlarından salya akanlar da mahçup olacak. Çözüm sürecinin önemli bir aşaması olarak toplumsal süreci destekleyecek, toplumsal algıyı geliştirecek farklı kesimleri temsil eden kamuoyunda 'akil insanlar' olarak ifade edilen insanları tespit ettik. Yazar, akademisyen, sanatçı ve STK'lardan oluşan bir heyeti teşekkül ettirdik. Şimdi bu havuz içinde çalışmamızı yapacağız 7 ayrı coğrafi bölgeye göre bir planlama yapıp bu heyetteki isimleri kamuoyuna duyuracağız ve büyük ihtimalle perşembe günü heyetle bir araya geleceğiz.

HERKESİN SÜRECE KATILMASINI RİCA EDİYORUZ

Türkiye'nin sanatçılarının ve akademisyenlerinin de katkısına ihtiyacımız var. Tahriklere karşı süreci bozmaya ve bulandırmaya yönelik adımlara karşı herkesin sürece katılmasını rica ediyoruz. Hemen yazmaya başladılar akildi değildi. Garip garip Arapça ve Türkçe harflerin analizini yapacak kadar bu işlerden uzak olanlar, kendilerine göre bir şeyler geliştiriyorlar. Biz burada bir gramer çalışması yapmıyoruz.

Bizim derdimiz başka, biz üzüm yiyelim bağcıyla işimiz yok. Dövülen bizsek bir yere kadar sabrederiz, ama bir yerden sonra öbür yanağımızı uzatmayız. Ve biz bu süreçte en geniş katılımla başarıya ulaşmanın gayreti içerisinde olacağız.

Terörün karşısındaki her vatandaşımızın sürece destek vermesini istiyoruz. Türkiye, inşallah bu meseleyi rafa kaldırarak geleceğe yürüyecektir.