Tabiplere 'Gezi' hizmeti davası

AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU

Sağlık Bakanlığı'nın, Gezi Parkı eylemlerinde yaralananları tedavi etmek amacıyla gönüllü hizmet veren doktorlar nedeniyle Ankara Tabip Odası ile İstanbul Tabip Odası aleyhine, "yönetimlerinin görevden alınması" talebiyle dava açtığı ortaya çıktı. Davaların gerekçesi ise Torba Yasa'daki "Sağlık Bakanlığı'ndan izinsiz sağlık hizmeti verilememesi'ni düzenleyen maddeye dayandırıldı.

Gezi'den 9 ay sonra

Gezi eylemlerinde 7 kişi yaşamını yitirmiş, yüzlerce kişi yaralanmıştı. Eylemler sırasında doktorlar ve tıp öğrencileri gönüllü olarak kurdukları revirlerde, yaralanan eylemcilere acil müdahalelerde bulunmuştu. Gezi olaylarının üstünden 9 ay geçtikten sonra Sağlık Bakanlığı'nın, hem Ankara, hem de İstanbul Tabip Odaları'na, "yönetimlerinin görevden alınması" talebiyle dava açtığı ortaya çıktı. Dava dilekçesinde özetle şu ifadeler yer aldı: "Gezi Parkı eylemleri bahanesiyle Ankara'da da müessif olaylar meydana gelmiştir. Bu olaylara karışanlar, can ve mal emniyetine yönelik kanuna aykırı eylemlerin faailleri ve gerekse vatandaşlar bu eylemler sebebiyle çeşitli sağlık problemleriyle karşı karşıya kalmışlardır. Verilen sağlık hizmetinin gerçekten insan hayatını kurtarmaya yönelik olabilmesi için bu hizmetin mer'i mevzuat ile belirlenen kurallar ve standartlara uygun olarak yürütülmesi gereklidir."

"Tabip odalarının revir olarak Mimarlar Odası, Belediye Hizmet Binası, Baro Eğitim Merkezi gibi yerleri kullandığı belirtilen dilekçede, "Bakanlığımızdan izin alınması bir yana bu yerlerden hiçbirisinin sağlık hizmeti vermek için uygun mekan olmadığı açıktır. Ayrıca izinsiz görev alan hekimlerinin isimlerinin ve tedavi edilen hastaların isimlerinin bakanlığa bildirilmesi için Ankara Tabip Odası'na yazılan yazıya cevap verilmemiştir. Tabip odalarına kayıtlı bütün üyelerin bu eylemden sorumlu tutulması mümkün olamayacağından, Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu'nun ve Haysiyet Divanı'nın görevlerine son verilmesi gerekmektedir" denildi.

Davaya tepki gösteren TTB Genel Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, "Bu bir utanç davasıdır. Sayın Bakan doktor olduğunu unutmuştur" dedi.