Tarihi Okmeydanı yeniden okçuların

Okmaydanı Spor ve Eğitim Vakfı Spor Tesisleri'nin açılışında konuşan Erdoğan, bugün İstanbul'da 3 büyük heyecanı, geçmişe, bugüne ve geleceğe dair 3 büyük tarihi olayı yaşadıklarını söyledi.

Geçmişe dair büyük heyecanlarının, İstanbul'un, Fatih Sultan Mehmet tarafından 560 yıl önce bugün fethedilmesi olduğunu dile getiren Erdoğan, geleceğe dair büyük heyecanlarının ise İstanbul Boğazı'na yapılacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün temellerinin bugün atılması olduğunu kaydetti.

Erdoğan, 2 yıl sonra üçüncü asma köprünün açılışını yapacaklarını aktararak, bugüne dair heyecanlarını da açılış yapılan yerde, şu anda yaşadıklarını, Okmeydanı'nda tarihi bir eseri yeniden gün yüzüne çıkardıklarını, hem Okçular Vakfı'nı, hem spor tesislerini tamamlayarak, İstanbul'a, Türkiye'ye, spora önemli bir tesisi kazandırdıklarını ifade etti.

Tesislerin yapıldığı alanın kendisi için çok anlamlı olduğunu belirten Erdoğan, "Bu alan, malum taş, toprak bir alandı ve burada yaklaşık 15 yıl ben top oynadım. Çocukluğum bu alanda geçti. Zaten evimiz, doğduğumuz, büyüdüğümüz yer hemen şuracıkta, 500 metre arka planda. Orada doğdum, orada büyüdüm. Çocuklarımızı orada büyüttük. Allah 4 çocuk lütfetti, hepsi de burada Kaımpaşa Kaptanpaşa Mahallesi'nde" diye konuştu.

Erdoğan, tesisin yapıldığı yerlerin dutluk olduğu, şu andaki evlerin bulunmadığı, ok işaret taşlarının bulunduğu zamanları bildiğini ifade ederek, şu anda o taşlardan sadece 26'sının olduğunu söyledi.

"Buradan Fatih'in orduları sefere çıkardı ve burada okçuluk, ok atışları yapılırdı. İşte şimdi tarih ayağa kalkıyor" diyen Erdoğan, tarihi bugüne taşıyan Okçular Vakfı 'na teşekkür ederek, tesisin ülke ve insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi.

Tesisin açılışında Fetih Kupası müsabakalarına katılan ve mücadele veren sporcuları, Dünya Okçuluk Federasyonu'nu ve Türkiye Okçuluk Federasyonu'nu kutlayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Okmeydanı, bundan 560 yıl önce İstanbul'un fethine şahitlik etmiş, Fatih Sultan Mehmet'in ordusuna kışla olmuş, ardından da yıllar boyunca, başta okçuluk olmak üzere birçok vazifenin ifa edildiği bir mekandı. Son yüzyıl içinde maalesef Okmeydanı'na, buradaki tarihi yapılara gereken ehemmiyet gösterilmedi. Bu bölge maalesef, plansız yapılaşmayla işgal edildi, tarihi eserler tek tek yok edildi. 2005'te Okmeydanı'nı yeniden ele aldık, çarpık yapılaşmadan temizledik ve burayı korunması gereken kültür varlığı olarak ilan ettik. 2010'da hazırladığımız bir projeyle, bu bölgeyi yeniden ihya etme çalışmalarına başladık. KİPTAŞ ile Gür Yapı firması, 2011'de inşaat çalışmalarını başlattı, çok kısa süre içinde de inşaat tamamlandı, Okmeydanı yeniden hayat buldu. Okçular Tekkesi ve Spor Tesisleri, olimpik ebattaki ok atma sahası ile toplam 18 bin metrekare bir alana kavuştu. Burada hem tarihi eserleri aslına uygun olarak yeniden inşa ettik hem de ülkemize, dünyaya, olimpik standartlarda bir spor tesisi kazandırdık. Okmeydanı'nı, tarihi tekkesiyle, mescidiyle, Hünkar Kasrı'yla yeniden buluşturduk. En önemlisi de Okmeydanı'nı okuyla yeniden kucaklaştırdık. İnşallah, tarihte olduğu gibi, bugün ve gelecekte de Okmeydanı, ismine yaraşır şekilde okçuluğun, okçuluk sporunun dünyadaki merkezi konumuna yükselecek."

- "Ben kral değilim, sizlerin hizmetkarınızım"

Avrupa Gençler Şampiyonu olan ilk Türk okçusu Kulaksız Yücel Cavkaytar'a Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, tesiste tarihi yaşarken diğer yandan da sporun dayanışmasının, hoşgörüsünün ve centilmence rekabetinin hayat bulacağını söyledi.

İstanbul'un fethinin 560'ıncı yıl dönümünde böyle güzel bir eseri İstanbul'a kazandırmanın iftiharını yaşadıklarını aktaran Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet'in, 560 yıl önce bir 29 Mayıs sabahı İstanbul'a girdiğinde, patrik ve halkın emniyet, hürriyet içinde yaşamalarını teminat altına aldığını, hiç kimseye dokunulmaması, kimsenin yaşam tarzına, inancına, hürriyetine müdahale edilmemesi için emir verdiğini hatırlattı.

"Bizim medeniyetimizde fetih sadece toprakların, ülkelerin, şehirlerin alınması değil, aynı zamanda gönüllerin kazanılması, gönüllerin fethedilmesidir" diyen Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri üzerine inşa edildiği Osmanlı Cihan Devleti'nin, var olduğu her yerde, her coğrafyada, en başta gönülleri kazanmayı, en başta kalplerde taht kurmayı önemsediğini, bunun gayreti içinde olduğunu bildirdi.

Erdoğan, açılışa katılanların, "Başbakanın kralı Kasımpaşalı" tezahüratları üzerine, "Ama tabii ben kral değilim. Sadece milletimin oylarıyla iş başına gelmiş bir başbakanım. Sizin hizmetkarınızım, efendiniz değilim" ifadelerini kullandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, insanı hiçbir zaman etnik kökeniyle, inancıyla, mezhebiyle değerlendirmediklerini belirterek, "Tarih boyunca nasıl insani değerleri yücelttiysek, nasıl insanı insan olduğu için sevdiysek, bugün de aynısını yapıyor, tüm dünyada insani değerleri, tüm dünyada barışı, dayanışmayı en güçlü şekilde savunuyoruz. Bölgesel meselelerde, küresel meselelerde, çıkarları değil, etnik, dinsel, mezhepsel unsurları değil; sadece ve sadece adaleti, sadece ve sadece eşitliği gözetiyor, dünyanın ancak bu şekilde yaşanabilir bir yer olacağına samimiyetle inanıyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, Okmeydanı Spor ve Eğitim Vakfı Spor Tesisleri'nin açılışı ile Fetih Kupası ödül törenine katıldı.

Törende konuşan Erdoğan, Türk kültüründe kalemin kılıçtan keskin, hatta kılıcı kesebilen yegane araç olduğunu herkesin bilmesini istediğini söyledi. Erdoğan, kılıcın, okun, ya da daha genel anlamda silahın, kalplerin içini açamayacağını, gönüllerin kapısını aralayamayacağını vurgulayarak, kalemin, kelamın, yani sözün, aşılmaz surları aştığını, açılmaz kapıları açtığını, girilemez gönüllere girdiğini kaydetti.

"Bizim tarihimiz, kılıcın egemen olduğu bir tarih değil, kubbelerin, köprülerin, şadırvanların, kervansarayların, hanların, imaretlerin egemen olduğu bir tarihtir" diyen Erdoğan, kadim medeniyetimizde adaletin her şey olduğunu ve insana, sadece ve sadece insan olduğu için, insani değerleri taşıdığı için can nazarıyla bakıldığını ifade etti.

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizler, insanı hiçbir zaman etnik kökeniyle, inancıyla, mezhebiyle değerlendirmedik, değerlendirmeyiz. Biz, Yunus'un deyimiyle hareket ettik, hareket ediyoruz. Tarih boyunca nasıl insani değerleri yücelttiysek, nasıl insanı insan olduğu için sevdiysek, bugün de aynısını yapıyor, tüm dünyada insani değerleri, tüm dünyada barışı, dayanışmayı en güçlü şekilde savunuyoruz. Bölgesel meselelerde, küresel meselelerde, çıkarları değil, etnik, dinsel, mezhepsel unsurları değil; sadece ve sadece adaleti, sadece ve sadece eşitliği gözetiyor, dünyanın ancak bu şekilde yaşanabilir bir yer olacağına samimiyetle inanıyoruz."

Hükümetin yoğun mücadelesi ve yoğun girişimleri sayesinde uzun yıllardır Türkiye'ye ağır bedeller ödeten terör meselesinin artık çözüm aşamasına geldiğini belirten Erdoğan, "Bu meseleyi kararlılıkla takip ediyoruz. Şiddetin sona ermesiyle birlikte şimdi artık demokratikleşmeye, kalkınmaya, ilerlemeye odaklanıyor, 81 vilayetimizi çok daha büyük hizmetlerle buluşturuyoruz" dedi.

- "Çok farklı bir Türkiye'yi birlikte kuracağız"

Erdoğan, Türkiye'nin önünde 2023 hedefi olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümünde inşallah çok farklı bir Türkiye'yi hep birlikte kuracağız. Terörün olmadığı, yaraların sarıldığı, husumetlerin giderildiği, kardeşliğin güç kazandığı bir Türkiye'de inşallah çok güzel eserleri, çok güzel hizmetleri vücuda getireceğiz. Bir yandan işte böyle tarihimizi ayağa kaldırırken, diğer yandan da bu sabah yaptığımız gibi dünyanın en büyük projelerinin temellerini atacak, o temelleri yapılara dönüştürecek, aynı coşkuyla onları da hizmete açacağız. Önümüzde, senede 100 milyon insanın gidip geldiği havalimanı var. İnşallah süratle 2017'ye onu yetiştireceğiz. Öbür tarafta 29 Ekim'de Marmaray'ı açacağız. Londra'yı Pekin'e bağlayacağız. Öbür taraftan inşallah 2015'te Marmaray'ın biraz daha aşağısında iki tüp geçit, otomobil, onların gidip geldiği... Sirkeci'yi hamd olsun Haydarpaşa'ya bağladığımız hattı açacağız. O da yetmedi. Aynı şekilde şu anda havalimanının olduğu bölgeye yakın bir çevrede Karadeniz'i Marmara'ya bağlayan Kanal İstanbul'un şimdi ihalesini yapıyoruz, onun hazırlığı içindeyiz. O da yetmedi. Haliç şurada... Haliç'in hemen bu yakasında Kuzey Deniz Saha Komutanlığının olduğu bölgede Hasköy'e kadar olan bölgede yeni bir sahil şeridi düzenliyoruz. Onun ihalesinin hazırlığı var. Siz tabii farkında değilsiniz. Siz şu anda biliyor musunuz Deniz Hastanesi'nin altından Hasköy istikametine bir tünel yapıldığını? Haberiniz var mı? Artık gayet kestirme yoldan, öyle sıkışık dar yerlerden değil, o tünelden inşallah Kasımpaşa ile Hasköy'ü birleştiriyoruz. Bunlar, laf üretenlerin değil, iş üretenlerin yapacağı iştir."

Türkiye kalkındıkça ve büyüdükçe, hiç kuşkusuz bölgenin de bundan nasipleneceğine işaret eden Erdoğan, "Türkiye, Ortadoğu için, Balkanlar için en güzel örneği teşkil etmeye devam edecek. Demokrasisiyle, özgürlükleriyle, hızla büyüyen ekonomisiyle Türkiye kalıcı bir baharın, dostluğun, kardeşliğin, dayanışmanın öncüsü olmayı sürdürecek. Alparslan'ın, Osman Gazi'nin, Fatih Sultan Mehmet'in, onlar gibi nice büyük idarecinin mirası olan bu toprakları, onların vasiyetine, onların tavsiyelerine uygun biçimde muhafaza edecek, büyütecek ve geleceğe taşıyacağız" diye konuştu.

- Vatandaşlara tapu müjdesi

Vatandaşlara seslenen Erdoğan, içlerinden biri olarak kendilerine hem bir müjde vereceğini hem de destek isteyeceğini söyleyerek, şunları kaydetti:

"Müjde şu; şu anda tapularla alakalı olarak Beyoğlu Belediyemiz, İstanbul Büyükşehir Belediyemiz çalışmalarını yaptı. Öyle zannediyorum ki Kuzey Afrika seyahatinden sonra yapılacak törenle ilk etapta 100-150 tapuyu sahiplerine vereceğiz. Tabii süreç devam edecek. Size düşen görevler var, belediyemize düşen görevler var. Fakat ben diyorum ki, bizim bir kentsel dönüşüm, değişim planımız var. Türkiye'nin değişik yerlerinde bu uygulamayı yapıyoruz. Şu binaların hali ortada. Ben buralarda yaşayan kardeşlerime bu binaları layık görmüyorum. Diyorum ki, biz buralarda modern binalar oluşturalım, bunlarda oturan kardeşlermize, bütün hak sahiplerine, buraları yıkıp yapana kadar kira bedellerini tarafımızdan ödemek suretiyle kendilerine yeni binaları hazırlayalım. Ondan sonra tekrar gelip otursunlar. Ancak 'Yok, ben şu anda bina istiyorum' diyen varsa onlara da yine aynı şekilde bizler hazır elimizdeki binalardan vermek suretiyle bunu da çözüme kavuşturma imkanına sahibiz. Mesele şu; buralarda Allah göstermesin bir depremde bunun faturasını çok ağır ödeyebiliriz. Bu binaların hiçbirinin plan, proje, bu tür hesapları yapılmamıştır. Rastgele yapılmış binalardır. Allah göstermesin bir yangın olduğunda buralardaki sıkıntıları görüyorsunuz. Sokakların arasındaki durumları biliyorsunuz. Burada doğduk, burada büyüdük, ne olduğunu biliyoruz. Ancak diyoruz ki sizin şanınıza yakışır yerleri hazırlayalım. Gayet güzel şu anda hazırlanmış bir Okmeydanı projesi var alternatifli olarak. Süratle bunları gerçekleştirelim ve vatandaşlarımıza da oralarda inşallah yaşama imkanını hazırlıyoruz."

Okçular Vakfı ve Spor Tesisleri'nin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Fetih Kupası"nda başarılı olanları tebrik etti.

Başbakan Erdoğan'a, konuşmasının ardından Okmeydanı Spor ve Eğitim Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Haydar Ali Yıldız, geleneksel ok ve yay hediye etti. Yıldız, ayrıca Başbakan Erdoğan'a bugün için basılan 1453 numaralı bileti, torunu için de 2071 numaralı bileti takdim etti. Erdoğan'ın "Bizde üç torun var, onlar kıskanacak" demesi üzerine Yıldız, iki bilet daha verdi.

Başbakan Erdoğan, tören sırasında yanına gelen bir kız çocuğunu sevdi.

Çeveredeki bazı binalara "Allah'ın verdiği onuru Romanlara yeniden kazandıran adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan mahalleye hoşgeldin", "Oklar hedefe, hedef 2053" yazılı bez afişler asıldığı görüldü.

- Polis, yürüyüş girişimine izin vermedi

Öte yandan, Şişli Mahmut Şevket Paşa Mahallesi'nde toplanan bir grup, Başbakan Erdoğan'ın katılımda bulunacağı açılış alanına yürümek istedi. Kentsel dönüşüm kapsamında protestoda bulunmak isteyen gruba polis izin vermedi.

Ayrıca, tören alanına yürümek isteyen ve polise taş, molotofkokteyli ve demir bilyelerle saldıran yüzleri maskeli bir gruba polis biber gazıyla müdahale etti.