H. Kalyoncu Üniversitesi öğretmenleri mağdur etti

Bizler, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında tezli yüksek lisans eğitim gören öğretmenleriz. Ancak arkadaşlarımızın bir kısmı tezini bitirmiş, bir kısmı da tez aşamasına henüz geçmişken eğitim gördüğümüz tezli yüksek lisans programının YÖK tarafından iptal edildiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Bu iptal ile birlikte mağdur olan, eğitim programı kayıt ücreti için ödenen 3000-5000 TL. arasındaki maddi kaybın yanında iki yıllık çaba ve emeği de boşa gitmiş yaklaşık 1400 civarında öğretmeniz.

Mağduriyetimize sebep olan, yüksek lisans programının YÖK tarafından iptal edilmesine kadar geçen sürecin gelişimi şöyle olmuştur.

Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nden açıklama

Eğitimini almış olduğumuz Eğitim Yönetimi ve Denetimi yüksek lisans programı, 26 Kasım 2011 tarihinde İstanbul Grand Cevahir Hotel'de Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. İbrahim Özdemir ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız tarafından, İstanbul'da resmi okullarda görev yapan yönetici ve öğretmenlere lisansüstü eğitim yapma imkanı sağlamak amacıyla "Lisansüstü Eğitim Projesi" adı altında bir protokolle imzalanmıştır. Bu toplantıda, Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. İbrahim Özdemir tarafından, Gazikent Üniversitesi ile İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalanan protokol'ün 2547 sayılı Kanun'un 65. maddesi hükmü gereğince Üniversitelerarası Kurul tarafından hazırlanan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğine dayandığı belirtilmiştir. Protokolün imzalandığı tarihteki ismi Gazikent Üniversitesi olan, şimdiki ismi ise Hasan Kalyoncu Üniversitesi olan bu üniversite ile imzalanan protokole göre, ilk etapta eğitim yönetimi ve denetimi alanında tezli yüksek lisans eğitimi görecek 1000 kişilik kontenjan için, eğitim programı kayıt ücreti 3000 TL. ve ALES'ten 55 puan alma şartı aranmıştır. İlk 1000 kişilik öğretmen gurubu, 2012 yılı bahar döneminde eğitime başlayarak 2012 yılı güz dönemi sonunda yüksek lisans derslerini başarıyla tamamlayarak tez yazma aşamasına geçmişlerdir. Ve birçoğu da tezlerini tamamlamışlardır. Eğitim yönetimi ve denetimi alanında tezli yüksek lisans eğitim görecek yaklaşık 400 kişilik ikinci öğretmen gurubu ise 2012 yılı güz döneminde eğitime başlayarak 2013 yılı bahar dönemi sonunda yüksek lisans derslerini başarıyla tamamlayarak tez yazma aşamasına geçmişlerdir. Ancak 400 kişilik ikinci gurup öğretmenler için 1. dönemin sonunda Hasan Kalyoncu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından Enstitü Yönetim Kurulunun 17.01.2013 tarih ve 2013-02 kararı ile tezli yüksek lisans programlarına geçiş şartlarının değiştirildiği bildirilmiştir. Bu şartlara göre ALES'ten 65 puan ve üzeri puan almak, 1.Dönem Notunun ise 4,00 üzerinden 3,00 ve üzeri olması olarak açıklanmıştır. İkinci guruptaki öğretmenlerden, ancak Enstitünün almış olduğu karardaki şartları sağlayan öğretmenler tezli yüksek lisans programlarına geçiş yapabilmişlerdir. Derslerini başarıyla tamamlayarak tez yazım aşamasına geçmiş olan bu guruptaki öğretmenlere ise danışman öğretim üyesi bile atanmadan tezli yüksek lisansların iptal edildiği duyurulmuştur.

Buradan sormak istediğimiz soru; gayet basit ve nettir. Bu kadar öğretmenin mağduriyet yaşamasına sebep olan bu işin sorumlusu kimdir?

Bu işin sorumlusu YÖK ise yaklaşık iki yıldır devam eden bu programlara zamanında neden müdahale etmemiştir ve binlerce öğretmenin mağdur olmasını engellememiştir. Kaldı ki, YÖK başkanı Gökhan ÇETİNSAYA geçen günlerde yaptığı bir açıklamada, bırakın ülkesinde eğitimden dolayı mağdur olmuşlara yardım etmeyi, yurtdışındakileri bile düşünür olmuştur. Sayın ÇETİNSAYA yaptığı açıklamada; "Yurt dışındaki gelişmelere de duyarsız değiliz. Özellikle Suriye ve Mısır'da yaşanan insanlık trajedileri dolayısıyla şöyle bir karar aldık. İnsani kriz yahut savaş ortamı olan Mısır ve Suriye'deki öğrencilere, olağanüstü koşulları dikkate alarak Türk üniversitelerinde eğitimlerine ve öğrenimlerine devam edebilme imkanı sağlayacağız demiştir. Bunları söyleyen bir YÖK başkanına, mülteciler için gösterdiği bu hassasiyeti kendi ülkesinde mağduriyet yaşayan yüksek lisans öğrencileri için de göstermesi gerekmez mi diye sormak isteriz?

Bu mağduriyetin oluşmasındaki baş sorumlu kurum olan Hasan Kalyoncu Üniversitesi, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapmış olduğu protokol tarihinden itibaren YÖK'ten gerekli izinleri almadan Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme ABD altında Eğitim Yönetimi ve Denetimi tezli yüksek lisans programları açmış olmasına rağmen, YÖK'ün 21.06.2012 tarihli uyarı yazısında belirttiği çekinceleri de dikkate almayarak yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. Ayrıca, YÖK tarafından 13 Mayıs 2013 tarihinde alınan, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsündeki Eğitim yönetimi ve denetimi tezli yüksek lisans programlarının iptal edildiğine dair kararını bizlerden gizlemiş ve bunu ancak 08.10.2013 tarihinde bizlere e-mail ile bildirmiştir. Üniversite gönderdiği bu e-mail de, "12.09.2013 YÖK genel kurulu kararı ile Sosyal Bilimler Enstitüsüne bağlı "Eğitim Yönetimi ve Denetimi Anabilim Dalı" açılmıştır.Daha önce İşletme anabilim dalı altında kayıtlı görünen siz öğretmenlerimizin kayıtları yeni açılan bu anabilim dalına aktarılmıştır. Gerekli kredi ve proje çalışmaları tamamlandığında "Eğitim Yönetimi ve Denetimi Anabilim Dalı Tezsiz Yüksek Lisans Diploması almaya hak kazanacaksınız. Bu olumlu gelişmenin hayırlı olmasını diliyoruz." gibi talihsiz, komik ve alaylı bir açıklama yapmıştır. Yılın dolandırılıcılık olayı diye nitelendirdiğimiz bu olayın baş aktörü olan Hasan Kalyoncu Üniversitesi ilgili hukuki bir süreç başlatacağımızdan, tüm maddi ve manevi tazminat talebinde bulunacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

Bu aşamada Hasan Kalyoncu Üniversitesi ile Lisansüstü Eğitim Projesi protokolünü imzalamış olan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünü, İstanbul'da eğitim kalitesinin artırılması için resmi kurumlarda görev yapan tüm eğitimcilerin uygun imkanlar ile yüksek lisans eğitiminden yararlanmalarını hedefleyen gayet iyi niyetli bu projesinin bu şekilde belirsizliğe sürüklenmesi ve bunun sonucunda kurumun kendi personeli olan biz öğretmenlerin mağdur olması karşısında olaya müdahil olmaya ve yaptığı protokolün sorumluluğunu taşımaya bekliyoruz.

Buradan Hasan Kalyoncu Üniversitesine diyeceğimiz son sözümüz şudur. Üniversiteniz tarafından mağdur edilmiş öğretmenler olarak, ilk kayıt sırasındaki koşullar olan Eğitim Yönetimi ve Denetimi Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans programından başka bir programdan mezun olmayı asla kabul etmeyeceğimizi belirtir, aksi halde tüm maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmak için hukuki süreci başlatacağımızı bildiririz.

Tüm basın mensubu arkadaşlara teşekkür ederiz...

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ YÜKSEK LİSANS MAĞDURU ÖĞRETMENLER.