Yeni sınav siteminde revizyon sinyali

Eğitim editörleri ve muhabirleri Bakan Avcı ‘her sorunuzu arslanlar gibi cevaplamaya hazırız’ sözleriyle karşıladı.

Haber Giriş : 11 Eylül 2013 07:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59
Yeni sınav siteminde revizyon sinyali

FATİH UĞUR

Yeni eğitim sistemini dinlemek üzere Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve bürokratlarıyla Adile Sultan Sarayı'nda akşam yemeğinde buluştuk.

Eğitim editörleri ve muhabirleri Bakan Avcı 'her sorunuzu arslanlar gibi cevaplamaya hazırız' sözleriyle karşıladı. Avcı'nın gazete ve televizyonlardaki yayınlara atıfla 'klişeler ve şehir efsanelerinden rahatsızım' dediği konular konuşuldu ilk önce. Eğitim yaz-boz tahtasına döndü, yaklaşımıyla yazılanlardan rahatsızlığını anlattı Bakan Bey. Eğitimde motivasyonun önemini hatırlattı.

İletişim profesörü olması hasebiyle ikili diyalogları kimseyi kırmadan yürütmeye gayret etti. Üslup tartışmaları bitti, sorulara geçildi. 3 saatlik yemekte onlarca soru yöneltildi: Sınav güvenliği nasıl sağlanacak, maliyeti ne olacak? Doğu, Güneydoğu'da çetin kış şartları altında kitapçıklar ulaştırılamadığında ne yapılacak? Kitapçıklar vaktinde ulaşabilecek mi? Telafi sınavları nasıl yapılacak? Soruların eşit zorlukta olması nasıl sağlanacak? ÖSYM'nin sınav tecrübesine karşı hâlâ hata yaptığı yerde, MEB milyonları sınava alacak ikişer günlük sınavları nasıl yapacak? Müfredat bütünlüğü nasıl sağlanacak? Sağlanamazsa öğrencilerin başarısı nasıl ölçülecek? Yeni sınav sistemi öğrenciyi mi öğretmeni mi ölçecek? Sınavın adı TEOG mu? Yeni SBS mi, ne olacak? Dershaneler 2013'te kaldırılacak mı?

Alanında uzman isimlerin endişelerini ve eğitimdeki belirsizlikleri anlama adına sordukları bu soruların sadece bir kısmı cevap buldu, çoğu cevapsızdı. Gazetecilerin, “Öğrenci, veli, eğitimcilerin görüşü alındı diyorsunuz. Biz eğitim alanında yıllardır çalışan gazetecileri bazı şeyleri ve sistemin nasıl işleyeceğinin detaylarını biz bile yeni duyuyoruz. Köklü bir değişiklik böyle olmamalıydı.” tespitleri de yerindeydi. Bazı soruların cevapları şöyle sıralandı: EĞİTEK senede 125 sınav yapıyor, bu ÖSYM'nin 5 katı. Bu işin altından kalkarız. Devlet, terör var ya da kar yağacak diye Doğu'da sınavdan vazgeçmez. Sınav stresi azaltılacak, öğrenci zamana yayılmış şekilde kontrollü sınavlarda sınanacak.

Dershaneler yönetmeliği değişecek, Meclis'te yasal düzenleme yapılacak. Bakan Avcı'nın 'kolay soruları ben, zorları bürokratlarımız cevaplar, yanlışlar bürokratları götürür' esprisi kayda girdi. Bir eğitim yazarının, “Yap-boz tahtası yazmayın' diyorsunuz ama bu bürokratlar daha önce Ömer Bey'e, Hüseyin Bey'e başka şeyler söyledi, sizi başka bir şeye ikna etmişler. 10 yılda 5 bakan defalarca sistem değiştirildi..” sözleri salonda buz gibi hava estirdi. Ancak 'neden bu kadar çok değişiklik yapıldığını' saptayan bu eleştiri hiç de haksız değildi. Gazeteciler 4 yanlış bir doğruyu götürmesinin test sisteminin vazgeçilmezi olduğunu, değiştirmekte nasıl bir fayda bulduklarını anlamadıklarını, bunun başarı ölçmeyeceğini, tersine öğrenciyi atmasyona yönelteceğini hatırlattı. Yanlışlar doğruyu götürmez ve etkilemezse, 1,2 milyon öğrencinin başarısı yüzdelik dilimleri nasıl sıralanacaktı? Avcı zorlandığında bürokratlar konuları izaha çalıştı, ancak her cevap yeni soru, her soru yeni bir tartışmayı getirdi.

Eğitim uzmanlarının bile kafa karışıklığı içinde kaldığı toplantıda en somut sonuç Nabi Hoca'nın uzmanlık alanında alındı: İletişim eksikliği. Tekrar buluşmalıyız dendi hem de sık sık. Evet yeni eğitim dönemi başlıyor. İlk etapta sadece 8. sınıflarını kapsayan yeni bir sınav sistemi getirildi, sonra güncellenecek sistem değişikliği 4 milyon öğrenciyi ve velisini ilgilendiriyor. Bakan Bey'in eğitim sistemini tarif ederken kullandığı iki benzetme aklımda kaldı. '160 kilometre hızla giden tırda retrifiye yapmak (yani motor değiştirmek) kadar zor bir iş yapıyoruz'; 'Önce 8. sınıflarda müfredat denkliği sağlanacak, senkronizasyon sağlananınca ağır ağır katır yürüyüşü ile gidilecek, 6.7. sınıflarda sistem uygulanacak...' Milyonların geleceğini ilgilendiren bu konuda hem bu kadar hızlı, hem bu kadar temkinli nasıl değişiklik yapılacak? Galiba yaşayıp göreceğiz...



Merkezî sınavda açık uçlu sorular için öğretmen yetiştirilecek

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, kamuoyuna tanıtılan 'Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş' sistemiyle ilgili merak edilen sorulara cevap verdi. İstanbul'da gazete ve televizyonların eğitim editörleri ve yazarlar ile bir araya gelen Avcı, bu sene 8. sınıflarda uygulamaya girecek 12 merkezi sınavdan başvuru ücreti alınmayacağını söyledi. Bu sınavların maliyetini bakanlığın karşılayacağını açıklarken 6. ve 7. sınıfları kademeli olarak yeni sisteme geçireceklerini ifade etti.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, kamuoyunda tartışmalara yol açan yeni ortaöğretime geçiş sistemiyle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Sınavda kaç soru sorulacağı, sınavın içeriğinin ne olacağı, güvenliğin nasıl sağlanacağı, başvuru ücreti alınıp alınmayacağı gibi konular netlik kazandı. Avcı'nın yeni modelle ilgili verdiği bilgilere göre bu yıl 8. sınıf öğrencilerinin katılacağı 12 merkezî sınavda ortalama 20 soru sorulacak. 6 ve 7. sınıflar, sisteme kademeli olarak dahil edilecek. Bu konuda acele etmediklerini belirten Nabi Avcı, “6 ve 7'ler kısa vadede merkezî sınava girmeyecekler. Kademeli olarak ileriki yıllarda sisteme katılacaklar.” dedi.

Adile Sultan Sarayı'nda önceki akşam düzenlenen yemekli toplantıda eğitim yazarları ve muhabirleriyle bir araya gelen Bakan Nabi Avcı, merak edilenleri cevapladı. Zaman zaman hararetli tartışmaların yaşandığı toplantıda gazeteciler, yeni düzenlemelerle ilgili eleştiri ve önerilerde bulundu. Espriyle karışık karşılıklı sitemlerin de dile getirildiği toplantıda Avcı özetle şu değerlendirmeleri yaptı:

Uzun vadede açık uçlu sorular soracağız: İlerleyen zamanlarda bazı merkezî sınavlarda klasik sorular sormayı planlıyoruz. Açık uçlu soruları değerlendirmek için öğretmenlerimizden bir kısmını eğitimden geçireceğiz. FATİH projesinden faydalanmayı düşünüyoruz. Bunu başarabilirsek 6 ve 7. sınıfları da sisteme dahil edeceğiz.

Okullar yetersiz algısı doğru: Okulların yetersizliğini ve verimsizliğini giderecek yöntemlerden sadece birisi dershane. Okullarda yeteri kadar eğitim verilemiyor olabilir. Ama bunu gidereceğiz. Okulların durumu iyiye gidiyor. Hafta sonu okullarda takviye kursları düzenleniyor. Bunları artırmaya çalışacağız. Söylemlerle değil eylemlerimizle bunu başarabilirsek bu eşik düşecek.

Aileler vicdan azabından dershaneye gönderiyor: Birçoğumuz çocuğumuzla yeteri kadar ilgilenemiyoruz. Pahalı, adı duyulmuş yerlere çocuğumuzu yazdırarak vicdanen rahatlıyoruz. Çocukların başarısında ailenin sosyo-kültürel statüsü çok önemli. Özellikle çalışan aileler, çocuklarını dershaneye vererek rahatlıyorlar.

Kanundan 'dershane' tanımı kaldırılacak: Okullardaki eğitim kalitesinin artmasıyla alternatif kurumlara ilgi azalacak. Dershanelerin yasası Meclis'e gidecek, Milli Eğitim Kanunu'ndaki dershanelerle ilgili tanımlar kaldırılacak. Bizim tanıdığımız dershane diye bir kurum olmayacak. Hangi okulların hangi derslerde zayıf olduğunu göreceğiz ve bunun giderilmesi için çalışacağız.

Yeni sistemi uygulamaktan vazgeçemeyiz: Haklı ve haksız birçok eleştiriyi medyadan takip ediyorum. Bunları dikkate alacağız ancak riskler var diye bu sistemi uygulamaktan vazgeçmemiz mümkün değil. Güvenlik, şişirilmiş notlar, müfredat uyuşmazlığı gibi birçok konuda öğrenci, veli ve kamuoyunun endişeleri var. Doğu ve Güneydoğu'da sınav güvenliğinin nasıl sağlanacağı gibi sorular geliyor. Bunlar hep risk ama göğüs germeliyiz. MEB, eline yüzüne bulaştırdı diyecekler. Ama bir şekilde bu sistemi oturtmak zorundayız.

Yönetici Atama Yönetmeliği mahkemeye verildi: Okullara yapılan yönetici atamaları için yeni bir yönetmelik yayımlandı. Sınavda alınan puanlara göre okullara müdür veya müdür yardımcısı atanıyor. O sınav, birtakım mevzuat soruları, idare hukuku gibi alanlardan oluşuyordu. Çalışılıyor, sınava giriliyor aldığı puana göre atama yapılıyordu. Bir okula müdür olmak bu konuları bilmekten ibaret değildir diye düşündük. Bu sınavlardan en yüksek puan alan 6 kişiyi kurduğumuz komisyonda mülakata almak istedik. Ama sendikalar yönetmeliği iptal ettirmek için mahkemeye verdi. Muhtemelen de iptal olur.Zaman


2 YIL 6-7'LERE SINAV YOK

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, yeni '12 sınavlı' sisteme en az 2 yıl sadece 8'inci sınıfların dahil olacağını söyledi. 6 ve 7'nci sınıflara Fatih projesi tamamlanıncaya kadar merkezi sınav yok.

MİLLİ Eğitim Bakanı Nabi Avcı önceki gün İstanbul'da yeni eğitim sistemiyle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan'ın konu başlıklarına göre verdiği cevaplar şöyle:

SINAV SADECE 8'LERE “Önümüzdeki yıl 8'ler sınavlara girecek. 6 ve 7'nci sınıfları kısa vadede sınava almayacağız. Tecrübelerimize göre hareket edeceğiz. Fatih projesiyle tabletle eğitime geçince 6 ve 7'ler de sınava girecek.”

SORULAR ÇALINACAKTIR

“'Kar gelecek, kış gelecek bu sınavları yapamıyoruz kusura bakmayın' demek, 'Biz bu işi kıvıramıyoruz' demektir. Evet kar yağacak, bazı yerlerde sorular çalınacak, sorular gitmeyecek. Biz de iptal edeceğiz. Bu sistemi oturtmak zorundayız. Sınav ücreti alınmayacak. 'Çaylar şirketten'.”

DERSHANE YERİNE OKUL

“Başbakanımız açıklamıştı, meclis açılınca dershaneler için yasal düzenleme gerekiyor. Yasal düzenlemeyle milli eğitim sistemi içinde bizim tanıdığımız dershane kurumu olmayacak. Biz aslında 'Okullardaki eğitim yetersiz' algısını düzelteceğiz. Okullarda takviye dersler hafta sonlarında yapılacak.”

'YAZ BOZ TAHTASI'NDAN RAHATSIZIZ

“'Eğitim yaz boz tahtasına döndü' sözleri bizi çok rahatsız ediyor. Milli eğitimde yanlışlar yapılıyor, ama düzeltiliyor da. Türkler kendi kurumlarının faziletleri konusunda yeterince tatminkâr olmayı beceremiyor. Kendi başarımızı küçümsemek gibi milli zaaflarımız var.”

EN AZ 3 YIL ÇALIŞIYORUZ

“Tartıştığımız konular Milli Eğitim Bakanlığı'nın en az 3 yıl üzerinde çalıştığı projeler. Yapılan işlerin yararlı olduğuna inandığım için gönül rahatlığıyla yürürlüğe koydum.”

MAKAS AÇIKSA İNCELERİZ

“Bizim yaptığımız sınavlardaki notlarla, öğretmenin kendi notları arasında makas çok açıksa o okullarla özel olarak ilgileneceğiz.”

BAKANLARIN SÜRESİ

9 AY “Ben ortalama Bakanlık süresini geçtim, 9'uncu aydayım. Şimdi benim de kafama göre bazı şeyleri yapma hakkım oldu. Eğitimle ilgili radikal reform tasarılarımız var.”

3 yıl içinde herkese tablet

BAKAN Avcı, 3 yıl içinde bütün çocukların elinde tablet olacağını bu sayede başka açık uçlu sınav yapılabileceğini söyledi: “Toplamda bir öğrenci 102 sınava giriyor. Biz bunun 12'sini merkezi yapacağız. ölçme değerlendirme disiplin altına alınacak. Bu sınavlar sayesinde okuları ve öğretmenleri değerlendireğiz.”(Hürriyet)


REVİZYON YAPILACAĞI İDDİALARI GÜNDEME GELDİ

KIVANÇ EL / VATAN ANKARA

Bakan Avcı SBS yerine gelen sistemde de değişikliğe gidildiğini açıkladı. '4 yanlış 1 doğruyu götürmeyecek' düzenlemesi kalkacak.

Yerleştirme puanı 700'lük sistemle hesaplanacak. 6 ve 7. sınıflar Fatih projesi hayata geçene kadar gündemde değil.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın SBS'nin kaldırılmasının ardından geçtiğimiz hafta açıkladığı “Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş” (TEOG) modeli tartışılmaya devam ederken, revizyon yapılacağı iddiaları gündeme geldi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın İstanbul'da önceki akşam eğitimcilerle yaptığı toplantıda gelen eleştiriler üzerine “4 yanlışın 1 doğruyu götürmeme” ve “puan hesaplama sistemi” kararlarını revize edebilecekleri mesajı verdiği öğrenildi.

Eğitimcilerle buluştu

Bakan Avcı, önceki akşam İstanbul'da aralarında bazı eğitim editörleri ve yazarların da olduğu bir grup eğitimci ile bir araya geldi. Bakan Avcı'ya TEOG sistemini uygulamaya koyacak olan YEĞİTEK Genel Müdürlüğü yetkilileri de eşlik etti. Toplantıda Nabi Avcı geçtiğimiz hafta açıklanan TEOG sistemine ilişkin görüş alışverişinde bulunurken, dikkat çeken değerlendirmeler yaptı.

'4 yanlış 1 doğru'

VATAN'ın edindiği bilgiye göre toplantıda TEOG sistemine ilişkin eleştiriler Avcı'ya aktarılyeni sistemde getirilen 4 yanlışın 1 doğruyu götürmemesi düzenlemesine karşı çıkıldı. Toplantıya katılan eğitimciler, “4 yanlış bir doğruyu götürmediği zaman 20 sorunun tamamını atanlar olabilir illa ki 4-5 doğru tutturur. Öte yandan soruları çözme gayretinde olup, 5 doğru yapabilen ne olacak? Bu eşitsizlik yaratan bir durum ve sınav mantığına da aykırı” değerlendirmesi yaptı. Avcı'nın bu eleştiriler üzerine yanındaki bürokratlarına not aldırıp, “Haklısınız, bu önerileri değerlendirelim, inceleyelim. Gerekirse yeniden ele alırız” yanıtı verdiği bildirildi. Avcı'nın, “Sistem kendi içinde çok değişken bir yapıda. Sürekli güncellenip geliştirilecek bir sistem getirdik. Zaman içinde yanlışlıklar, eksiklikler olursa sistem bunu düzeltmeye müsait” dediği de bildirildi.

700 puan baz hesabı

Toplantıda eğitimciler, “100'lük puan sistemine 1.2 milyon öğrencinin sıkıştırılması yanlış. Puan hesaplama sistemi değiştirilmeli” eleştirisini de getirdi. Avcı'nın da bu öneriye, “Biz sistemi açıklarken net bir 100 olur gibi bir rakam vermedik, ancak örnekler 100 üzerinden. Puanlama sistemi değerlendirilir, 700 üzerinden hesaplanabilir. Bu yönde zaten çalışma var” yanıtı verdiği kaydedildi. Buna göre TEOG'da adayların her yıl sonu puanları hesaplanırken ağırlıklandırılacak ve 700 puan üzerinden hesaplamalar yapılacak.

Fatih projesi bitince

Bakan Avcı'nın TEOG'un açıklandığı basın toplantısında kullandığı, “Sistem bu yıl 8. sınıflarda başlayacak daha sonraki yıllarda 6 ve 7. sınıfta hayata geçecek” sözünü de detaylı açıkladığı bildirildi. Avcı'nın, “FATİH Projesi'nin tamamlanıp tüm öğrencilerin tabletlerine kavuşması ile açık uçlu sınav yapabileceğiz. Bu sınavı yapmaya başladığımız yıldan itibaren de 6. ve 7. sınıflarda da sınavlar yapılmaya başlanacak. Seneye 6. ve 7. sınıflar başlayacak gibi bir durum yok. Bunun için en az 3-4 yıllık bir süreç gerekiyor. Zaten sistemi tamamen bir sürece yaydık. Sistem şu anda eleştirilebilir eksiklikleri de olabilir ancak FATİH Projesi olsun, yazılıların uygulanması olsun sistem oturduğunda görülecek ki, öğrenciler için en iyi sistem bu. Hem yeni bir sınav da getirmiyoruz bunu ısrarla söylüyorum, mevcut yıl içindeki sınavlardan birini merkezi yapıyoruz olan bu...” değerlendirmesi yaptığı öğrenildi.

Öğretmen alım sistemi değişiyor

Bakan Avcı toplantıda öğretmen alımlarında geçerli olan ve “80 sayılı karar” olarak bilinen kararı değiştirmek için de çalışma başlattıklarını açıkladı. Öğretmenlik alanlarına atamalarda esas alınacak üniversite bölümlerini düzenleyen karar için üniversitelerden görüş istendi. 80 sayılı kararın yanı sıra öğretmen alımında alan sınavının dışında sosyal becerilerin de ölçülebileceği bir sistem üzerinde çalışıldığı da toplantıda MEB bürokratlarınca dile getirildi. Avcı'nın, “Öğretmenlerin mezun oldukları yükseköğretim programına göre hangi öğretmenlik alanlarına atanacakları hem eğitimin kalitesi, hem de öğretmenlerimizin yetiştirilmesi ve istihdamında hayati öneme sahip bir konu” dediği bildirildi.

Bakan Avcı önceki gün de bir programda, “Talim Terbiye Kurulu'nun gizli bir anayasası, o anayasada 80 sayılı karar olduğunu öğrendim. Bir şey sorduğunuz zaman kısık sesle '80 sayılı karar efendim' deniyordu. Yani 'Fazla kurcalama' anlamına gelen ses tonuyla söyleniyordu” demişti.

Dershanenin adı 'Etüt Merkezleri'

Bakan Avcı, dershanelerin kapatılması sürecine ilişkin de açıklamalar yaptı. Avcı'nın, “Dershane ifadesini yasadan tamamen çıkartacağız” dediği öğrenildi. Avcı, bunun yerine “Eğitim Danışmanlığı”, “Etüt Merkezleri” gibi kurumların devam edeceği bilgisini de aktardığı kaydedildi.

MEB planlamasına göre Özel Eğitim Kurumları Kanunu'nun 2. maddesi “f” bendindeki “Dershane” tanımı değişecek. Söz konusu maddede Dershane; “Öğrencileri; bir üst okulun veya yüksek öğretime giriş sınavlarına hazırlamak, istedikleri derslerde yetiştirmek ve bilgi düzeylerini yükseltmek amacıyla faaliyet gösteren özel öğretim kurumlarını ifade eder” şeklinde tanımlanıyor. Bu ifade artık yer almayacak ve bağlantılı yasalardaki “dershane” kelimelerinin tamamı çıkarılarak “dershane” tarih olacak. Ancak “dershane” yerine “Danışmanlık” tanımı getirilecek ve bu kurumlar “Öğrencilerin derslerine çalışmalarına, ödev ve projelerini yapmalarına yardımcı olan, kültürel faaliyetler yapmasına destek veren kurumlar” olarak tanımlanacak.(Vatan)

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber