Partilerden 'sosyolog kadrolarına' dair teklif

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 07 Şubat 2014 00:06, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58
Partilerden 'sosyolog kadrolarına' dair teklif

CHP Grubu Önerisi: Görüşülmekte olan 524 sıra sayılı Kanun Tasarısının 112'nci maddesine ekli 4 sayılı listede yer alan sosyolog kadrolarına ilişkin "500" ibarelerinin "1000" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (CHP İstanbul Milletvekili) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu önerge ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının almakta olduğu 500 sosyolog kadrosunun bine çıkarılmasını teklif ediyoruz. Hükümetin sosyolojinin, sosyologların önemini fark etmiş olmasını önemsiyorum ama ihdas edilmek istenen 500 kadro sayısı son derece yetersizdir. Bu sayının bine çıkarılması çok daha uygun olacaktır. O nedenle, Sayın Bakanın "Önergeye katılmıyoruz." yönündeki değerlendirmesini bir kez daha değerlendirmek üzere kendisini düşünmeye davet ediyorum...
...Kalabalıkları, kitleleri topluma dönüştüren siyasettir. İşte, kalabalıklarla, kitlelerle siyaset arasındaki bu süreci izleyecek olan da sosyolojidir, sosyologlardır...
...İlk kez, Türkiye'de Haziran 2013'te yaşadığımız Gezi olayları bize sosyolojinin ve sosyologların önemini göstermiştir. Sosyologlar olmadan bu kitlesel olayları analiz edemeyeceğimiz ortaya çıkmıştır, sosyologlara kulak vermenin gerekli olduğu ortaya çıkmıştır. Evet, o nedenle sosyologları önemsiyoruz, sosyolojiyi önemsiyoruz. Sorunları çözebilmek için, sosyal sorunları çözebilmek için yönetimlerin sosyologlara kulak vermesi gerektiğini düşünüyoruz...
...O nedenle, sayın milletvekilleri, hepinize bu önergeyle ilgili bir kez daha düşünmenizi öneriyorum. Yaptığımız, 500 sosyolog kadrosunun bine çıkarılmasıdır, bir mütevazı adımdır, bütçeler bu kadar artışını karşılayabilecek düzeydedir dedi.

MHP Grubu Önerisi: Görüşülmekte olan 524 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 112 inci maddesinin eki (4) sayılı listede yer alan "Sosyolog" için ihdas edilen ve "500" olarak belirlenen serbest ve toplam kadro sayısının "700" şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

KEMALETTİN YILMAZ (MHP Afyonkarahisar Milletvekili)- İlgili madde ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına sosyal çalışmacı, psikolog, çocuk gelişimcisi, sosyolog ve öğretmen kadrolarının ihdası istenmektedir. Buna bir itirazımız yoktur. Zaten Bakanlığın bütün kurumlarında çok sık şekilde personel sıkıntısından kaynaklanan olumsuzluklar ve hizmet aksamaları basın kuruluşlarına da zaman zaman yansıyor. Binlerce sosyolog, psikolog, hatta sosyal çalışmacı, çocuk gelişimcisi ve öğretmen işsiz gezerken atanacak olan 2.162 kişi ne Bakanlığın sorununu çözecektir ne de bu mesleklerden istihdam edilecek insanlarımızın sorununu çözecektir...


...Ülkede en büyük sosyal yara olan işsizlikle de mücadele etmesi gereken kurum, mutlaka akılcı bir istihdam politikası geliştirerek bütün bakanlık kurumlarında, kuruluşlarında temizlik ve yemek işinden tutan da temel kadrolar olan sosyolog, psikolog ihtiyacına kadar bütün personel ihtiyacını acilen gidermelidir...

RUHSAR DEMİREL (MHP Genel Başkan Yardımcısı-Eskişehir Milletvekili)
"Ayrıca, bu bizim parti olarak 700 sayısına ulaşmasını istediğimiz sosyologlar... Tamam, "500" dediniz, 500'e de denilebilecek bir şey yok ama çok önemli bir şey var. 2012 yılında KPSS'ye girmiş olanlar 2014 yılı Haziranı itibarıyla tekrar sınav haklarını kaybedeceklerine göre bu 500 tane kadronun işe başlaması için bir takvim de verirseniz sosyologlar memnun olur."

BDP Grubu Önerisi:

İDRİS BALUKEN (BDP Bingöl Milletvekili)- Gerçi ben konuşmamı 112'nci madde üzerindeki sosyologların durumuyla ilgili yapmak istiyorum. Demin, teknik bir sorundan dolayı vermiş olduğumuz önerge sanırım işleme alınmadı. O nedenle, sosyologların mevcut sorunlarını bu maddede dile getirmeye çalışacağım.

Değerli milletvekilleri, sosyoloji mezunlarının yaşamış olduğu sorunları en yakından bilenlerden biriyim. Çünkü, benim eşim de sosyoloji bölümünden mezun oldu ve bütün o süreç boyunca hangi sıkıntıları yaşadığını çok iyi biliyorum.
Şu anda Türkiye'de 40 binin üzerinde işsiz sosyolog var. Sadece aslında sosyologlar için değil, fen-edebiyat fakültesi mezunlarının tamamı için şu anda böyle bir sıkıntı söz konusu. Bakın, fen-edebiyat fakültesi mezununun işe girmesi için KPSS'den genellikle 90 ve üzeri bir puan alması gerekiyor. Ben iddia ediyorum, şu anda Kabinedeki bütün bakanları ve bu Meclisteki 550 milletvekilini KPSS sınavına koyalım, eğer 50'nin üzerinde not alan 10 kişi çıkarsa o zaman diyelim ki "Ya, bu fen-edebiyat fakültesi mezunlarına bu şartı dayatalım." Ama kendimiz için, genel olarak bu tarz şeylerde uygulamadığımız kriterleri getirip üniversite mezunlarına işsizliği dayatacak bir zulümle buralarda geçirmeye çalışırsak orada sorun yaratmış oluruz.

Bakın, bu, fen-edebiyat fakültesi mezunlarının iş alanlarına baktığımızda da çoğunlukla pedagojik formasyon alıp öğretmenlik yapma yoluna başvuruyorlar. Şimdi, normalde bir sosyoloji fakültesinden mezun olan birisi, aslında, felsefe grubu öğretmenliğini rahat yapabilecek bir donanıma sahip olmasına rağmen biz yine illaki pedagojik formasyon şartını onların önüne getiriyoruz.


Bu şekilde sıkıntı yaşayan, intiharın eşiğine gelen, işsiz kalmış binlerce sosyoloğun durumuyla ilgili, fen-edebiyat fakültesi mezunlarıyla ilgili bir düzenlemenin mutlaka yapılması gerekiyor. Gerçi, verilen önergelerde kadro sayılarının 500'den 1.000'e çıkarılması yönünde tekliflere bizler de destek verdik ama iktidar partisi niye bu tekliflere destek vermedi, doğrusu anlayabilmiş değiliz.


Bizim görüşümüze göre, sadece Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde değil her bakanlığın bünyesinde mutlaka sosyologların istihdam edilmesi gerekiyor. Çünkü Türkiye'de toplumsal yapıdan siyaset hayatına kadar, tamamen bir travma süreciyle büyük bir boşluğa düşmüş bir sosyal dokuyla karşı karşıyayız. Bu sosyal dokuyu çözmeden, bunun analizini yapmadan Türkiye'de sağlıklı bir toplumu yaratmak mümkün değildir düşüncesindeyiz. Siyasetin, toplumun ve tarihin sosyolojisini yapmadan güncelin sağlıklı nesillerini yaratmak mümkün değildir düşüncesindeyiz.


Buradan ben fen-edebiyat fakültelerinin akademik kadrolarına da seslenmek istiyorum. Bu durumu, aslında, en başta onların kabul etmemesi gerekiyor. Sosyoloji kürsülerinde ders veren hocaların, kürsü başkanlarının en başta, bu Meclisin kapılarına dayanmaları gerekiyor. Verdikleri her mezun bir işsiz olarak eğer çok büyük sıkıntılarla yüz yüze geliyorsa bu akademik kadroların, o koltukları işgal eden öğretim görevlilerinin de bunu kendi sorunları olarak görmesi ve kendi mezun ettikleri öğrencilerin hakkını Meclis kapısında da savunmaları gerekiyor.

Barış ve Demokrasi Partisi olarak bizler hem sosyologların hem de fen-edebiyat fakültesi mezunlarının istihdamına yönelik, bütün bakanlıklar bünyesinde istihdamına yönelik Meclis gündemine araştırma önergelerini getirmeye devam edeceğiz, soru önergeleriyle konuyu takip etmeye devam edeceğiz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber