Edirne Kapıkule Gümrük Kapısı'nda görev yaparken 'suç işlemek
amacıyla örgüt kurmak, zincirleme şekilde cebri irtikap ve bu suça iştirak'
suçlamalarıyla tutuklanan 24 polisin yargılanmasına Edirne 1. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde devam edildi. Gizli kameralarla rüşvet aldıkları belirlenen
tutuklu polislerin ifadelerinin ardından tanıklar ile mahkeme başkanı arasında
ilginç diyaloglar yaşandı. Rüşvet görüntüleri izlendikten sonra, Hakim Halil
Uçar ile tanık polis Osman Kıvrak arasında şu diyalog geçti:
Görüntülerdeki sen misin?
Evet benim.
Görevli polis, pasaportun arasından ne alıyor?
Görmedim, ben gazete okuyordum.
Aralarında ne konuşuyorlar?
Duymadım.
Ne almıştır?
Şüpheli yolcular için şube müdürlüğünce gönderilen not kağıdı olabilir.
Kontrol etmeden cebinize mi koyuyorsunuz?
Bilmiyorum, ben cebime koymazdım, çekmeceye koyardım.
Hakim Uçar'ın talimatıyla peronda bilgisayar başındaki polis ile yanına gelen
bir başka meslektaşının elindeki pasaportların içinde bulunan paraları kıvırarak
ceplerine koyma görüntüleri bir kez daha izlendi. Ardından diyalog şöyle devam
etti:
ÖZEL BİR YÖNTEM Mİ?
Ama gelen not kağıdını okumuyorlar, pasaportun arasından gizlice alıp kıvırarak
ceplerine koyuyorlar. Neden ceplerine koyma gereği duyuyorlar?
Neden ceplerine koyma gereğini duyduklarını bilmiyorum.
Arkadaşlarınız, gelen notu böyle alarak ceplerine koyma gibi özel yöntem mi
geliştirdi? Bu yöntemin patenti kime ait?
Bilmiyorum.
Tanık polis Ahmet Aslan ise, 'Kamera yerleştirildiğini duyduk. Bilgisayarlara
gizli kamera konulabilecek yerleri, kağıtlarla kapattık. Çalışma yerimizin
görüntülenmesini istemedik' dedi. 26 tanığı dinleyen mahkeme, duruşmayı ileri
tarihe erteledi.
akşam