Okul müdürleri ise ‘Kayıt sanal, para gerçek' haberinden
sonra gazetemizi arayarak, genelgeyle ‘Velilerin gönüllü de olsa bağış yapması
yasak. Bağış alan yada kayıtta hata yapan müdürü 2 yıl hapis 500 milyon para
cezası bekliyor. Ancak bakanlık para gönderemiyor. Okul müdürlerine potansiyel
hırsız gözüyle bakılması bizi çok yaralıyor. Biz zaten asgari ücretle çalışan
veli bağış yapsın demiyoruz. Zorunlu bağışa karşıyız. Ama zengin olan ve
çocuğunun okuduğu okula bağış yapmak isteyen veliden de genelge kapsamında bağış
kabul edilmeyecek' diye tepki gösteriyor.
Adının açıklanmasını istemeyen 26 yıllık eğitimci, 11 yıllık bir okul müdürü
şunları anlattı:
‘O zaman okula güvenlikçi, memur, 1 tebeşir, 1 litre sabun bile alamayacağız.
İstanbul'da daha 2 gün önce güvenlik kamerası olduğu halde bir ilkokula sapık
girdiğini hepimiz dehşetle izledik. Şimdi ben kayıtta okula yardım alamayacağım.
Okulumdaki güvenlikçiyi mecburen işten çıkaracağım. İlkokul çocukları bekçilik
yapacak. Keşke her veli eğitim için 250 milyon bağış yapabilse ve okula gelip
hesabını kalem kalem sorsa...'
star DİYOR Kİ: İSTENİRSE BULUNUR
HABERİMİZİ bu üslupla eleştiren Balıbey, bizi İstanbul'daki bin 500 okul müdürünü töhmet altında bırakmakla itham etti. Okul müdürlerinin tamamını töhmet altında bırakmak gibi bir düşüncemiz asla olamaz. İyi niyetli okul müdürlerinin de kötü niyetlilerin hatalı uygulamalarının kurbanı olmasını arzu etmeyiz. Ancak nihai hedefimiz, vatandaşın mağdur olmaması için kamu görevimizi eksiksiz sürdürmektir. Aynı hassasiyeti beklediğimiz İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü'nün yerinde tespit yerine okul müdürlerinin isimlerini bizden istemesi ve ‘haber kaynağının gizliliği esastır' ilkesi gereği Basın Kanunu nedeniyle imkansızdır. Bu nedenle de mahkemelerin bile gazetecilere haber kaynaklarını sorma hakları bulunmadığı gibi kanunla güvence altına alınmıştır. İsimleri bizde saklı bu okulları il müdürlüğü isterse kendisi de rahatlıkla tespit edebilir.
star