Eroğlu, 9 tesisi hizmete açtı

Prof. Dr. Veysel Eroğlu Çine'de düzenlenen toplu açılış ve temel atma merasiminde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 10 yılda önemli mesafeler kat ettiğini belirterek, "Son 10 yılda hükümetimiz destan yazdı. Geçmişte Merkez Bankası'nın kasası boşaltılmıştı. Şimdi Merkez Bankası'nın kasası dolu. 130 milyar doları aşkın dövizimiz var" dedi.

Prof. Dr. Eroğlu, Avrupa'daki mali krize işaret ederek, Türkiye'nin sapasağlam ayakta olduğunu, daha da güçleneceğini ifade etti.

Yatırımların bütün Türkiye'de dolu dizgin devam ettiğini kaydeden Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, "Sadece bu hemşehrinizin, kardeşinizin 4 binden fazla şantiyesi 3 vardiya gece gündüz çalışıyor. Neden- Çünkü artık bizim zamanla yarışmamız lazım. Sizlere hizmeti, suyu, ağaçlandırmayı, baraj, gölet, sulama tesisi meteorolojik istasyonları, radarları, hepsini yapmamız gerekir, çünkü milletimizin artık beklemeye tahammülü yok. Size zamanla yarışarak hizmet etmek bizim boynumuzun borcudur" diye konuştu.

"Başbakanımız Bizi Büyük Zilletten Kurtardı"

Türkiye'nin güçlendikçe dünyada itibarının da arttığına işaret eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bir hatırasını anlatarak, şunları söyledi:

"Özellikle bir hatıramı anlatacağım. Geçmişte üniversitedeyken yurt dışına konferanslar için giderdim. Orada bazen Türk parasını bilmeyen insanların yanında cüzdandan 10 dolar yerine 10 milyon lira çıkınca yandaki profesör şaşırır, 'Ya bu kadar büyük parayı yanından nasıl taşıyorsun-' diye sorardı. Ben de mahcup bir şekilde, 'Bu ancak 10 dolar ediyor' deyince onun tebessümü, yüzündeki ifade kalbime hançer gibi işlerdi. Allah'a şükür paradan 6 sıfırı atıverdik mi- İşte bu büyük bir şereftir. Şu anda paramız itibarlı, pasaportumuz itibarlı, bütün dünyada gerçekten başımız dik bir şekilde geziyoruz. Bu büyük bir şeref. Allah'a şükür Başbakanımız bizi bu büyük zilletten kurtardı."

"IMF'ye Borcumuz Mayısta Bitiyor"

Türkiye'nin IMF'den borç alırken borç verir konuma geldiğini dile getiren Prof. Dr. Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçmişte hatırlarsınız IMF'den bir heyet tantana ile şaşalı bir şekilde gelir, birtakım taleplerini yazdırır, adeta dikte ettirir ve mağrur bir şekilde ülkeyi terk ederdi. İnanın bu da benim kanıma dokunurdu. Aynı şeyi Başbakanımıza yapmak istedi IMF heyeti. Başbakanımız, 'Tamam IMF ile stand by anlaşması imzalayalım ama biz büyük bir milletiz, ya bizim dediğimiz şekilde anlaşma imzalarız veya size güle güle demekten başka çarem yok diye söyledi. Yani boynunu eğmedi, başını önüne eğmedi, dimdik vaziyette başı dik bir şekilde onlara cevap verdi. IMF, 'Türkiye bize mecbur olacak, boyun eğecek diye söyledi. 'Geçmiş dönemden hükümetlerin aldığı 23,5 milyar dolar borcunuz var, bunu ödeyin' dediler. Başkanımız da, 'Vadesi gelince tıkır tıkır öderiz' dedi ve onlara 'güle, güle' dedi. Allah'a şükürler olsun bu borcun tamamı bitiyor. Mayıs ayında 400 milyoncuk kaldı. Onu da ödeyeceğiz. Zaten Merkez Bankamızda 130 milyar dolar var. Biz 'Vadesi gelince ödeyelim' dedik. Neticede IMF'ye borcumuz mayısta bitiyor."

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bu gelişmenin yanı sıra Türkiye'nin IMF'ye borç verir hale geldiğini de vurgulayarak, "Ancak işin güzel tarafı ne biliyor musunuz- Türkiye'dek Merkez Bankası'nın kasasının dolu olduğunu duyan IMF heyeti, başbakanımızı aradı ve 'Ya ne olur bize 5 milyar dolar borç verir misiniz-' diye söyledi. Başbakanımız bunu Bakanlar Kurulu'nda geldi, anlattı. 'Merkez Bankası'nda kasa dolu zaten, 5 milyar dolar bunlara uygunsa verelim' diye bunun müzakereleri başladı. Bakın nereden nereye- Borç alan bir Türkiye'den borç veren bir Türkiye'ye, parasında 6 sıfır olan bir Türkiye'den parası da, pasaportu da itibarlı küresel bir güç olan Türkiye'ye gelindi. Esas milliyetçilik budur."

Prof. Dr. Veysel Eroğlu konuşmasının ardından beraberindekilerle 9 tesisin açılışını yaptı 6 tesisin ise temelini attı.

Toplu açılış ve temel atma merasimi öncesi Aydın DSİ Bölge Müdürlüğü'nde sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Çine'deki temaslarının ardından Nazilli'ye gitti.