Erdoğan: Tohum meselesini milli dava haline getirdik

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tohum meselesini milli bir dava haline getirdik. Biz yerli tohum üretimini adeta yerli tank, yerli uçak üretimi kadar önemli görüyoruz. Bu çerçevede yürütülen çalışmalar sonucu ülkemizin yıllık tohum üretimi 145 bin tondan, 776 bin tona çıktı ama bunu da yeterli bulmuyoruz. Bu alanda kendi ihtiyaçlarımızın tamamını karşılamakla kalmamalı, dünyanın da en önemli üreticisi haline gelmeliyiz."

''Ülkemin ve milletimin geleceğiyle ilgili görüşlerimi seçim döneminde de her fırsatta ifade ediyorum, etmeye de devam edeceğim. Gerek toplu açılış törenleri vesilesiyle gittiğim illerimizde, gerekse katıldığım diğer programlarda düşüncelerimi, tekliflerimi milletimle paylaşıyorum. Herhangi bir siyasi parti için değil, Türkiye için, tüm milletimiz için ne düşünüyorsam, ne hedefliyorsam onu söylüyorum.''

"Hepimiz gelip geçeceğiz ama bunun için toprağı ekmekten, tohumu saçmaktan vazgeçiyor muyuz? Hayır, asla. Ben de ülkemin ve milletimin geleceği için bu tartışmaları başlatıyorum, yürütüyorum. Sonuçta yarın, öbür gün Türkiye başkanlık sistemine geçtiğinde kim ölür, kim kalır, kim devlet başkanı olur, onu ancak Rabbim bilir, Allah bilir. Bunun kararını verecek olan sizlersiniz, aziz milletimizdir. Benim bugünkü sorumluluğum, ülkemin ve milletimin geleceği için bu görüşlerimi ifade etmek, meselenin gündeme gelmesini ve tartışılmasını sağlamak."

KENARDA BEKLEMEM ELBETTE DÜŞÜNÜLEMEZDİ

7 Haziran seçimlerinde Türkiye hayati bir seçim yaşayacak. Seçim sonuçlarının şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.

Bu süreçte bir kenarda beklemem elbette düşünülemezdi. Ülkem için görüşlerimi seçim döneminde de ifade ediyorum, etmeye de devam edeceğim.

HERHANGİ BİR SİYASİ PARTİ İÇİN DEĞİL...

Herhangi bir siyasi parti için değil Türkiye için ne düşünüyorsam onu söylüyorum.

Aldığım sorumluluğun hakkını yerine getirmekle mükellefim. Milletin bana bu yetkiyi bunu için verdi.

BAŞKANLIK İHTİYAÇ

Önümüzdeki dönemin yeni Türkiye'nin inşası için önemli olduğunu düşünüyorum. Başkanlığa ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Yeni anayasa bir zorunluluk haline geldi

KİM BAŞKAN OLUR ONU RABBİM BİLİR

Yarın başkanlığa geçildiğinde kim ölür kim kalır. Kim başkan olur onu Rabbim bilir.

Benim sorumluluğum meselenin gündeme gelmesini ve tartışılmasını sağlamaktır.

Biz model olarak demek ki en ileri ülkeler bunu uyguluyorsa biz sistemimizi idari anlamda reforme etmek zorundayız.

Çekinmeyelim, korkmayalım bu fikirler tartışılsın.

Ama birileri başkanlığa geçildiğine biz iktidar olamayız diye başkanlığa karşı çıkıyor. Sıkıntı buradan geliyor.

Her ay zaten Beştepe'de Cumhurbaşkanlığı Küliyesi'nde bilim adamları, medya mensupları, STK'larla kendileriyle ilgili veya farklı konularda müzakereler yapıyoruz.

Ermeni meselesini, Çanakkale'yi konuştuk dün. Onu müzakere etik. Ne mesajlar vermeliyiz, nerelerde eksikliklerimiz var.