Üniversitelerde polis görev yapacak açıklamasına tepki

Başbakan Erdoğan'ın “okyanus ötesinden” yaptığı açıklamalar, Türkiye'de yankı buldu. Başbakan'ın özellikle son dönemde şiddet olaylarının yaşandığı stadyumları işaret ederek, özel güvenliğin değil, polisin görev yapacağı yönündeki açıklaması, tartışma yarattı. Başbakan'a vekalet eden Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “Stadyumlardan ve üniversitelerden özel güvenliğin çekilmesiyle” ilgili çalışmaların sorulması üzerine, bu konunun, düzenleme değil, bir niyet olarak Bakanlar Kurulu'nda gündeme geldiğini söyledi. Atalay, “Hükümetimizin öyle bir niyeti var. Biliyorsunuz son dönemde az katılımlı da olsa üniversitelerimizde bazı öğrenci olayları oldu. Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Birilerinin üniversite hayatını böyle karıştırmasına meydan vermeyeceğiz” dedi.

Yasaya gerek yok

Üniversitelerde de özel güvenlik şirketleri personelinin görev yaptığını hatırlatan Beşir Atalay, “Üniversitelerimizde özel güvenlik yerine polislerimizin görev yapması gibi stadyumlarımız için de aynı şekilde bir düşüncemiz var” şeklinde konuştu. Atalay, konunun değerlendirmelerinin yapıldığını, önümüzdeki zaman için gereken adımların atılabileceğini ifade ederek, bu konuda yasal düzenlemeye gerek olmadığını, idari tasarruflarla düzenlemelerin yapılabileceğini de kaydetti.

Başbakan Erdoğan'ın sözkosu açıklaması ilk tepki ana muhalefet partisi CHP'den tepki geldi. VATAN'ın konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, şunları söyledi:

Polis devleti uygulamaları

“Polisler üniversitelerden çıkarıldığında 'büyük demokrasi adımı' olarak sunuldu. O zaman bunu öven aydınlar şimdi nerede ne yazacak merak ediyorum. Aşama aşama polis devleti uygulamalarına geçiliyor. Zaten şu anda üniversitelerde özel güvenlik polisten geri kalmıyor. Bilim yuvaları güvenliğini tamamen kendi çerçevesinde almalıdır. Polis baskısıyla insanların özgürce kendisini ifade edeceği alan olmaktan üniversiteler çıkabilir. O zaman da bilim yuvası değil film yuvası olur. Şu anda üniversiteler ve stadyumlarda iktidara yönelik eleştiri, yükselen bir toplumsal muhalefet var.

Elbette bunun şiddete dönmesine herkes karşı, kimse şiddeti savunmaz ama yükselen bir muhalefet var. Hükümet protesto ediliyor. Polis ile toplumsal baskı kurmaya çalışırsanız, polis ile susturmaya çalışırsanız, sonunuz Irak'tan, Mısır'dan farklı olmaz. Otoriter, baskıcı yönetimlerden ve yöntemlerden vazgeçmemiz gerek. Panzer ile gaz ile vatandaşın üzerine gitmekten vazgeçsinler.”

'12 Eylül gibi olur'

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahsin Yeşildere ise, polisin kampüse dönüşü için, “Yine fişlemeler, baskılar başlar” diye konuştu. Yeşildere, Başbakan'ın “Üniversitelerden özel güvenlik çıkacak, polis girecek” açıklamasının “polis girecek” kısmını önce görmediğini ifade ederek, “Özel güvenlik de çıkıyor sandım çok sevindim, mutlu oldum. Ancak öyle değilmiş. Keşke hepsi çıksa özerk hale gelse. Polisin, güvenliğin ne işi var” dedi. Yeşildere, şöyle devam etti:

“Bu karar, üniversiteleri zapturapt altına alma, 12 Eylül'ün uzantısı gibi geliyor. O dönemde de asker ve polis cadı avı gibi herkesi düşüncesine göre ayrıştırdı. Herkes baskı halindeydi. Solcusu, sağcısı, dincisi... Fişlemeler ortaya çıktı. Şimdi yine fişlemeler başlar. Herkesi kontrol altında tutmak isteyecektir. Özerkliğe aykırı. Baskı getirebilir. Daha gergin olaylar da olabilir. Dışarıda polisin uyguladığı şiddeti gördük.”