Sosyal güvenlik kuruluşlarına tıbbi cihaz alımına ilişkin "Neşter-1 Operasyonu"
davasında esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci,
haklarında Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu kapsamında dava açılan
sanıkların eylemlerini "cürüm işlemek için teşekkül oluşturma" olarak
değerlendirdi.
Demirci, 17 sanığın "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" suçundan
cezalandırılmasını, 28 sanığın beraatini, diğer sanıklar hakkında da çeşitli
hapis cezalarına karar verilmesini talep etti.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına, 21
sanık ve avukatlarıyla müdahil avukatları katıldılar.
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı Demirci,
SSK'nın, kardiyoloji alanındaki tıbbi malzemeleri 1992 yılından itibaren 28
firmadan protokol yoluyla aldığını, fiyat farklılıkları nedeniyle protokolleri
1998'de feshettiğini ve 2000 yılında fiyatlarda yüzde 30 indirime gittiğini
anlattı.
Kurumun 2002 yılında fiyat tespit ihalesi açtığını belirten Demirci, firmaların,
1998 yılında verdikleri taahhütname uyarınca öncekinden daha düşük fiyat çıkması
halinde aradaki farkı ödemek zorunda kalacaklarından dolayı ihaleli sisteme
geçilmesini istemediklerini kaydetti.
Demirci Sesa, Mutlu Medikim, Onmed, Meday, Tera, Medistar, Medim- Arte, Remed,
Formed, Anki, Light, Ekin Sağlık ve MMT medikal firmalarının sahip ve yöneticilerinin
İbrahim Erdoğan başkanlığında Sağlık Gereçleri Üreticileri ve Temsilcileri Derneği
(SADER) çatısı altında Kardiyoloji Çalışma Grubu oluşturduklarını belirtti.
Bu grupta yer alanların fiyat tespit ihalesine katılmayarak, ihaleye fesat karıştırdıklarını
ifade eden Demirci, 1 Şubat 202 tarihinden itibaren de SSK'ya kardiyoloji alanında
iyileştirici sarf malzemesi vermeyecekleri yönünde tavır alarak, bunu SSK'ya
bildirdiklerini anlattı.
"MALZEME SATIŞINI DURDURDULAR"
Sanıkların SSK hastanelerine kardiyoloji malzemesi vermeyi 1 Şubat'ta durdurduklarını
ifade eden Demirci, malzeme satmaktan kaçınarak karaborsacılık yaptıklarını,
protokol fiyatlarının üzerinde fiyat önerdiklerini, kurumların değil kişilerin
malzeme alımı taleplerini kabul ettiklerini, kalp pili satan firmaların da hastane
ihalelerini aralarında sıraya koyduklarını öne sürdü.
Demirci, sanıkların bu eylemleri gerçekleştirirken, baskı, cebir, şiddet veya
tehdit uygulamadıklarını, ihaleye fesat karıştırmak ve fiyat farkı ödememek
için iyileştirici sarf malzemesi satmaktan kaçınmak amacıyla cürüm işlemek için
teşekkül oluşturduklarını iddia etti.
Firma sahibi ve yöneticileri Mehmet Nazif Edin, Cezmi Mutlu, Mert Aygen, Handan
Aygen, Mehmet Tümer, Mehmet Tüysüz, Emin Aydın Ünal, Cenk Toparlaklı, Saniye
Leyla Toparlaklı, Ahmet Tatar, Haydar Obalı, İlker Usluer, Fahri Örküp ve Sedat
Örküp'ün "nitelikli dolandırıcılık" suçunu işlediklerini savunan Demirci,
doktor Barbaros Dokumacı ile hastane yöneticisi Hakan Adanalı'nın sahte faturalar
düzenleyerek bu suça katıldıklarını iddia etti.
İddianamede sanıkların rüşvet aldıklarının ve verdiklerinin ileri sürüldüğünü
anımsatan Demirci, ancak bu konuda cezalandırılmalarını gerektirecek delil elde
edilemediğini savundu. Demirci, kalp cerrahları İbni Sina Hastanesi Kardiyoloji
Anabilim Dalı Başkanı Derviş Oral, Eskişehir SSK Hastanesi'nde görevli Barbaros
Dokumacı, Hacettepe Üniversitesi'nde görevli Ferhan Özmen, eski Acil Yardım
ve Trafik Hastanesi'nde görevli Mehmet Metin, SSK Dışkapı Hastanesi'nde görevli
Ender Örnek ve Levent Yıldıran'ın aynı firmalara ait kalp stentlerini kullanarak,
ekonomik çıkar sağladıklarını söyledi.
İSTENEN CEZALAR
Cumhuriyet Savcısı Demirci, esas hakkındaki mütalaasında, işadamları İbrahim
Erdoğan, Mehmet Nazif Edin, İsmail Uğur, Salih Uğur, Cezmi Mutlu, Emin Aydın
Ünal, Mert Aygen, ile firma yetkilileri Mehmet Tüysüz, Mehmet Tümer, Haydar
Obalı, İlker Usluer, Hüseyin Ünver, Osman Kerim Sürücü, Ahmet Tatar, Murat Özügüzel,
Cenk Toparlaklı, Mehmet Cumhur Çeken, Saniye Leyla Tekbulut'un lehlerine olan
eski Türk Ceza Kanunu'nun 313/1. maddesinde düzenlenen "cürüm işlemek için
teşekkül oluşturmak" suçundan 1'er yıldan 2'şer yıla kadar ağır hapislerine
karar verilmesini istedi.
Demirci, İbrahim Erdoğan hakkında, 313. maddenin 4. fıkrasındaki ceza artırımı,
eski TCK'nın 366/1. maddesinde düzenlenen "ihaleye fesat karıştırma",
yeni TCK'nın "mal veya hizmet satımından kaçınma" başlıklı 240. maddesi
uyarınca toplam 1 yıl 9 aydan 5 yıla kadar hapsini istedi.
İşadamları Nazif Edin, Cezmi Mutlu, Mert Aygen hakkında eski TCK'nın 313/1.
maddesinin yanı sıra "ihaleye fesat karıştırma" suçunu düzenleyen
366/1, "kamu kurumunu dolandırma" suçunu düzenleyen 504/7, suçun birden
fazla defa işlenmesi halinde ceza artırımını düzenleyen 80. maddesi ve yeni
TCK'nın "mal satmaktan kaçınma" başlıklı 240. maddesi uyarınca 4 yıl
5 aydan 12 yıl 6 aya kadar ağır hapsi talep edildi.
Sanıklar İsmail Uğur, Salih Uğur, Aydın Ünal hakkında "cürüm işlemek amacıyla
teşekkül oluşturma" ve "mal satmaktan kaçınma" suçlarından 1
yıl 6'şar aydan 4'er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Doktorlar Derviş Oral, Mehmet Metin, Kenan Yılmaz Ömürlü, Ferhan Özmen, Ender
Örnek ve Levent Yıldıran'ın yeni TCK'nın "kamu görevlisinin çıkar sağlaması"
suçunu düzenleyen 257/3. maddesi ve ceza artırımını düzenleyen 43. maddesi uyarınca
1 yıl 9'ar aydan 5 yıl 3'er aya kadar, doktor Barbaros Dokumacı'nın ise eski
TCK'nın "kamu kurumunu dolandırma" suçunu tanımlayan 504/7 ve yeni
TCK'daki "kamu görevlisinin çıkar sağlaması" suçunu düzenleyen 257/3.
maddesine göre 4 yıl 9 aydan 12 yıl 9 aya kadar hapsine karar verilmesi istendi.
Eski SSK Genel Müdür Yardımcısı Ertan Rifat Telhan, soruşturma sırasında sanıkların
arasında yaptığı telefon konuşmalarının dökümlerini adli emanetten para karşılığı
aldığı öne sürülen avukat Nurullah Albayrak ve adli emanet memuru Tamer Seher'in
yeni TCK'daki "görevi kötüye kullanma" suçuna göre 3 yıla kadar hapisleri
talep edildi. Eski SSK Genel Müdürvekili Aziz Demirhan Atasoy, eski Genel Müdür
Yardımcısı Cahit Pekyardımcı ve eski Satınalma Daire Başkanı Fikri Üçgül'ün
"görevi ihmal" suçundan yeni TCK'nın 257/2. maddesi uyarınca 6'şar
aydan 2'şer yıla kadar hapislerine karar verilmesi talep edildi. Cumhuriyet
Savcısı Demirci, 28 sanık hakkında üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair
yeterli delil bulunmadığından beraat kararı verilmesini istedi. Duruşma, sanıklar
ve avukatlarının esas hakkındaki savunmaları, müdahil avukatlarının da esas
hakkındaki iddialarını bildirmeleri için ertelendi.
MÜTALAAYA GÖRE MAHKEME GÖREVSİZ
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Savcısı'nın esas hakkındaki mütalaasını
yerinde bulursa, görevsizlik kararı verebilecek.
Yeni TCK'nın kabul edilmesiyle davanın dayanağı olan 4422 sayılı Yasa yürürlükten
kaldırılmıştı.
Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 250. maddesinin (b) fıkrası, mahkemeyi,
haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde
cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlara bakmakla görevli kılıyor.
Cumhuriyet Savcısı'nın mütalaasında sanıkların cezalandırılmasını istediği
eski TCK'nın "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" başlıklı 313.
maddesi ise diğer ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giriyor.