Şemdinli'de esnafın sebze, meyvesi çürüdü

İdris EMEN

Şemdinli'ye dün saat 11.00 sularında ayak bastığımızda dikkatimizi çeken ilk şey, yeni kapatıldığı belli olan hendekler oluyor. Şemdinli'nin girişindeki Sanayi Sitesi mevkisine vardığımızda ise yerdeki yüzlerce mermi kovanı gözümüze çarpıyor. Kovanların toplanmamış olması çatışmaların yakın zamanda bittiğini gösteriyor. Ve az ileride ateşe verildikten sonra kömürleşmiş kamyon iskeletleri, bizi karşılayan bu savaş alanı görüntüsünü tamamlıyor.

Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki olaylar, Terör örgütü PKK'nın geçen hafta perşembe günü (13 Ağustos) Şemdinli-Yüksekova yolunu keserek kimlik kontrolü yapmaya başlamasıyla patlak vermiş. Güvenlik kuvvetlerinin PKK'lılara karşılık vermesinin ardından 15 Ağustos Cumartesi günü Özel Harekat başkomiseri Ahmet Çamur'un teröristler tarafından öldürülmesiyle çatışmalar iyice şiddetlenmiş. PKK, bu sırada Şemdinli'nin girişine 5 ayrı noktada hendek kazarak ilçenin karayolu bağlantısını büyük ölçüde kesmiş.

Güvenlik kuvvetlerinin kontrolü sağlamasından sonra geçen çarşamba akşamı bu hendekler kapatılmış, yol böylelikle yeniden ulaşıma açılmış. Özellikle cumartesiden çarşamba akşamına kadar bütün yoğunluğuyla süren çatışmalar sırasında Şemdinli halkının büyük bir bölümü evlerinden dışarı çıkmamış, ilçede gıda sıkıntısı başgöstermiş.

Bu durumdan çok şikayetçi olan esnaf "Sebzelerimiz, meyvelerimiz çürüdü. Şehirde un bulunamadığı için bir un çuvalının fiyatı 55 liradan 75 liraya yükseldi. Çatışmalardan dolayı pek çok insan şehri bırakıp gitti" diye konuşuyorlar. Ve hepsi söz birliği etmişçesine "Artık silahlar susmalı, kimsenin ölmesini istemiyoruz" diye konuşuyor.

Ancak en çok dertli olanlar, Sanayi Sitesi'nin girişinde PKK tarafından kamyonları yakılmış olan şoförler. Burada 5 kamyon 2 minibüs yakılmış. Kamyon sahipleri, gazeteci olduğumuzu öğrenince etrafımıza toplanıp, "Ekmek teknemiz gitti. Kaymakamlığa dilekçe verdik. Ama dilekçemiz henüz işleme alınmadı. Şimdi ne yapacağız?" diye ortak bir sorunu dile getiriyor.

ARABAM EKMEK TEKNEMDİ

4 çocuk babası olduğunu söyleyen kamyon şöförü Mehmet S. ağlayarak bize şunları söylüyor:

"Benim bu arabadan başka hiçbir şeyim yoktu. Bu araba benim ekmek teknemdi. Gece saat 7'de yolum kesildi. Ellerinde silah vardı. Canımdan korktuğum için arabadan indim. Arabamı bırakıp kaçtım. Aracım yakıldı. Mağdur durumdayım. Bu arabayı Bodrum'da çalışırken kendi bileğimle aldım. Bu arabayı almak için hanımım altınlarını sattım. Maalesef bu araba bana nasip olmadı. Yaktılar arabamı. Ne yapacağımı bilmiyorum. Bir haftadır buralardayım."

Yakılan araçların hemen yanında evi ve işyeri bulunan Hüseyin Yılmaz ise "PKK gelip yolu kapattı. Tam 5 gün çatışmanın arasında kaldık, bu süre içinde evimizden çıkamadık. Bu sabah da özel harekat polisleri evimize baskın yaptı. Kafamıza silahla dayayıp yere yatırdılar. Apartmandaki dairelerin kapısı kırıldı. Batı'da böyle mi ev baskını yapılıyor? Böyle mi evler kontrol ediliyor?" diyerek polisten de şikayetçi oluyor.

Biraz sonra Sanayi Sitesi'nin bir kilometre kadar kuzeyinde bulunan ve çatışmalar sırasında meydanına havan topu düşen Altınsu Köyü'ne gidiyoruz. Havan topunun evini harabeye çevirdiği Hüsnü Özel yaşadıklarını şöyle aktarıyor:

"Evimize kurşun isabet etme ihtimaline karşı ailemle beraber bodrum katına indik. Saat 13.30'da köyün sağına ve solunda bulunan kırsal bölgesine top atışları yapıldı. O sırada köyün meydanına da bir top mermisi düştü. Şarapnel parçaları duvarlarımıza isabet etti. Evlerin ön cephesi yıkıldı. Şarapnel parçalarıyla ailemden 4 kişi hafif yaralandı. Bu olaydan sonra köyü terk ettik."

Şemdinli'de araçları yakılanlar PKK'ya, evleri hasar görenler ise güvenlik güçlerine tepkili. Ama herkesin buluştuğu ortak nokta 3 yıl süren çatışmasızlık döneminden sonra yeniden şiddetin başgöstermesinin bölge halkında büyük bir huzursuzluğa yol açmış olması. Herkes, artık silahların susmasını istiyor.