Aileler mağduriyeti gizliyor

ZANA YAVUZ

Son dönemde yaşanan çocuk cinayetleri idam cezasını yeniden tartışmaya açtı... Özellikle Adana'da Gizem Akdeniz'in öldürülmesi bardağı taşıran son damla oldu. TBMM Kayıp ve Mağdur Çocukları Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara AKŞAM'a tespitlerini ve çözüm önerilerini anlattı. 3 dönemdir Meclis'te görev yapan ve 2010'da yayımladığı raporla önemli bir kamu hizmetine imza atan İncekara'nın görüşleri şöyle:

AİLELER MAĞDURİYETİ GİZLİYOR

İncekara, Kars ve Adana'da yaşanan örneklerde çocukların bir suç mağduru olarak seçilmesi ve kullanılmasının söz konusu olduğunu belirterek buradaki mağduriyetin kayıp çocuklardan farklı olduğunu söyledi. Çocukların erken evlilik, geçim sıkıntısı, şiddet, istismar gibi pek çok nedenden dolayı izini kaybettirdiğini ancak son olayların bu açıdan farklı olduğunu kaydeden İncekara, "Çocuklar her hafta mağdur oluyor. Ancak bunların çok küçük bir kısmı kamuoyuna yansıyor" dedi. Özellikle bahar aylarında çocukların mağdur olduğu olaylarda artış olduğunu kaydeden İncekara, mağdur çocuk yaşıyorsa ailelerin bu durumu gizlediğini söyledi.

MEDYA İYİ NİYETLİ AMA

Çocukların mağduriyetinin suçla da sınırlı olmadığını kaydeden İncekara, "Sürdürülebilir bir duyarlılık yaratmak zorundayız" dedi. Medyanın çocuklarla ilgili duyarlılığının art niyetli olmadığını ancak sorunun çözümüne bir katkı sunmadığını söyleyen İncekara, "20 milyonu aşkın çocuk nüfusunun mağdur olmasını önlemek gibi önemli konu yabana atılamaz. Çocuk mağduriyeti ile ilgili görsellerin tekrar tekrar kullanılması suça eğilimli kişileri de tahrik ediyor. Çocuk hassasiyeti yaratılmalı."

HABER DİLİNE DİKKAT EDİLMELİ

İncekara, medyanın da haber diline dikkat etmesi gerektiğini; fare zehiriyle nasıl adam öldürüleceğini anlatmaması gerektiğini söyledi. Milletvekili İncekara, "Bu haber yapılırken çocuk duyarlılığı gözetilmiştir" yazsa güzel olmaz mı" diye sorarken, annelere de çocuk 6 yaşına gelene kadar uyacağı yazılı bir reçete verilmesi gerektiğini belirtti.

UYGULAMADA EKSİKLİKLER VAR

Araba kullanmak için ehliyet ve pek çok işi yapmak için ruhsat istenen bir çağda çocuk yetiştirme gibi önemli bir alanın kuralları ve sorumlulukları olması gerektiğinin altını çizen Halide İncekara, "Aileler çocuklarının yanında kin ve nefret içeren söylemleri kullanmaktan kaçınmalılar. Başkaları hakkında olumsuz konuştukları zaman çocukların bunu kendi dünyaları çerçevesinde anladıklarını unutmamalılar. 0-6 yaş arası, çocukların sosyal zekalarının geliştiği aralık ve çocuk bu zamanı ailesinde geçiriyor. Belirli yaşın altındaki çocuklar için tehlike, kötü, güven gibi kavramların bir anlamı yok. Bu eğitimi aileye vermek zorundasınız. Komisyon çalışmaları sırasında gördük ki aslında kağıt üzerinde eksik hiçbir şey yok. Uygulamada eksiklikler, koordinasyonsuzluk var" dedi.

TEHLİKE İÇERİDEN GELİYOR

Çocuğu hep yabancılara karşı tembihlediğimizi ancak yaşanan son olaylarda da görüldüğü gibi tehlikenin içerden ve tanıdığı simalardan da gelebileceğini belirten İncekara, "Yabancılarla konuşma diyerek travmatik bir nesil yetiştireceğimize aileleri ve çocukları eğiterek bazı önlemler alabiliriz. Sinemada bile yaş sınırı var ama bu sınıra takılmayan televizyon adeta bir sihirli kutu. Dizileri ve filmleri hatta reklamları hazırlarken pedagog ve psikolog rehberliğine başvurabiliriz. Burada kusur aramıyoruz daha faydalı bir yol alıyoruz" diye konuştu.

1 SAAT BİLE ÖNEMLİ

İdam tartışmalarına da değinen Halide İncekara, kişilerin suç işlerken sonrasını pek düşünmediklerini belirterek cezaların ağırlaştırılmasına taraftar olduğunu söyledi. İncekara, "AB ülkelerinde bu tür cinsel saldırı veya tacize adı karışmış kişiler gittikleri yerlerde takip altındadır. Çocuklardan uzak tutuluyorlar. Ailelerin 1 saat geç kalan çocuğun peşine düşmesi çok önemli ve müdahale açısından hayati."

KAMU SPOTLARI DEVAM ETMELİ

Komisyon çalışmaları döneminde kendi imkanları ile bir spot hazırladıklarını ve çok iyi sonuç aldıklarını belirten İncekara, bu çalışmanın devam etmesi gerektiğini söyledi. Emniyet'in bu konuda kendini geliştirdiğini anlık istihbarat yapabildiğini ve yaşlandırma programı sayesinde çocukların ilerli yaşlarının görüntülendiğini söyledi.