Balıkesir'de 1.3 YTL para cezası verilip görevden alınan memur, Avrupa İnsan
.
Balıkesir SSK Müdürlüğü'nde memur olarak görev yapan Adem Aydın, 8 yıl önce
geçirdiği idari soruşturma neticesi, "1 yıl kademe durdurma" cezası
aldıktan sonra şimdi Sağlık Bakanlığı'na ait olan eski SSK hastanesine tayin
edilmesine karar verildi. Hakkında adli tahkikat başlatılan Aydın, ikrardan
dolayı 1999 yılında 1.3 YTL adli para cezasına çarptırıldı. Disiplin cezası
Bursa İdare Mahkemesi tarafından iptal edilen Aydın'ın adli para cezası kararı
ise Yargıtay tarafından onandı. Genel müdürlüğün verdiği disiplin cezası kaldırılınca
Aydın, bu kez adli para cezası mahkumiyetinin onanması öne sürülerek, Nisan
2000'de görevinden alındı. Adem Aydın, Bursa İdare Mahkemesi'ne açtığı dava
reddedilmesine rağmen ailece yıllarca sürecek bir hukuk mücadelesine başladı.
Ceza davasını görüp karara bağlayan mahkeme, Aydın'a 1 Nisan 2003 tarihinde,
"memnu hak iadesi"ni verip kararı Danıştay'da görülmekte olan temyiz
dosyasına gönderdi. Ancak, umutla beklenen temyiz davasında hak iade kararı
dikkate alınmayarak, "para cezası nedeniyle göreve son verme"nin hukuki
olduğuna hükmedildi.
Adem Aydın, göreve son vermeyi gerektirir bir ceza mahkumiyeti olmadığı inancıyla
Danıştay'ın temyiz kararını düzeltme talebinde bulunarak, hak ihlalleri nedeniyle
de Aralık 2003'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. AİHM, ilk
incelemede kabul ettiği konuyla ilgili Aydın ailesinin tüm fertlerinin olaydan
mağdur olduğunu düşünerek, eş ve kızının vekaletlerini de aldı. Adem Aydın'ın
Danıştay'a yaptığı tashihi karar talebi, hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle
reddedildi.
Başına gelenleri bir hukuk kazası olarak niteleyen Balıkesirli Adem Aydın, bu kazanın yaralarını saracak bir merci için çalmadık kapı bırakmadığını, ancak hepsinden de olumsuz cevap aldığını söyledi. Aydın, "Hak etmediğimiz yaptırımlara maruz kaldık. Beni hiç kimse değil çalıştırmak, yanına dahi sokmak istemedi. Tüm kamu kurumlarına yeniden atanabilme hakkı tanıyan memnu hak iadesine ait mahkeme kararı olmasına rağmen, bütün kurumlar defalarca kendine uygun bahaneler sıraladı.
Defalarca yazılı emir yoluyla ceza dava dosyası Adalet Bakanlığı'na gidip geldi.
Bütün hukuki haklara ait yargı yollarını kullanarak yüzlerce hakim ve savcıya,
hatta TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na yaptığım başvurulardan da sonuç alamadım.
İş-Kur'un işe yerleştirmesi için hükümlü belgesi almak istedim, savcılık belgenin
verilebilmesi için en az 6 ay hapis yatma şartı aradığı için belgeyi vermedi.
İşsizlik sigortası kapsamında İş-Kur'dan işsizlik maaşı talep ettim, bana, 'Sen
memursun ödenemez' cevabını verdiler. Kendim herhangi bir iş aradım, aileme
bakmam için çalışmam gerekiyor. Ancak, 'Nerede çalıştın, neden ayrıldın?' soruları
engel oldu" dedi.
1 Haziran 2005 itibariyle yürürlüğe giren yasada, "Adli para cezalarına
sabıka kaydı kurulamaz. Mahkumiyet doğrudan arşiv kaydına alınır" hükmünün
yer aldığını hatırlatan Aydın, "Sadece adli para cezası mahkumiyetleri
nedeniyle göreve son vermenin, adilane olmadığı anlaşıldı. Fakat, bu defa da
haklı durumumu anlayacak yetkili muhatap bulamıyorum. Sayın Başbakanımız'a ve
bütün bakanlarımıza sesleniyorum, neden tüm kapılar bize kapalı? Bu mağduriyete
siz kulak vermez ve tüm başvurular size ulaştırılmadan olumsuz cevaplarla geçiştirilirse,
bu hukuk mağduriyetini kim çözecek? Hukuki durumumla ilgili yasal değişiklikler
yapıldığına ve adli hataya son verildiğine göre, talebim son derece yerinde
olup haklı nedenlere dayanmaktadır. İlla ki AİHM kararı mı olması gerekiyor?
Bize de kişisel başvuru yolu olsa, Anayasa Mahkemesi bu durumu elbette çözecektir.
Bu yol bir zorunluluktur, derhal başvuru yolunun açılması gerekir" diye
konuştu.