Uyku kaçıran teknoloji
Harvard Üniversitesi son dönemde büyük bir sağlık problemi haline gelen uyku bozukluğuna karşı uyardı. Prof. Charles Czeisler'a göre bu sorunun kaynağında yatak odasına giren teknoloji var.
Uykusuzluk mu çekiyorsunuz? Yalnız değilsiniz. Son dönemde uykusuzluk sorunuyla doktora başvuranların sayısı ABD'de milyonları aştı. İş kaybı, ölümcül trafik kazaları ve çeşitli hastalıklara neden olan uyku probleminin sorumlusu son dönemde ne yatak ne yastık ne de stres. ABD'nin saygın üniversitesi Harvard Tıp Fakültesi'nin yaptığı araştırmaya göre artan uyku probleminin altında yatak odasında gittikçe daha fazla yer bulan teknoloji ürünleri var. Üniversitenin uyku problemleri bölümü başkanı Prof. Dr. Charles A. Czeisler, akıllı telefonlar, laptop ve tabletlerin yatak odasında bulundurmasının beynin uyku sırasında salgıladığı melatonin hormonunu etkilediğini buldu.
Led ışıkları manyetik mermi
Günde 8 saatten az uyku obezite, diyabet, kanser ve kalp hastalıklarıyla doğrudan ilişkili. ABD'de yapılan araştırmaya göre 3 kişiden 2'si yatak odasında televizyon izliyor, cep telefonuyla aynı odada uyuyor. Prof. Dr. Charles A. Czeisler, "iPad, cep telefonları, televizyor ve dizüstü bilgisayarlar yaydıkları elektromanyetik enerjiyle vücut ritmini olumsuz etkiliyor. Bunun yanında bu cihazlardan gelen mesaj sesleri de uyku ahengini bozuyor. Vücut ani sesle uykuda adrenalin salgılıyor" dedi. İdeal uyku için saat 22.30'da televizyon ve elektronik cihazların kapatılıp yatağa gidilmesini öneren Czeisler, dijital saatlerin de yatak odasına konulmaması gerektiğini açıklıyor. "Led ışıkları manyetik mermi gibidir" diyen Czeisler, vücut ve beynin yenilenebilmesi için karanlık odanın şart olduğunu söylüyor.
Sık görülen uyku problemi: Karabasan
Halk arasında karabasan olarak bilinen uyku probleminin tıptaki adı uyku felci. Fizyolojik olarak, REM uykusu sırasında oluşan normal felç ile yakından ilgilidir. Uyku felci beyin REM durumundan tamamen uyanık duruma geçse de beden felcinin devam etmesi durumunda oluşur. Bu durum, kişinin bilincinin tamamen açık olmasına rağmen hareket edememesine sebep olur. Ayrıca bu durum ile birlikte hipnopompik sanrılar olabilir.Çoğu zaman, uyku felcine uğrayan kişi tarafından bunun bir rüya sebebiyle oluştuğuna inanılır. Bu yüzden, insanların hareket etmek istese de hareket edemediği rüya sayısı bu kadar fazladır.