Kamu-Sen: Hükümet sosyal güvenlik sistemini kurban ediyor

Kamu-Sen Başkanı Bircan Akyıldız bugün saat 11:00'de Kamu-Sen Genel Merkezi'nde yaptığı basın toplantısında Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nı değerlendirdi. Açıklamalarında zaman zaman hükümete yüklenen Akyıldız hükümeti sosyal güvenlik sistemini memursuz bir ülke uğruna kurban ettiği iddiasında bulundu.

Bircan'ın açıklaömsı şöyle:

Sayın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasasının 15 maddesini ikinci kez görüşülmek üzere TBMM'ye gönderdi.

Yasanın, TBMM plan ve bütçe komisyonunda hiçbir değişiklik yapılmadan Cumhurbaşkanlığına tekrar iade edilmesi hükümetin tasarıda ısrarla ve inatla Sosyal güvenlik ihtiyacını bir ticari mal gibi göstermesi, yasayı bedeli ödenen bir uygulamaya koymak istemelerinin açık bir ifadesidir. Hükümetin ısrarla "IMF'nin konuyla ilgili dayatması yoktur" demesine rağmen, IMF talimatı olduğu açıkça görülen Sosyal Güvenlikle ilgili düzenlemeleri, hükümet, uygulamaya konulması için hız vermiştir.

Daha önce bizlerin defalarca belirttiği ve sayın Cumhurbaşkanımızın da tescil ettiği gibi; reform adıyla makyajlanmış bu düzenleme ile sosyal devlet yok edilmekte ve sosyal güvenlik IMF'nin baskılarıyla piyasa aktörlerinin kucağına bırakılmaktadır.

IMF " Sosyal devlet yoktur, sosyal güvenlik hizmeti, bedelini ödeyene sunulur" talimatı vermektedir. İnsanımızın sağlığı , insanımızın sosyal güvenlik ihtiyacı ticari mal gibi , kar-zarar hesabı üzerine kurulmuş bir sisteme oturtulamaz. Bu yasayla, sistemdeki insan sayısının arttırılması yönünde hiç bir tedbir alınmazken, bütün yük prim ödeyen dürüst vatandaşa fatura edilmektedir.

IMF'nin taleplerine "hayır" deme basiretini gösteremeyen hükümet, sosyal taraflardan gelen bütün tepkilere kulağını tıkamakta, Cumhurbaşkanının uyarılarını hiçe saymakta ve çocuklarımızın geleceğini IMF ile iyi geçinmek uğruna feda etmektedir.

Siyasi iradenin bu yoldaki destekçileri IMF ve işadamlarından ibarettir. Toplum desteğini arkasına almayan hiçbir uygulamanın başarıya ulaşmayacağı açıktır. Bu hükümet artık toplumsal desteğini kaybetmiş, sırtını AB, IMF ve işadamlarına dayamıştır.

Emeklilik yaşını 65'e çıkaran bu yasayı destekleyen işadamlarına buradan soruyorum: işletmelerinizde 50 yaşın üstünde çalıştırdığınız işçilerin sayısı nedir? 55-60 yaşında iken kapınıza iş istemeye gelen kaç kişiyi işe aldınız? 55 yaşın üstünde işçi çalıştıracağınıza ve bu kimselere gücünün yetmeyeceği işler yüklemeyeceğinize, onları istifa etmeye zorlamayacağınıza dair garanti veriyor musunuz? Garanti vermiyorsanız bu yasayı hangi gerekçelere dayanarak destekliyorsunuz? İşsizliğin 3 milyona dayandığı bir dönemde , istihdam artırıcı hiçbir politika üretmeden emeklilik yaşının bu kadar yükseltilmesi, sosyal güvenlik sisteminin çöküşünü arzu eden bir zihniyetin ürünüdür.

Güzel yanları varmış gibi gösterilen düzenlemeler, tam anlamıyla hayata geçtiğinde, hükümetin de maskesi düşecek ve millet nasıl aldatıldığını anlayacaktır.

Öyle ki; bugün 25 yıllık emeği sonunda hak ettiği emekli maaşını, en düşük ücretli memur yeni yasa ile ancak 40 yılda alabilecektir.

Bu hükümet, çocuklarımızın 15'er yılını çalarken, milletimizi de açlığa ve sefalete mahkum etmiştir.

Hükümet arzu ettiği memursuz ülke özlemini gerçekleştirebilmek için sosyal güvenlik sistemini de kurban etmiştir.

Bu yasa memurun maaşını azaltacak, prim yükünü artıracak, emekli aylığını düşürecek ve memuru ekonomik olarak ezecektir. Cumhurbaşkanımızın veto gerekçelerinde de bu hükümler mevcuttur. Ama hala bazı yetkililer çıkıp, hiç yüzü kızarmadan, maaşların azalmayacağını, hiç kimsenin zararı olmayacağını söyleyebilmektedirler.

Madem bu yasa çalışanlara hiçbir maddi külfet getirmiyor, o zaman neden Cumhurbaşkanımızın veto ettiği maddeleri değiştirmiyorsunuz? Yoksa siyasi hayatınızın devamını, yarattığınız gerilimlerle mi sağlamak amacındasınız?

Bugün, emekli olacakların maaşlarının azalmayacağını iddia edenler, yasa yürürlüğe girdiğinde bu milletin yüzüne nasıl bakacaklar, hangi yüzle bu milletin karşısına çıkacaklardır?

AKP Hükümeti, çıkardığı bu kanunlarla sosyal devlet ilkesini zedelemekte ve son 3 yılda aldığı rekor borçların, faizlerini karşılayabilmek için sosyal güvenliği, çalışanları ve dolayısıyla milletin geleceğini feda etmektedir.

Cumhurbaşkanımızın veto ettiği maddeler değiştirilmediği sürece, bu yasayı desteklememiz mümkün değildir.

Türkiye Kamu-Sen, Sosyal güvenlikle ilgili düzenlemelerin kabul edilemez olduğunu düşünüyor ve bununla ilgili gelip geçici eylemlerle değil, uzun vadede, sorgulayan ve mutlak netice alan bir süreç içerisinde hesap soracağımızı dile getiriyorum.

Bu yasayı çıkararak, memuru, işçiyi, emekli olacakları ezmeye kalkanlar bu yasanın altında ezilmeye mahkumdurlar.

Ne kadar çırpınırsanız çırpının , sandık görülmüştür, hesap sorulacaktır.

Bircan AKYILDIZ

TÜRKİYE KAMU-SEN GENEL BAŞKANI