TBMM Adalet Komisyonu, Yargıtay hukuk daireleri arasındaki görev uyuşmazlıklarının çözümü amacıyla Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu oluşturulmasını öngören kanun teklifini kabul etti.
Komisyon, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya başkanlığında toplanarak, Yargıtay Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'ni görüştü.
Teklif hakkında konuşan Adalet Bakanı Kenan İpek, Yargıtay'ın üye sayısının artırılmasıyla yüksek mahkemenin kapasitesinin güçlendirildiğini söyledi. İş yükünün azaltılarak dosyaların Yargıtay'da daha az kalmasını sağlayacak bazı adımların atılması da gerektiğini ifade eden İpek, teklifin iş yükünün kısmen de olsa azaltılmasına imkan verdiğini belirtti.
Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerde konuşan muhalefet milletvekilleri, düzenlemeye karşı olmadıklarını ancak seçim dönemine girilmesi nedeniyle görüşülmesinin aciliyet arzetmediğini söylediler.
MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, "Seçim sathına girildi, Meclis'i bu kadar zorlamanın mantığı yok. Seçimden sonra Meclis çalışmayacak mı?" diye konuştu.
Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu ile ilgili düzenlemeyi Yargıtay'ın kendi içinde yapabileceğini dile getiren Başesgioğlu, "Yargıtay'ın iç işleyişine yasama organının sık sık müdahil olması doğru değil. Genel Sekreterin nasıl atanacağı Meclis'in işi değil. Yoksa burası kanun atölyesi olur" dedi.
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök de değişikliklerin mantıklı olduğunu ifade ederek, görev uyuşmazlıklarının Yargıtay'da büyük zaman aldığını kaydetti.
- Üye sayısının artırılması
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ise üye sayısının artırılması sonucu Yargıtay'ın temyiz mahkemesi niteliğini kaybettiğini savunarak, "Yargıtay'da iktidar savaşları yaşandı, siyasi denge sağlamak adına üye sayısı artırıldı" diye konuştu.
Yargıtay Birinci Başkanvekili Seyit Çavdar de temyiz dosyası gelen bir hukuk dairesinin dosyayı 3 ay içinde ön inceleme süresi olduğunu, bu sürenin sonunda gönderdiği başka bir dairenin de aynı süre kadar bekledikten sonra iki daire arasında uyuşmazlık çıktığını ve sonuca bağlanmasının çok zaman aldığını ifade etti.
Yargıtay'ın üye sayısının artırılmasına ilişkin eleştirileri de yanıtlayan Çavdar, "Yargıtay Büyük Genel Kurulunda oy kullananları kameralarla tespit ediyoruz. Yargıtay'da 516 kişiyi alacak salon yok, Ankara'da otel yok. Genel Kurul Başkanı olduğum için kabak benim başıma patlıyor. Sonunda arkadaşlara 'Selim Sırrı Tarcan Spor Salonunu kiralayacağım' dedim. Yasama organına müdahale edemeyiz ama dünyada böyle Yargıtay yok" dedi.
Yargıtay üyelerine görevlerinden dolayı açılan davaların Hukuk Genel Kurulu yerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nde görülmesine ilişkin düzenlemeye de değinen Çavdar, "5 kuruşluk tazminat davası için 47 kişiyi üç kere topladım" diye konuştu. Çavdar, bu durumun Hukuk Genel Kurulu'nun temyizle ilgili işlerini yerine getirmesini geciktirdiğini vurguladı.
Davaları kaybeden tarafça 100 hakim hakkında açılan tazminat davasının derdest olduğunu anlatan Çavdar, "Davaların artacağını düşünüyoruz çünkü moda halini aldı" dedi.
- Teklif
Hukuk daireleri arasında çıkabilecek görev ve iş bölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli, Hukuk Genel Kurulu Başkanı olarak görevlendirilen Yargıtay Birinci Başkanvekilinin başkanlığında, aynı daireden birden fazla olmamak kaydıyla Yargıtay üyeleri arasından bir yıllığına Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca görevlendirilen dört asıl ve dört yedek üyeli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu oluşturulacak.
Teklifte yer alan "Hukuk Ön İzleme Kurulu" ifadesi, Komisyon Başkanı İyimaya'nın sözlü önergesiyle Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu olarak değiştirildi.
Teklifin "Ceza yargılamalarının giderlerinin hükümden ayrı karara bağlanmasını, bu karara karşı itiraz yoluna başvurulabilmesini, hüküm hakkında temyiz veya istinaf kanun yoluna başvurulması halinde yargılama giderlerinin de hükümle birlikte incelenmesini" öngören 4. maddesi tekliften çıkarıldı.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "kısmi dava" başlıklı 109. maddesinin ikinci fıkrasındaki "Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz" hükmü de yürürlükten kaldırıldı.