Lazerli tedavi yaşamın bir parçası oldu

Teknolojide yaşanan gelişmelerin, özellikle sağlık alanında lazerli tedavinin kullanım alanlarını büyük ölçüde artırdığı bildirildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 06 Şubat 2014 14:05, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57
Lazerli tedavi yaşamın bir parçası oldu

Teknolojide yaşanan gelişmelerin, özellikle sağlık alanında lazerli tedavinin kullanım alanlarını büyük ölçüde artırdığı bildirildi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Şentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lazer teknolojisinde yaşanan hızlı gelişmelerin bu enerji türünün günlük pratikte daha çok kullanılmasına neden olduğunu söyledi.

Lazerin en yoğun kullanıldığı alanlardan birinin deri hastalıkları olduğuna değinen Şentürk, şöyle devam etti:

"Doğumsal lekelerin, istenmeyen kılların, bazı tür benlerin, ciltte görünen kılcal damarların, kırışıklıkların giderilmesi gibi alanlarda sıklıkla lazer kullanılıyor. Dövmelerin yok edilmesinde de en etkin yöntem lazer tedavisidir. Cilt kanserlerinin bazı türlerinde de lazerden yararlanılıyor. Dermatolojide en sık kullanım alanı ise istenmeyen tüylerin kalıcı olarak yok edilmesi ve cilt bakımıdır. Lazer tedavisi bilgisayar kontrolünde yapılır. Doğru kişilerce bilinçli ve kontrollü kullanıldığında büyük faydalar sağlıyor ancak lazerli bakım ve tedavilerin dermatoloji uzmanı hekimlerin kontrolünde yapılması gerekir."

- "Teknolojik gelişmeler kullanım alanlarını artırıyor"

İnsan sağlığının birçok alanında kullanılan lazer teknolojisinin yan etkisi olmadığına dikkati çeken Şentürk, lazer tedavisinde kullanılan cihazların kanser yapmadığını ve insanların yanlış bilgilerle lazer tedavisinden kaçındığını anlattı.

Lazer ışınlarının ultraviyole ya da iyonize radyasyon olmadığını vurgulayan Şentürk, şöyle konuştu:

"Lazer tedavisi günümüzde dermatolojide, göz ve sindirim sistemi hastalıkları, özellikle yemek borusu ya da kalın bağırsağı tıkayan tümörlerin giderilmesi, kadın hastalıkları ve ürolojik hastalıklarda, kardiyoloji, beyin cerrahisi, diş hekimliği, ortopedi alanı ile kulak, burun, boğaz hastalıklarının tedavisinde kullanılıyor. Uzman kişilerce kullanıldığında insan sağlığına büyük katkı sağlıyor."

Şentürk, lazerin, ışığın belli ortamlardan geçirilerek daha yoğun hale getirilmesiyle elde edildiğine dikkati çekerek, "Bu şekilde oluşan ışık yoğun ısı oluşturur fakat hücrelerde mutasyon yapmaz. Bu nedenle epilasyon ya da başka amaçlarla kullanılan lazer ışınları kanser yapmaz. Yaşadığımız ortamda lazere benzer iyonize olmayan radyasyon ile sürekli karşılaşıyoruz. Güneş ışınları, enerji hatları, cep telefonları ve birçok ev içi elektrikli eşyalar iyonize olmayan radyasyon yayıyor. Biz sadece bunun çok farkında değiliz" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Nilgün Şentürk, lazer ışınlarının bilinen tek yan etkisinin, aşırı kullanımından dolayı ciltte geçici kabuklanma ve hafif kızarıklık olduğunu kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber