Davutoğlu: Hem nüfusumuz hem gelirimiz artacak

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen Muğla 5. Olağan Kongresi'ndeki konuşmasına tüm ilçelere selam göndererek başladı. Salondakileri "Turgut Reisin torunları" diyerek selamlayan Davutoğlu, kendisinin Muğlalı olduğunu 4. Olağan Kongre'de ilan ettiğini anımsattı.

Bu kentin kendisi için çok önemini vurgulayarak, her bir caddesinde Konya'yı hissettiğini söyleyen Davutoğlu, "Ülkemizin her yeri cennet, her vatandaşımız tam bir gönül dostu" ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanı olarak geldiği kentte, "Beni Muğla bakanı olarak görün" dediğini aktaran Davutoğlu, "Şimdi de tüm Türkiye'nin başbakanı olmanın yanı sıra özellikle beni Muğla başbakanı olarak görün" diye konuştu.

Bu nedenle Muğla İl Kongresi'ne katılmayı arzu ettiğini belirten Davutoğlu, salondakilerden AK Parti'yi Haziran 2015'te birinci parti yapmalarını istedi.

Davutoğlu, "Öyle bir birlik ve beraberlek göstereceksiniz ki inşallah AK Parti Muğla'da birinci parti olacak. Yüzde 50'yi aşacak, işte o zaman Muğla Başbakanı olarak buraya gelip sizlerle ayrı bir şölen yapacağız inşallah" ifadelerini kullandı.

Vatanın her bir köşesine aşık olduklarını vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Çünkü bizim dilimiz, aşk dilidir, dava dilidir. Bizden hiçbir zaman iki yüzlü bir siyaset görmediniz, görmeyeceksiniz. Geçtiğimiz hafta içinde Berlin'de, Brüksel'de vatandaşlarımızla buluştuk, aynı burada bizi nasıl bağrınıza basıyorsanız onlar da öyle bastı, al bayrak burada nasıl böyle coşkuyla dalgalandıysa Berlin'de de, Brüksel'de de dalgalandı. Biz büyük bir milletiz. Bu davaya sahip çıktığınızı göstereceksiniz, inşallah sizden 2015 Haziranı'nda büyük bir zafer bekliyorum. Hazır mısınız? 2015'te yüzde 50'yi aşmaya hazır mısınız? Türkiye'de bazı partiler doğu da var, batı da yok, bazıları İç Anadolu da var diğer bölgelerde yok. Milliyetçilik, nedir bilir misiniz? Anadolu'nun, Trakya'nın her bir köşesinde var olmaktır. İşte bizimle diğer partiler arasındaki fark bu. Diğer partiler konjenktürel partilerdir, geçici siyasetler içindedirler. Hep başkalarıyla koalisyon kurarlar."

Türkiye'nin 12 yıldır bir başarı hikayesi yazdığını ama birilerinin bu yükselişten rahatsız olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Birileri İslam dünyasının hep terörle anılmasını istiyor, birileri İslam dünyasından Türk dünyasından hep olumsuz haberler çıksın istiyor" dedi.

"İşte bundan rahatsızlar..."

AK Parti'nin başarı hikayesinden dünyadaki bütün karanlık odakların rahatsız olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Kendisi büyüdüğü gibi dünyada da en fazla insani yardım yapan bir ülke oldu Türkiye. İşte bundan rahatsızlar, kolumuzu kanadımızı gerip mazlumları, masumları himaye etmemizden rahatsızlar. Onlar rahatsız olsunlar, Allah şahit ki biz mazlumları ve masumları himaye etmeye devam edeceğiz. Filistin'e sahip çıkmaya devam edeceğiz, onlar tırlarımıza saldırsalar da Suriye'de Bayırbucak Türkmenlerine, yörük obalarının Suriye'deki devamlarına sahip çıktık, sahip çıkacağız, bu başarı hikayesini durduramayacaklar" diye konuştu.

Davutoğlu, böyle bir inançla yola çıktıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Onlarsa her türlü oyunun içine girdiler. CHP, sorma vaktidir; tam da Türkiye'ye karşı böyle kumpas, böyle oyunlar, tezgahlar kurulmuşken Pensilvanya'dan gelen talimatla, 30 Mart öncesinde şöyle dendi; 'Nerede AK Parti varsa, onun karşısında güçlü kim varsa onu destekleyceksiniz.' Bazı yerlerde CHP'yi, bazı yerlerde MHP'yi, bazı yerlerde de BDP'yi desteklediler. Karşımızda büyük bir koalisyon oluşturmaya çalıştılar, ne oldu? Milletin hür iradesinden başka hiçbir şey bu topraklarda hükmedemeyecektir, bu gösterildi."

"Sadece onlar değil onlarla işbirliği yapan CHP de hesap verecek"

Salonda "O hain gelecek hesap verecek" sloganları üzerine Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Onlar hesap verecek ama sadece onlar değil onlarla işbirliği yapan CHP de hesap verecek. Şimdi, Cumhuriyet ideallerine sahip çıkan CHP'li seçmen kardeşlerime sesleniyorum; Ne oldu? 10 Ağustos seçimlerine giderken, yine böyle bir tezgahla çatı aday tespit ettiler, talimatla aday tespit ettiler, CHP kendine güvenip Cumhuriyet'in başına, cumhurbaşkanlığına bir CHP'liyi aday göstermeye cesaret edemedi, bunların cumhuriyetçiliği bu kadar. Dışardan ithal bir aday buldular. Şimdi bir CHP milletvekili Kılıçdaroğlu'na 12 tane soru sormuş, 'bu parelel çeteyle niye işbirliği yaptın, nasıl yaptın, ne konuştun?' Ben o CHP milletvekilinin sorduğu sorulara Kılıçdaroğlu'nun cevap vermesini bekliyorum. Eğer Kılıçdaroğlu cevap veremezse Muğlalılar siz ona geldiğinde bu soruları sorun. Hangi kapalı kapılar ardında, kimlerle hangi pazarlıkları yaptılar, bu soruları sorun. Kimse oturduğu yerden cumhuriyetçilik yapamaz. Cumhuriyetimizin ikbali de, izzeti de AK Parti iktidarlarıyla zirveye çıkmıştır."

"Artık bütün maskeleri indirmenin vaktidir"

Davutoğlu, Türkiye'nin 2001 krizi sonrası IMF memurlarından yardım dilenir hale geldiğini belirtti.

Muğlalıların, baş eğmeyeceğini, cumhuriyetçiliği, milliyetçiliği istismar edenlere fırsat vermeyeceğini dile getiren Davutoğlu, Allah'ın ve milletin kendilerinin yanında olduğunu, bu yola onlara güvenerek çıktıklarını söyledi.

İnanarak ve milleti arkasına alarak yola çıkan siyasi yürüyüşü durdurmanın mümkün olmadığına dile getiren Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP zihniyetinin hesap verme vaktinin geldiğini ifade etti.

"O dönemin başbakanı' diyerek Sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanlığı döneminde 17-25 Aralık'ta bir darbe teşebbüsünde bulunan bu paralel çete ile Kılıçdaroğlu, hangi işbirliğini yaptı çıksın ve açıklasın" diyen Davutoğlu, bunu sadece kendilerinin sormadığını, CHP'li milletvekillinin de sorduğunu söyledi.

Davutoğlu, "Yurt dışında oturan birileriyle hangi kirli hesapların içine girdiniz, neler konuştunuz, ne pazarlıklar yaptınız? AK Parti düşmanlığı üzerine, Türkiye üstünde nasıl bir oyun oynadınız" diye sordu.

Millet ve millet iradesinin her türlü oyunu bozduğunu ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Artık bütün bu maskeleri indirmenin vaktidir. Herkes, milletin huzuruna samimi düşüncelerle çıkmak zorundadır. Pensilvanya ile bir hesap içine girmek, Ankara'da başka birtakım koalisyonlar oluşturmaya çalışmak üzerinden bu milletin kalbi kazanılmaz. Bu milletin kalbi nasıl kazanılır? Bizim gibi Türkiye'nin her yerine giderek, ter dökerek, aşkla, samimiyetle, milletle kucaklaşmak suretiyle bu milletin kalbi kazanılır. İşte aramızdaki fark bu."

"Sırf başbakanımızın, cumhurbaşkanı olmasını engellemek için yine talimatla birlikte koalisyon kurdular" ifadelerini kullanan Davutoğlu, ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin başına ilk defa halkın doğrudan seçtiği bir cumhurbaşkanının, izzetle ikballe ve onurla oturduğunu söyledi.

Milliyetçilik üzerine nutuk atanlara seslenen Davutoğlu, milliyetçilik ve vatanperverliğin Türkiye'yi bir bütün olarak görmek, Türkiye'nin her yerinde olmak, ve Horasan erenleri ile Şahidi Hazretleri'nin mirasına sahip çıkmak olduğunu belirtti.

Alsınlar al bayrağı Somali'ye gitsinler

Orhun Anıtları'na yolun, Kırım Tatarları'na binlerce evin, Gagavus Türklerine götürülen içme suyunun AK Parti döneminde yapıldığını belirten Davutoğlu, Bayırbucak Türkmenlerine ve Balkanlar'da Evladı Fatihan'a AK Parti'nin sahip çıktığını ifade etti.

Bunun vatanperverlik ve tarihe saygı olduğunu dile getiren Davutoğlu, Makedonya'da geçen ay yapılan Türkçe Bayramı'na kendisinin de katıldığını anımsattı. Bayramın düzenlendiği salonda bulunan vatandaşlardan birisinin kendisinden binlerce al bayrak istediğini aktaran Davutoğlu, bunun üzerine Makedonya'daki Türkçe konuşulan her haneye bir al bayrak, Kuran-ı Kerim ve Türkçe sözlük göndereceklerini söylediğini anımsattı.

Bunun al bayrağı izzetle, onurla dalgalandırmak olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Sayın Bahçeli'ye, sayın Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum; alsınlar al bayrağı bir Somali'ye gitsinler. Emin olun Somali'de görecekler ki her yerde al bayrak var ve Somalililer o al bayrağı kendi bayrakları gibi bağırlarına basmışlar. Alsınlar ve Gazze'ye gitsinler her yerde al bayrağı ve sayın Cumhurbaşkanımızın resmiyle birlikte yan yana görecekler. Alsınlar al bayrağı, Kerkük'e, Irak'a, Suriye'ye gitsinler. Her yerde oradaki kardeşlerimizin al bayrağı kendi bayrakları gibi gördüklerini görecekler. Peki 2001'de bu var mıydı? Bu izzeti, bu ikbali Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne millet iradesine yaslanan AK Parti iktidarları sağladı. Allah devlete ve millete zeval vermesin. Allah bir daha bu milletin başına IMF'den borç istemek durumunda olan zelil insanlar getirmesin. Allah, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne dünyanın her yerinde onurla anılan bir devlet olmayı nasip eylesin."

Hiçbir yerde "Türküm" diyen bir kişinin başının eğilmemesini temenni eden Davutoğlu, AK Parti'nin davasının bu olduğunu belirtti.

Libya'dan 25 bin Türk vatandaşını ve başka ülkelerin vatandaşlarını 10 gün içerisinde kudretli Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çıkardığını ifade eden Davutoğlu, Somali'yi yeniden inşa eden, Suriye'deki mazlumlara el uzatarak 5 milyar doları bu ülkeye ayıran güçlü devletin Türkiye olduğunu söyledi.

Devlet felsefesinde Selçuklu'dan Osmanlı'ya, Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyetine kadar aktarılan temel prensibin "insanı yaşat ki devlet yaşasın" olduğunu aktaran Davutoğlu, "Biz hem kendi insanımızı yaşatıyoruz hem devletimizi yaşatıyoruz" dedi.