300 yıllık kültürel miras çeyizlerle bugüne taşındı

Bursa'da 700 yıllık geçmişe sahip olan Atlas Köyü'nde nesilden nesle çeyizle aktarılan 300 yıllık Yörük motifleri sandıklardan çıkıyor. Orta Asya'dan Anadolu'ya göç eden Oğuz boylarının simgelerinin yer aldığı işlemelerin kendileri için altın değerinde olduğunu söyleyen Elmas Turpçu, 700 yıllık geçmişi bulunan Atlas Köyü'ne has motiflerin anneden kıza geçtiğini belirtti.

Bursa'nın en eski köylerinden biri olan Nilüfer İlçesi'nin Atlas Köyü, Orta Asya'dan gelen Yörük kültürünü yüzyıllardır yaşatıyor. Anneden kıza aktarılan Yörük Türkmenleri'ne ait motifler çeyiz sandıklarında bugüne kadar geldi. Sandıklarındaki bez işlemelerde gizli kalan motifler, Bursa İl Özel İdaresi tarafından 'Geçmişin Motifleri Gelecekle Buluşuyor Projesi' ile yeniden gün yüzüne çıkartıldı.

Annesinden ve kayınvaldesinden kendisine kalan çeyiz sandığının içerisinde, gelin kaftanları bulunan 63 yaşındaki Elmas Turpçu, "Bu motifler annelerimize, babaannemizden, anneannelerimizden geçti. Onlara da atalarından kalmış. Eskiden damatlara verilen çevrelerimiz, yüz yıllardır sandıkta duruyor. Bizim gençliğimizde de orak biçerken damatların boynuna asılırdı. Bu motifler bizden torunlarımıza geçecek. Bunlar bizim için altından daha değerli, kimsede bulunmayan motifler" dedi.

'OĞUZ BOYLARI'NA AİT MOTİFLER VAR'

Bursa'da yüzyıllardır saklanan bu eserleri ortaya çıkartacak olan 'Geçmişin Motifleri Gelecekle Buluşuyor Projesi' Koordinatörü Tijen Yener, Atlas Köyü'nde, çeyiz sandığı içinde gördüğü motiflere inanamadığını söyledi.

Motiflerde Oğuz Boylarına ait simgeleri fark ettiğini belirten Yener, 700 yıllık bir geçmişe sahip olan köydeki Oğuz Boyları'nın simgesi olan işlemelerin yer aldığı çeyizlere paha biçilemeyeceğini açıkladı. "İplikler kök boyasıyla boyanmış, işlemeler, desenler orijinal" diye konuştu.

'ÇÜRÜMEYE TERK EDİLEN GEÇMİŞ CANLANIYOR'

Projeye destek sağlayan Bursa İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Bilal Çelik, kadınların geçmişten gelen motiflerini bugüne uyarlamaları için atölye kurduklarını anlatarak sandıklarda çürümeye terk edilen geçmişin elbiselerde, havlularda, çantalarda yeniden canlandığını vurguladı.