2 bin 350 lira örgütsel bağı ortaya çıkardı

DAMLA GÜLER

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcılığı tarafından yürütülen Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü'nde görevli 17 polisin tutuklandığı soruşturmanın 2 bin 350 TL için başlatıldığı ortaya çıktı.

Eski Emniyet Müdürleri Nazmi Ardıç ve Mahir Çakallı'nın da tutuklandığı soruşturma kapsamında Organize Suçlarla Mücadele Şube polisleri, İstihbarat Şube polisi H.B'yi zimmete para geçirmek suçundan, amirlerini ise H.B'yi korudukları için örgütsel bağ kapsamında dinledikleri ortaya çıkmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu dinlemeyi yapan polisler hakkında usulsüz dinleme yaptıkları gerekçesiyle soruşturma başlattı ve polisleri gözaltına aldı. Gözaltına alınan polislerin sorgusunda zimmete geçirilen paranın da miktarı ortaya çıktı.

Savcı parayı az buldu

17 polisin tutuklanmasına, 12 polisin ise adli kontrol tedbiri ile serbest kalmasına sebep olan paranın ise 2 bin 350 TL olduğu öğrenildi. Şüphelilere sorulan sorularda miktarın soruşturma savcısı tarafından da az bulunduğu göze çarptı. Savcı Okan Özsoy polislere, "2013 yılı Ağustos ve Ekim aylarında tanzim edilmiş tüm belgelerde geçen miktarların toplamında yaklaşık 2 bin 350 TL'nin söz konusu olduğu ve suça iddia edilen yekun olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu zimmet iddialarına esas olan paranın 2 bin 350 TL olması ve bunu gerekçe göstererek İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı'nı, İstihbarat Şube Müdürü'nü, Şube Müdür Yardımcısı'nı, İstihbarat Şube Müdürlüğü kadrosunda görevli 2 emniyet amirini ve 1 polis memurunu menfaat birlikteliği oluşturduklarından bahisle soruşturmaya dahil edilmeleri hususunda açıklayıcı ifadenizi veriniz?" sorusunu yöneltti.

Sorguda paranın azlığına dikkat çekilmesine tepki gösteren şüphelilerden Ahmet Kalender savcıya, "Devletin 1 kuruşu da değerlidir. Ancak bizim burada yapmak istediğimiz bu olay değil, şubeden oluşturulmuş böyle bir zimmet çarkı var mı? yok mu? Bunu araştırmaktır" şeklinde cevap verdi.

Şüpheli polis Ahmet Kahraman ise aynı soruya, "Zimmetin ya da suçun küçüğü büyüğü olmaz." diye cevap verdi.