Erdoğan: Bu meydanlarda montaj yok/ Video

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Elazığ’da AK Partililere sesleniyor.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 06 Mart 2014 13:52, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İstasyon Meydanındaki mitinginde halka hitap etti.

Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmaya, "vefa şehri" ve "mertliğin, yiğitliğin şehri" olarak nitelediği Elazığ'ı selamlayarak başladı. Vatandaşlara "Bu ne muhteşem bir manzara ne güzel bir tablo" diye seslenen Erdoğan, "Çıkacak buna da montaj diyecekler. Medya siz de montajları iyi görüntüleyin. Gakgoş, bu meydanda montaj var mı? Burada photoshop var mı? Burada muhabbet, coşku, heyecan, vefa var. Elazığ kabına sığmıyor" diye konuştu.

Elazığ'a 16'ncı kez geldiğini belirten Erdoğan, CHP ve MHP genel başkanlarının kentin yolunu bilmediğini söyledi. Kendisinin hem genel başkan hem başbakan olarak görev yaptığını hem de dünyayı dolaştığını kaydeden Erdoğan, vatandaşlara "Elazığ'a da 16 kere geliyoruz. Niye? Biz dertliyiz, size sevdalıyız. Elazığ'dan gakgoşlardan bu kadar ayrı yaşanır mı" diye seslendi.

"Gelsinler kürsüden seyretsinler"

Miting yapılan illerde hiç görülmemiş bir coşku ve heyecanla vatandaşlarla kucaklaştıklarını ifade eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"CHP şaşkınlık içinde, MHP gözlerine inanamaz halde. Bir kısım medya zaten burnunun ucunu göremiyor. Akıl erdiremiyorlar, hafsalaları almıyor. Hele hele bu manzarayı hiç almıyor. Günlerdir 'Bu görüntüler montaj, montaj, montaj' diyorlar. Şu meydanda montaj var mı? Medya size sesleniyorum, şu meydanda montaj var mı? MHP ve CHP genel başkanlarına, onların yandaş medyalarına buradan çok açık bir çağrı yapıyorum. Bugün bu mitingimizden sonra Malatya var, buyursunlar gelsinler. Pazar günü Şanlıurfa'dayım, oraya da gelsinler. Kayseri'ye, Konya'ya Ankara'ya, İstanbul'a gelsinler. Davet ediyorum gelsinler. İzmir'e gelsinler. Söz veriyorum, kürsüye çıkaracağım onları. Kürsüden seyretsinler.

Buradan bir şey daha söylüyorum, Elazığ'dan, Elaziz'den sesleniyorum, eğer dürüst, doğruysanız ey CHP'nin genel müdürü siyaset niye yapılır? MHP'nin genel müdürü siyaset niye yapılır? Birinci olmak için yapılır. Seçimden bir numara çıkmak için yapılır. Batıda eğer seçimi birisi kazanamıyorsa pek durmaz, bırakır gider. Ben eğer bu seçimlerde partim birinci olmazsa genel başkanlığından çekileceğim. Demek ki iyi yönetemedim. Ama şimdi diyorum ki CHP'nin genel başkanı eğer sen birinci olmazsan partiyi bırakıp gidecek misin? MHP'nin genel başkanı sen birinci olmazsan bırakıp gidecek misin? Bırakamazlar çünkü birisi kasetle geldi, kasetle gideceği günü bekliyor. Diğeri de partimizi kurduktan 16 ay sonraki seçimde, bizim 34,5 ile birinci olduğumuz seçimde MHP Parlamento'ya da girememişti. O zaman da başındaydı. O günden bugüne koltuk sıcak. Bırakmıyor ve bırakamaz. O onun adeta oyuncağı. Bunlar siyaset nedir bilmezler, sadece hakaret ederler. Hakaretle siyaset yaparlar."

"81 vilayet ayağa kalktı, bunların öğrenmeye niyeti yok"

MHP-DSP-ANAP hükümetinin beş yıl için göreve geldiğini ama 3,5 yılda gittiğini söyleyen Erdoğan, Türkiye'nin AK Parti ile dimdik ayakta olduğunu belirterek, "Ama bunların anlamaya niyeti yok. 81 vilayet ayağa kalktı, bunların öğrenmeye niyeti yok" değerlendirmesinde bulundu.

Elazığ'daki mitingin sadece 81 ilden değil Kahire, Gazze, Kudüs, Bağdat, Şam, Halep, Humus ve Saraybosna'dan izlendiğinin hatırlanmasını isteyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Akşamları döndüğümde telefonla arıyorlar ve 'Bugün yine sizi izledik' diyorlar. Bütün bu meydanları izliyorlar. Dünyanın en doğusundan en batısına kadar kardeşlerimiz, vatandaşlarımız, mazlumlar, mağdurlar bizi izliyor yani sizin bu heyecanınızı izliyorlar. Hele hele ellerini semaya açıp, şu anda, Kabe'de bile Medine-i Münevvere'de bile sizler, bizler için dua edenler var. Öyle diyor ya şair, 'Dua dua eller karıncalanmış, yıldızlar avuçta, gök parçalanmış' diyor ya. İşte gök parça parça. Evelallah 30 Mart akşamı yine sadece Türkiye'de bu davaya gönül verenler değil unutmayın tüm dünya, mazlumlar, mağdurlar gülecek. Çünkü siz bir güven çıtası koyuyorsunuz ve buraya bakıyorlar.

Ey MHP'nin genel başkanı, ey CHP'nin genel müdürü sen bunu anlayamazsın. Ey bir kısım medya siz bunu hiçbir zaman anlamadınız, hiçbir zaman da anlamayacaksınız. 'Montaj' deyip avunacaksınız, 'photoshop' deyip kendinizi kandıracaksınız, 'taşıma' deyip bahaneler uyduracaksınız. Halep oradaysa Elazığ burada. Ne yapıyorlar biliyor musunuz? Şu meydanın saatler öncesinden fotoğrafını çekiyorlar ya da bu kalabalık dağıldıktan sonra fotoğraflarını çekiyorlar ve sosyal medyada dolaşıma sokup, 'Elazığ boş, kalabalık fotoğraflarına montaj yapıyorlar' diyorlar. Montaj, dublaj sizin işiniz. Burada montaj yok, burada dublaj yok. Burada başbakan var, burada onu bağrına basan millet var.

"Hile yapıldı diyecekler"

30 Mart akşamı sonuçlar gelmeye başlayınca, muhalefet partilerinin kendi anketlerine bakarak, "Anketlerde böyle görünmüyordu, AK Parti'nin bu kadar oy alması mümkün değildi. Sandıkta hile yapıldı, montaj yaptılar. Meydanlara insan taşıdılar" diyeceklerini söyleyen Erdoğan, "Bunlar daha minareyi çalmadan şimdiden kılıfı hazırlıyor. Yenileceklerini biliyorlar, bildikleri için de bunları uyduruyorlar" şeklinde konuştu.

"Artık uyanma vakti"

Hiç ara vermeksizin dolaşacaklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biliyorsunuz son zamanlarda bazı kapıları ablalar çalıyormuş. Bu ablaları sizler zaten tanıyorsunuz, bunlara gereken cevabı da veriyorsunuz. Fakat hepsinden öte bizim ablalarımız burada..Yahu siz bizi başımızın örtüsünü çıkarmak suretiyle okumaya mahkum ettiniz. Bundan dolayı binlerce, onbinlerce kızımız okullara gidemedi. Sizin başınızdaki hocanız baş örtüsü için 'furuattır' dedi, 'başınızı açın okullara öyle gidin' dedi. Şaşırmayın, size ağır bir şey daha söyleyeceğim, yeri geldi 'alkol de alabilirsiniz' dedi. Yeri geldi daha ileri. Bunlara söylemek edebim de buna müsaade etmiyor. İlke şu, amaç için her şey meşrudur, her şey mübahtır bunlarda bu var. Ama benim kardeşlerim, saf, temiz buraya gönül vermiş kardeşlerim bunun farkında değil."

Artık uyanma vakti olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz iyi niyetimizinden maalesef bu oyuna geldik. Çünkü Müslüman iyi niyetle davranmak zorundadır. Biz böyle davrandık ama şimdi baktık ki kazın ayağı böyle değilmiş. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Dolayısıyla atılması gereken adım neyse bunu atıyoruz ve atmaya devam edeceğiz.

Şimdi yurtlarda, evlerde gece seansları yapıyorlar. Bu gece seanslarında abiler, ablalar Başbakan'a beddua ettiriyorlar. Eşime, çocuklarıma beddualar ettiriyorlar. Bu nasıl Müslümanlık ya? Bitmedi. Bunlara dayanamayanlar, 'ya olur mu böyle şey' diyorlar onları da yurtlardan dışarı atıyorlar. Bakınız Sivas'ta aynı şeyi yaptılar, Düzce'de aynı şeyi yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. Biz de şu anda tabii tedbirlerimizi alıyoruz. Kredi Yurtlar Kurumuna talimatı verdim, süratle bu atılan yavrularımızı hemen yurtlara alacaksınız, tespitleri de yapacaksınız, bunların hesabını soracağız bunlara. Siz bu evlerde, bu yurtlarda hem parayı alıp ondan sonra kendinize kurşun asker mi yetiştireceksiniz? Bu ülkede bölücülüğe, ayrımcılığa yer yok. Siz bir çete oldunuz, bir örgüt oldunuz dolayısıyla da bunun hesabını vereceksiniz. Sizin adınıza, verdiğiniz bu emaneti koruma adına bunun hesabını soracağız."

"Ey medya buradan fotoğrafı gösteriyorum"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Rize mitingindeki konuşmasına değinen Erdoğan, şunları belirtti:

"Dün CHP'nin genel müdürü Rize'de AK Parti'nin, yani bizim bayrak hassasiyetimizi soruşturuyor, sorguluyor. Bu CHP genel müdürünün ya bizimle bayrak konusunda yarış etmesi mümkün mü? Neymiş, Edirne'de Kırkpınar'da bayrak önden geçerken bakan arkadaşlarımız, bir taraftan 10. Yıl Marşı çalıyor, ayağa kalkmamış. Bahane bu. 'Ya bayrak önden geçerken ayağa kalkılmaz mı?' Sen şimdi dur dur, CHP'nin genel müdürü, sana ben şimdi burada enterasan bir fotoğraf göstereceğim. 2011 yılı mayıs ayında Hakkari'de bunlar BDP ile bir anlaşma yapıyorlar ve bu anlaşma neticesinde, çünkü Hakkari'ye giremiyor, çok enteresan. Onlar da diyor ki, 'tamam biz seni Hakkari'de destekleriz gel, gel ama Türk bayrağıyla gelmeyeceksin. Partinin bayrağını sallandırabilirsin ama Türk bayrağını sallandıramazsın.' Bu CHP'nin genel müdürü bunu kabul ediyor, biliyor musunuz? Şimdi ey medya bak şimdi ben buradan fotoğrafı gösteriyorum, şurada bir tane Türk bayrağı var mı?."

Rabia işareti

Muhalefet liderlerinin Rabia işaretini öğrendiğini belirten Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu ara baktım ikisi de Rabia işareti yapıyor. Bunun içeriği ne diye sor bilmezler. Ama Tayyip Erdoğan'ın Rabia işaretinin içinde bir anlam var. Ne var? Bir tek millet var. Bizde ayrım yok. 77 milyon tek millet.

İki tek bayrak. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanıdır. Hilal bağımsızlığımızın ifadesidir, yıldız şehidimizin simgesidir. Baktım ki aynen okuduğum şiiiri o da okudu. Ya patenti bize ait bir sor be. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.

Tek vatan. Dedik ya, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. İşte burada uğrunda ölebilecek insanların olduğu bir gakgoşlar diyarı var. Tek vatan, onun için 780 bin metrekareyle tek vatan."

Bununla bitmediğini ifade eden Erdoğan, "Dördüncüsü tek devlet. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. İşte Kılıçdaroğlu bu işaret bu anlama gelir, sen bunu anla, bunu öğren, böyle durup dururken yapılmış bir işaret değil. Ama o bunları söylemekte zorlanır, içeriğini bu şekilde dolduramaz" diye konuştu.

Pensilvanya'nın buradaki dershanelerinden çocuklarınızı alın

Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, 30 Mart akşamı sandıklarda vatandaşın kutlu bir mücadelenin huzurunu yaşayacaklarını, onların yaşadığı sevinci Kahire Meydanı'nda şehit olan Esma'nın ruhaniyetinin de yaşayacağına inandığını dile getirdi.

Bu mücadelenin uzantılarının da çok önemli olduğunu ifade eden Erdoğan, mücadeleyi dirayetle, gayretle vereceklerini belirtti.

24 gün "durmak yok yola devam" diyeceklerini kaydeden Erdoğan, bildiklerini bilmeyenlere anlatacaklarını söyledi.

Elazığ'a 12 yılda yaptıkları tüm yatırımların kitapçığının hazırlandığını anlatan Başbakan Erdoğan, vatandaşlardan kitapçıkları teşkilattan almasını ve yapılanların anlatılmasını istedi.

Elazığ'a çok hizmetler kazandırdıklarını, mevcut sorunlarını da yakından bildiklerini dile getiren Erdoğan, "Sizden ricam var. Bu Pensilvanya'nın buradaki dershanelerine çocuklarınızı gönderiyorsanız, çocuklarınızı alın. Ne olur alın. Bunlar, yavrularımıza, çocuklarımıza maalesef, sadece hassasiyetlerimizin, kutsallarımızın dışında eğitim öğretim veriyorlar. Bunu görüyoruz. Neden? Çünkü, farklı bir yaklaşımla, bakıyorsunuz ki inanın yeni yeni tabular inşa ediliyor. Bunu siz yıkacaksınız, siz" diye konuştu.

"Laf milliyetçisi bunlar, laf"

Ülkeyi, 230 milyar dolar milli gelirle devraldıklarını ve 800 milyar dolara çıkardıklarına işaret eden Erdoğan, "Yolsuzlukların olduğu bir hükümet buraya gelebilir mi" diye sordu.

Erdoğan, MHP'nin iktidar olduğu dönemde 23,5 milyar dolar IMF'ye borçlandığını anımsatarak, şöyle devam etti:

"O borçları kim ödedi? Biz ödedik, biz. Şu anda IMF'ye borcumuz yok. '5 milyar dolar borç verebiliriz' dedik kendilerine. Bu duruma geldik. Merkez Bankası bizim milli bankamız değil mi? Bunlar da milliyetçiyiz diye geçinmiyor mu? Laf milliyetçisi bunlar, laf. Merkez Bankasının kasasında 27,5 milyar dolar vardı. Şimdi ne var? 124 milyar dolar var. Nereden nereye? Devletin borcuna bakıyoruz. 100 liranın 73 lirası borçtu. Şimdi 100 liranın 35 lirası borç. Devletin borçlanma faizi yüzde 63'tü. Şimdi tek haneli rakama düştük. Reel faiz yüzde 2. Nereden nereye. Biz geldiğimizde enflasyon yüzde 30, şimdi enflasyon 8. Bu farklar kimin cebinde kalıyor? Gakgoşumun cebinde kalıyor. Elazığ'ın cebinde kalıyor. Ama bunlar bunu anlamaz."

"Hala kalkıyor yalan yanlış ifadelerle bizi karalamaya. Yok yolsuzluk diyor yok şu. İsim vermeyecektim ama ey Bahçeli sizin takımınız yolsuzluklarla yargılandı. Unutmayın, o Sakarya depremi, Düzce depremi vs. bunlardan dolayı yargılandı. Siz o depremlerde oraları ihya edemediniz" ifadelerini kullan Erdoğan, depremlerin birinci yılında yeni Van, Bingöl ve Simav'ı inşa ettiklerini anlattı.

"Bunların aydınlık yarını yok"

Miting alanındaki yaşlı bir vatandaşın "Bizi çok üzdüler, acılıyız, acılı" demesi üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Tabii çok çile çektiler. Asıl çileyi onlar çektiler. Yeni kuşak, yeni nesil bunları bilmez. Geziciler bunları bilmez. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ODTÜ'nün orada bir yol yapıyor. Önünü kesiyorlar. Ama şimdi yol yapıldı bitti 8 ayda şimdi Ankaralı huzur içinde. Onlar geldiler orada molotoflarla önümüzü kesmek istediler. Bunlar molotofçu, bunlar elinde taşlarla, affedersiniz, cam çerçeve indirenler, esnafın dükkanını yakıp yıkanlar. Bunların aydınlık yarını yok. İşte bu Kılıçdaroğlu bunların sevgili büyüğü. Biz elinde molotofla dolaşanları değil biz elinde tablet bilgisayarla, bilgisayarla dolaşan gençleri yetiştiriyoruz. Farkımız bu. İnşallah daha iyi olacak. Ama çok çalışacağız. İstiyorum ki Elazığ sandıkları patlatsın. Buna hazırı değil mi? 24 gün durmuyoruz, çok koşturuyoruz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber