Hayvanlarla aynı havayı soluyorlar

Can güvenliklerinin olmadığını ve bu sebeple ahırın bir bölümünü ev olarak kullandıklarını anlatan Nergiz ailesinin fertleri, hayvanlarla daha fazla aynı havayı solumak istemediklerini ve bu sebeple kendilerine bir yardım eli uzatılmasını istedi. Bingöl depreminden kaçarak Elazığ'a yerleşen Nergiz ailesi geldiği Elazığ'da da depremden kurtulamadı. 2010 yılında Elazığ'ın Kovancılar ilçesinde meydana gelen depremden dolayı Nergiz ailesinin yaşadığı ev hasar gördü. Hasar tespit çalışması yapılan ve oturulmaz raporu verilen evde yaşamaya korkan aile fertleri, ahırda hayvanlarla birlikte yaşıyor. Remziye Nergiz ve eşi Sait Nergiz 2003 yılında Bingöl'de meydana gelen depremde hasar gören evlerinden dolayı Elazığ'a yerleşti. Remziye Nergiz, "Biz Bingöl depreminde canımızı zor kurtardık. Evimiz ağır hasar gördüğü için Elazığ'a yerleşmek zorunda kaldık. Ancak deprem burada da bizi bırakmadı ve 2010 yılında meydana gelen depremin ardından evimiz ağır hasar gördü. Meydana gelen artçı depremler nedeniyle 3 yılda evimiz bu hale geldi. Çatlaklardan yazın içeriye her türlü haşere giriyor ve küçük torunlarım çok korkuyor. Kışın ise aynı çatlaklardan soğuk hava geliyor. Bunları önlemek için çatlakları bezle kapattık ama bu çözüm olmadı" dedi.

Sait Nergiz ise ailesini ahırda hayvanlarla birlikte yaşatmak zorunda kaldığı için üzgün olduğunu söyledi. Nergiz, "Biz devletimizden yardım bekliyoruz. Uzun süre mücadele ettim, fakat elimizden tutan, bize destek veren olmadı. Küçük torunlarım hayvanlarla birlikte yaşamak istemediklerini söylüyor ancak enkaz altında kalıp ölmektense bu şekilde yaşamak daha iyi" diye konuştu.

Kardeşleriyle birlikte zorunlu olarak ahıra götürüldüklerini anlatan Duygu Nergiz ise yetkililerin defaten eve geldiğini ancak bir türlü çözüm bulamadıklarını aktardı. Lüks dairelerde yaşamak istemediğini, sadece hayvanların bulunduğu ahırdan çıkmak için ayrı bir yer istediklerini belirten Duygu Nergiz, "Herkes lüks içinde yaşamak ister ama biz sadece ölüm korkusunun olmadığı bir ev istiyoruz. Ramazan Bayramı'ndan sonra buraya gelen yetkililer, bu evde oturulamayacağını ve 10 gün içinde yeni bir ev yapılacağını söyledi. Ancak aradan aylar geçti ne gelen var ne giden. Benim kardeşlerim okula gidiyor ancak ders yerine psikolojik tedavi görüyorlar. Öğretmenleri her gün korkmamaları için onları motive ediyor. Bu şekilde yaşamak istemiyor" ifadelerini kullandı.