Kadın ameliyatlarında kapalı ameliyat devri

İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Buyru, kadın hastalıklarında kapalı ameliyat yapılmasını sağlayan aparoskopi tekniğinin yaygınlaştığına dikkat çekti.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 02 Şubat 2014 15:44, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57
Kadın ameliyatlarında kapalı ameliyat devri

Buyru, "Karın açılmadığı için iyileşme ve işe dönme süreci daha kısadır. Yine karın bölgesinde büyük dikiş izleri olmadığı için estetik açıdan da üstünlükleri vardır. Yine kan kaybının laparoskopik operasyonlarda daha az olduğunu söylemek de mümkündür" dedi.

Hastanın karnının açılmadan küçük delikler aracılığı ile ameliyat yapılmasını sağlayan laparoskopi tekniği, fiberoptik kabloların ve kamera sistemlerinin gelişimi ile yaygınlaştı.

İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Faruk Buyru başlangıçta bu tekniğin sadece teşhis amacı ile uygulandığına dikkat çekerek, "Dikiş atma tekniklerinin gelişimi ile de miyom, rahim alınması, kanser ameliyatları laparoskopi ile yapılabilir hale gelmiştir. Bugün dış gebelik ve kist ameliyatlarının büyük çoğunluğu bu yöntemle yapılmaktadır. Miyom ve rahim alınma ameliyatlarında da giderek laparoskopi tercih edilmektedir. Kanser olgularında da büyütme ve dar alanlara bile ulaşabilme özellikleri nedeni ile laparoskopinin üstünlükleri vardır. Tüp bebekten önce tüpleri kapalı olan hastalarda gebe kalmak için tek şans ameliyatla tüplerin açılmasıydı. Tüplerin açılması için yapılan ameliyatlar laparoskopinin ilk uygulama alanlarındandır. Yine kalıcı olarak tüplerin bağlanması da laparoskopi ile kolaylıkla yapılabilir" dedi.

Laparoskopi tekniğinin özel eğitim ve deneyim gerektiren bir işlem olduğunu anlatan Buyru, "Cerrahın deneyiminin yanı sıra, aletlere de bağımlı bir işlemdir. Dolayısı ile aletlerin doğru ve yerinde kullanımını gerektirir. Yeterli altyapı ve donanım yoksa istenmeyen sonuçlar ve riskler ortaya çıkar. Uygun hasta seçimi, cerrahın deneyimi, aletlerin ve teknolojinin yerinde ve doğru kullanımı ameliyatın başarılı geçmesi için gereken koşullardır" diye konuştu.

Prof.Dr. Faruk Buyru, Türkiye'de gerek kadın hastalıkları ve doğum uzmanlık eğitimi esnasında, gerekse mezuniyet sonrası yapılan eğitim ve kurslarla pek çok uzmanın bu ameliyatları başarı ile yapabilir duruma geldiğini ifade etti.

Laparoskopik ameliyatların avantajlarını da sıralayan Buyru, "Kamera ve optik sistemler görüntünün büyütülmesine olanak sağlamaktadır. Bu şekilde küçük damarlar, kanamalara bile müdahale edilebilir. Karın açılmadığı için iyileşme ve işe dönme süreci daha kısadır. Yine karın bölgesinde büyük dikiş izleri olmadığı için estetik açıdan da üstünlükleri vardır. Yine kan kaybının laparoskopik operasyonlarda daha az olduğunu söylemek de mümkündür. Yapılan ameliyat görüntülerinin kaydedilmesi, sözel olarak ifade edilemeyecek bazı şeylerin daha sonra değerlendirilmesine de olanak sağlamaktadır" şeklinde konuştu.

AÇIK AMELİYATLAR İLE İLGİLİ KAYGILAR BAŞLADI

Prof. Buyru laparoskopi tekniğinin ameliyatlarda daha fazla kullanılır hale gelmesinin açık ameliyatlarla ilgili kaygılara neden olduğunu da vurgulayarak şunları söyledi:

"Daha önceden laparoskopi yapan cerrah sayısı daha az iken, günümüzde durum tersine döndü. Yeni yetişen operatörler daha çok laparoskopi eğitimi aldıkları için bu yöntemi tercih ediyor. Ameliyatın hangi yöntemle yapılacağına karar verirken, vakanın uygunluğu yanı sıra cerrahın deneyimi ve önerileri de göz önüne alınmalıdır. Ülkemizde artık pek çok hastanede laparoskopi yapılması için alt yapı ve bu ameliyatları başarı ile yapabilecek operatörler mevcuttur"

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber