Babacan: Sosyal güvenlik yasaları devrim niteliğinde

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, son olarak TBMM'den çıkan sosyal güvenlikle ilgili yasaların ''devrim niteliğinde'' olduğunu söyledi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde (TOBB) bugün başlayan Türk-Alman İşbirliği Konseyi 12. Toplantısı'nda konuşan Bakan Babacan, ''bu yasalarla bir yandan sosyal adalet sağlanırken, bir yandan da sosyal güvenlik sistemi açıklarının zamanla azalması sağlanacak'' dedi.

Bu yasalar sayesinde şu an Avrupa'da yaşanan sosyal güvenlik sorunlarının Türkiye'de hiçbir zaman yaşanmayacağını söyleyen Babacan, gelecek nesillerin de çok daha güvenli ve sıhhatli bir sosyal güvenlik şemsiyesi altında yaşamasının sağlanacağını vurguladı.

Türkiye'deki ekonomik gelişmeler, güven ortamı ve öngörülebilirlik sayesinde Türkiye'ye gelen küresel sermaye miktarının geçen yıl 9,7 milyar dolara ulaştığını, bu rakamın aynı anda Türkiye'nin geleceğine güvenin de bir göstergesi olduğunu anlatan Bakan Babacan, şöyle devam etti:

''Bundan sonraki dönemde özellikle orta ölçekli firmaların Türkiye ile çok yakın bir işbirliğine gireceğine inanıyorum. Özellikle Almanya için çok önemli bir fırsat Türkiye. Alman ekonomisinin bel kemiğini orta ölçekli firmalar oluşturmaktadır. Ancak bu firmaların rekabet gücüyle ilgili sorunlarla karşı karşıya olduklarını iyi biliyorum. Burada Türkiye çok büyük fırsatlar sunuyor.

Alman firmalarıyla Türk firmalarının ortaklıkları her iki ülke için büyük fırsatlar sunuyor. Alman firmaların teknoloji, bilgi birikimi, pazar imkanı ile Türkiye'de mevcut olan kaliteli üretim ve uygun maliyet faktörü birleştiğinde ortaya çok faydalı gelişmeler çıkabilir.''

TÜRKİYE-AB

Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) sürecinin de hızla ilerlediğini anlatan Bakan Ali Babacan, Türkiye'nin AB sürecinde kat ettiği mesafe hem Almanya hem Avrupa hem de Türkiye'nin bulunduğu geniş coğrafya için büyük önem arz ettiğine dikkat çekti.

AB'nin Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili kararının açıklandığı 17 Aralık'ta Brüksel'e Arap ülkelerinden 274 gazetecinin geldiğini hatırlatan Babacan, Türkiye gibi Müslüman bir ülkenin AB değerlerine sahip çıkması ve günlük yaşantısına yansıtmasının büyük önem arz ettiğini vurguladı.

Türkiye'nin AB üyeliğinin bölgenin uzun vadedeki güvenlik ve istikrarı için büyük önem taşıdığının altını çizen Babacan, AB'nin bu kadar yakın bir coğrafyanın geleceğini de mutlaka dikkate almak zorunda olduğunu söyledi.

Özellikle küresel etkisi düşünüldüğünde Türkiye'nin AB üyeliğinin, ikinci dünya savaşından sonra Avrupa'nın en önemli olaylarından biri olacağını kaydeden Babacan, sürecin teknik yönünün oldukça hızlı bir şekilde devam ettiğini bildirdi.

''Türkiye AB'ye kurumlar ve kurallar bakımından oldukça yaklaşmış durumda'' diyen Bakan Babacan, gümrük birliğinin Türkiye'yi AB'ye oldukça yakınlaştırdığını belirtti.

Babacan, şöyle dedi:

''Süreç konusunda bu bizim oldukça iyimser olmamızı sağlıyor. Zorluklar tabii ki olacak. En güç konuyu, en ağır işi bile zamana yaydığımızda sorun yok. Ancak daha çok önemsediğimiz, üzerinde durmamız gereken konular siyasi konular. Bizim mutlaka, AB halklarına Türkiye'nin gerçeklerini çok daha iyi anlatmamız gerekir. Burada Alman işadamlarına çok iş düşüyor. Türkiye'de iş yapan her Alman işadamını Türkiye'nin elçisi olarak görmek istiyoruz.''

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI MÜSTEŞARI

Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ali Tuygan da yaptığı konuşmada, konseyin Almanya'da bulunan işsiz Türklere mesleki eğitim verilmesi konusunda işbirliği yapmasını istedi.
Almanya'da yaşayan Türklerin iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve daha ileriye taşınmasında üstlendikleri önemli role işaret eden Tuygan, ekonomik gelişmelerin Türkiye'yi Alman yatırımcılar için çok cazip hale getirdiğini ve ortak yatırımlar için çok geniş imkanlar sağladığını anlattı.

Almanya'nın Türkiye'nin en önemli ortaklarından biri olduğunu belirterek, ''dostumuz ve müttefikimiz'' diyen Tuygan, Türkiye'nin AB üyeliğinin AB'ye büyük katkıları olacağını vurguladı.

Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde objektif bir müzakere sürecinin çok büyük önem taşıdığına işaret eden Tuygan, ''Almanya'nın bu sürece yapmakta olduğu olumlu katkıyı bundan sonra da sürdüreceğine inanıyoruz'' dedi.