Erdoğan: Gereksiz şekilde okutulan anda son verdik

Başbakan Erdoğan, "Kürt olduğu için Said-i Nursi'nin yanına gitmeyenler, şimdi de çözüm sürecini sabote etmek için ellerinden geleni yapıyorlar" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 10 Mart 2014 16:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Erdoğan: Gereksiz şekilde okutulan anda son verdik

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Çocuklara gereksiz şekilde okutulan anda son verdik. MHP'nin genel başkanı diyor ki, 'biz iktidar olursak, benim evimin karşısına bu andın bir levhasını asacakmış' tabi iktidar olamayacağını biliyor ya... Onun için ne yapsın laf ola beri gele. Her türlü ayrımcılığın, her türlü nefret suçunun önüne daha kararlı şekilde geçiyoruz" dedi.

Erdoğan, "SMS'ler atıyorlar, 'AK Parti'nin dışında kime oy verirseniz verin, CHP'ye, MHP'ye, BDP'ye herkese verin, yeter ki AK Parti'ye vermeyin.' 2 sene öncesine kadar AK Parti'ye oy vermek doğruydu da... AK Parti aynı parti. Şimdi ne oldu da AK Parti değil de oralar diyorsun? O zaman sende bir hal var. 10 sene önce farklı, bugün farklı. Burada bir numara var. Rant, rant, rant, mama kaybolunca herşey bozuldu" dedi.

Erdoğan, "Güya, Said-i Nursi'nin peşinde olduğunu söyleyen Pensilvanya'daki bu zat, Said-i Nursi gibi hareket etmedi. Said-i Nursi, Sibirya'dan hemen fırsatı bulup Türkiye'ye döndü ama bu zat Türkiye'den 1999'da başka bir ülkeye kaçtı gitti. Kürt olduğu için Said-i Nursi'nin yanına gitmeyenler, şimdi de çözüm sürecini sabote etmek için ellerinden geleni yapıyorlar"

"Muşluların güzel bir sözü var; 'Toydur, düğündür o da bir gündür.' Bunlar 17 Aralık'ta iftiraların tutacağını zannettiler, bir gün düğün yaptılar, şimdi kara kara düşünüyorlar"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni Demokratikleşme Paketi ile inancını yaşamak isteyeni engelleyenlere ağır cezalar getirdiklerini, herkesin birlikte kardeşçe yaşayacağı bir yeni Türkiye inşa ettiklerini belirterek, "Alevi, Sünni, herkesin bir olacağı bir yeni Türkiye imal ediyoruz. Gönülleri buluşturuyor, kucaklaştırıyoruz. Silahları devreden çıkarıyor, artık siyaseti devreye sokuyoruz" dedi.

Erdoğan, partisinin Muş Belediye Meydanı'nda düzenlediği mitingde halka hitap etti.

Muş'un ilçelerini sayan Başbakan Erdoğan, tüm ilçelere selam göndererek, Muş'un bugün tarih yazdığını, ayrı bir güzellik saçtığını söyledi.

Muş'un yetiştirdiği Müştak Baba'nın "Ne Talibi dünyayız ne ragıbı ukbayız, biz aşkı billahız, Müştakı Cemaliz biz" dizelerini okuyan Erdoğan, halka ve Hakka aşık, milletin sevdalısı olduklarını söyledi.

Erdoğan, Muş'ta 25. mitingini yaptığını, bundan önce Muş'a 24 kez geldiğini belirterek, "Böyle bir coşku görmemiştim, bugün tarihi bir coşku, kucaklaşma var. Şehirlerin, köylerin akın akın meydanlara dolduğuna, bizi bağırlarına bastıklarına şahit oldum. Muş bugün Başbakanına, AK Parti'ye, sandığa, demkorasiye daha güçlü sahip çıkıyor" dedi.

Muş'un 30 Mart'ta vereceği kararın belli olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ben lafa bakmam o kadar. Biz bu lafçılardan çok çektik, ne olur artık çekmeyelim. 30 Mart'ta bunlara sandıkta gereken cevabı verelim. Muş, 'ben yollara bakarım, ben okullara, hastanelere, sağlık ocaklarına, ambulanslara, Alpraslan Üniversitesi'ne, konutlara, barajlara, köprülere, tünellere, havalimanına bakarım' diyor. Muş, 'ben büyüyen ekonomiye, büyüyen Türkiye'ye, çözüm sürecine bakarım' diyor. Benim Muş'lu kardeşim, 'ben ideoloji siyasetine asla prim vermem' diyor. İnşallah 30 Mart bunun cevap günü olacak."

Bölgede sadece silahlar konuşuyordu

Başbakan Erdoğan, bundan 12 yıl önce Muş'ta üniversite açılacağına, Kürtçe'nin seçmeli dil olacağına, Alevilik dersinin okutulacağına kimsenin inanmayacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"12 yıl önce insanımızın bunlara inanacak umudu, mecali yoktu, bölgede sadece silahlar konuşuyordu. Artık yeni bir süreç başladı. Bölgede kan, gözyaşı vardı. Olağaüstü hal, yol kontrolleri, girilmesi yasak araziler vardı. Bütün engelleri ortadan tek tek kaldırdık, yasakları ortadan kaldırdık. Bunları CHP'mi, BDP'mi, MHP'mi ortadan kaldırdı. Bunlar hangi yüzle sizden oy istiyorlar. Baskılara biz son verdik, ret, inkar, asimilasyon politikalarını elimizin tersiyle ittik, ayaklarımızın altına aldık. Bu ülkede hiç bir Başbakan bir Kürt vatandaşım için ağzına 'Kürt kardeşim' ifadesini alabiliyor muydu? Bu Başbakanınız alıyor mu? Niye, ben Türk Türk, Kürt'ü Kürt, Roman'ı Roman, Laz'ı Laz, Boşnak'ı Boşnak olduğu için sevmiyorum ki. Beni yaratan Allah onları da yarattığı için seviyorum. Bizim farkımız bu. Biz kardeşiz, biriz, beraberiz, hep birlikte Türkiye'yiz. Bizi kıskandılar, bizi ayırmaya çalıştılar, bölmeye çalıştılar ama ne engel varsa kaldırdık."

Laf ola beri gele

Yeni çıkardıkları Demokratikleşme Paketi ile siyasi partiler yasasını düzenlediklerini, farklı dil ve lehçelerde propaganda yasağını ve klavyeler üzerindeki yasağı kaldırdıklarını anlatan Erdoğan, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim yapılmasına imkan sağladıklarını belirtti.

Başbakan Erdoğan, "Çocuklara gereksiz şekilde okutulan ant vardı ya ona son verdik. MHP'nin Genel Başkanı diyor ki, iktidar olursa benim evimin karşısına bu andın levhasını asacakmış. İktidar olamayacağını biliyor ya onun için ne yapsın, laf ola beri gele" dedi.

Her türlü ayrımcılığın, nefret suçunun önüne daha kararlı geçtiklerini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu ülkede neler yaptılar, 'sen başörtülüsün hizmet alamazsın' dediler. Başörtülü kızlarımıza üniversitenin önünü kestiler. Ama biz 'aman sabır' dedik. Sabreden kimse zafere ulaşır, ulaştı mı, ulaştı. Ben de dertliydim, benim kızlarımı da almadılar. Mecburen gitti yurt dışına, orada başörtülü okudu ama ülkemde okuyamadı. Farklı dinin egemen olduğu bir ülkede okuyor ama ülkemde okuyamıyor. Ne çileler çekti bu kızlar. Ama şimdi okullara gidiyorlar, devlet dairelerinde de çalışıyorlar. Peki ne oldu, Türkiye bölündü mü, normalleşti. Artık her şey düzene giriyor. Ama bunu hiç birine anlatamadık."

Muş'a herhalde hiç gelmemiştir

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Başörtüsü sorununu ben hallettim" dediğini belirten Erdoğan, "Benim burada Kılıçdaroğlu'ndan bahsetmem yerinde değil zaten. Çünkü o bugüne kadar Muş'a herhalde hiç gelmemiştir, adresini de bilmez. O halde burada keselim, vaktimizi almasın" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, yıllarca vatandaşların "Kürtsün, Türksün, Zazasın" denilerek hizmetten alıkoyulduklarını belirterek, "Şimdi eğer birisi sen Türksün, Kürtsün, sen Zazasın, sen şusun, busun diyerek hakaret ederse ağır cezalar gelecek. İnancını yaşamak isteyeni engelleyenlere ağır cezalar getiriyoruz. Herkesin birlikte kardeşçe yaşayacağı bir yeni Türkiye inşa ediyoruz. Alevi, Sünni, herkesin bir olacağı bir yeni Türkiye imal ediyoruz. Gönülleri buluşturuyor, kucaklaştırıyoruz. Silahları devreden çıkarıyor, artık siyaseti devreye sokuyoruz."

Nevruz'un 11 gün sonra yine coşkuyla kutlanacağını belirten Erdoğan, iki Nevruz arasında acıların yaşanmadığını, genç ölümlere şahit olunmadığını anlattı.

Başbakan Erdoğan, Bu yıl Mart ayında iki bayram yaşanacağını, 21 Mart'ta Nevruz'un, 30 Mart'ta da "demokrasi bayramı"nın kutlanacağını söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber