Siyasilerden kararlara gelen ilk yorumlar

Bakan Ergin, Ergenekon kararlarıyla ilgili yorum yapmadı

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Ergenekon davası sanıkları hakkında verdiği kararlara ilişkin yorum yapmaktan kaçındı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda İskenderun Demir Çelik Fabrikası'nda 15 Temmuz'dan bu yana devam eden grevi sona erdiren anlaşmanın imza törenine Adalet Bakanı Sadullah Ergin de katıldı. Ergin, imza töreninde gazetecilerin Ergenekon davasında verilen kararlara ilişkin soruları üzerine, "Henüz kararlar açıklanma aşamasında. O konuya girmeyeceğim" dedi.

Hakkında 13 yıl hapis cezası verilen CHP Milletvekili Aygün:

-"Mahkemenin takdirine saygı duymaktan başka yapacağımız bir şey yok"

-"Dava bitmedi, Yargıtay süreci var. Sayın Genel Başkan moralimi bozmamam gerektiğini, arkamızda olduğunu beyan etti. Biraz oturduk, dertleştik"

Ergenekon davasında hakkında 13 yıl 6 ay hapis cezası verilen CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, mahkemenin takdirine saygı duyduğunu belirterek, "Dava bitmedi. Bunun Yargıtay süreci var. Sayın Genel Başkan moralimi bozmamam gerektiğini, arkamızda olduğunu beyan etti. Biraz oturduk, dertleştik" dedi.

CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, kararın açıklanmasının ardından Genel Merkez'e gelerek Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile bir süre görüştü. Genel Merkezden ayrılırken gazetecilerin soruları üzerine kararı değerlendiren Aygün, gelinen süreçte davanın bir noktaya ulaştığını ve kendisine 13 yıl 6 aylık bir cezanın takdir edildiğini söyledi.

Sinan Aygün, "Mahkemenin takdirine saygı duymaktan başka yapacağımız bir şey yok" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, "Ergenekon Davası"nda açıklanan karara ilişkin, "Bu kararla Silivri mahkemelerinde demokrasi, hak, hukuk, insan hakları gibi kavramlar, ayaklar altına alınmıştır" dedi.

Hamzaçebi, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davanın 321. duruşmasında kararın açıklanmasının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, parti olarak 3 grup başkanvekili, 2 genel başkan yardımcısı ve 62 milletvekiliyle duruşmayı takip ettiklerini söyledi.

Kararın kendileri açısından sürpriz olmadığını belirten Hamzaçebi, kararın 5 yıl önce verildiğini savundu.

Hamzaçebi, "Bu kararla Silivri mahkemelerinde demokrasi, hak, hukuk, insan hakları gibi kavramlar, ayaklar altına alınmıştır. Evrensel hukukun temel ilkeleri olan adil yargılanma, masumiyet karinesi bugünkü kararla ayaklar altına alınmıştır" diye konuştu.

Normal şartlarda yan yana gelmesi mümkün olmayan kişilerin bu davayla yan yana geldiğini ifade eden Hamzaçebi, yargılananların tek suçunun, AK Parti karşıtı fikir beyanında bulunmak olduğunu ileri sürdü.

Hamzaçebi, örgütün liderinin kim olduğunun hala belli olmadığını dile getirerek, bu tür bir örgüt yapılanmasının dünya tarihinde bir ilk olduğunu kaydetti.

Oktay Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında karar duruşması yapılan Ergenekon davası ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Vural, kararları henüz görmediğini belirterek, "Tam sonucu alarak ona göre değerlendirme yapmak lazım" dedi.

MHP olarak hukuka aykırı hiçbir faaliyeti meşru kabul etmediklerini belirten Vural, "Bizim aradığımız nedir? Yargının siyasallaşmadan hak ve hakikati, gerçeği bulması, adaletin tecelli etmesidir. Bu süreç içinde bu kararları milletin de vicdanına sığmalı, adaletin de vicdanına sığmalı. Aradığımız bu. Hakkı, hakikati arıyoruz. Ancak geldiğimiz bu noktada bu süreçler Ak Parti döneminde bir siyasal pazarlama aracı olarak kullanıldı, toplumsal muhalefeti sindirme aracı olarak da kullanıldı" diye konuştu.

"KURUNUN YANINDA YAŞIN DA YANMAMASI GEREKİR"

Kurunun arasında yaşın da yanmaması gerektiğini ifade eden Vural, şöyle devam etti:

"Bu bakımdan toptancı bir anlayış ile yargının hareket etmesini doğru bulmuyoruz. Ama geldiğimiz bu noktada şu tablo acınacak bir tablodur. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Genelkurmay Başkanı'nın terörist başı sıfatı ile yargılandığı ama terörist başının, Başbakan'ın yol arkadaşı olduğu Türk Silahlı Kuvvetleri'nin şu ya da bu sebeple bu süreç içerisinde sorgulandığı, tutuklandığı ama teröristlerin elinde silah belinde bomba ile dolaştığı bir Türkiye. MHP olarak devletin içindeki hiçbir illegal yapılanmayı meşru görmemiz mümkün değildir. Ama bugünkü Türkiye'de illegal yapılanmalar hükümet eli ile meşrulaştırıldığı bir dönemi yaşıyoruz."

Millet egemenliğine karşı yapılan darbenin meşru sayılamayacağını dile getiren Vural, çözüm sürecinin millet egemenliğine yönelik bir darbe olduğunu dile getirdi. Bağımsız ve tarafsız yargının önemine dikkat çeken Vural, “Hepimizin vicdanına sığacak bir adalet istiyoruz. Adalet vicdanlara sığmazsa hepimiz sıkıntıya gireriz." ifadesini kullandı.

KAMALAK: HER ŞEYE RAĞMEN ÇOK ÖNEMLİDİR

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak ise "Ergenekon Davası" kararlarıyla ilgili, "Elbette bu kararlar, demokrasi yönünde olumlu gelişmelere yol açar diye düşünüyorum. Ama tek başına demokrasiyi korur, darbeleri önler diye ümit etmek de doğru değildir. Ama o yönde de yine her şeye rağmen çok önemlidir" dedi

Kamalak, AA muhabirine, "Ergenekon Davası"nın karara bağlanmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kararların Türkiye bakımından üzücü ve düşündürücü olduğunu söyleyen Kamalak, aydın kesimin normalde demokrasi mücadelesi vermesi gerekirken demokrasiye karşı darbe planları içerisinde yürüdüğünü ifade etti.

Davayla ilgili kararı veren hakimlerin Türkiye'nin okullarında okuduğunu hatırlatan Kamalak, Anayasa'nın 138. maddesi gereğince de hakimlerin kararlarını anayasaya, kanunlara ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre verdiklerini söyledi. Kamalak, "Şimdi çıkıp da hiç kimse 'hakimler keyfi davranmıştır, Anayasayı çiğnemiştir, kanunlara uymamıştır, hukuku es geçmiştir, vicdanlarını da çiğnemişlerdir diyemezler'. Ben diyemiyorum en azından" ifadesini kullandı.