TSK ile hükümet arasında yeni dönem
İrticai tehditin kayda değer mesafe aldığını, cemaatlerin güçlendiğini söylüyor Orgeneral Başbuğ... Bu sözler, hükümetle ilişkilerin nasıl bir seyir izleyeceğinin de sinyalini veriyor
Hilmi Özkök'ün emekliye ayrılıp Genelkurmay Başkanlığı'na Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın atanmasıyla birlikte ciddi merak konusu olan, ?Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tutumunun, hükümetle ilişkilerinin nasıl bir seyir izleyeceği? netleşmeye başlıyor.
Aslında dört yıllık Özkök dönemine göre önemli bir değişim yaşanacağının ilk ipuçları daha Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki görev değişimi sırasında hem Orgeneral Büyükanıt'ın hem de Orgeneral İlker Başbuğ'un yaptığı konuşmaların satır aralarında yer almaktaydı. TSK'nın genel tutumunun, temel hassasiyetlerinin, kırmızı çizgilerinin değişmeyeceği ama üslubun değişeceği kesindi. İşte bu üslup değişimine dün Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ son derece çarpıcı bir örnek verdi. Kara Harp Okulu'nun yeni öğretim yılına başlaması nedeniyle geçmiş yıllarda da tören yapılıyordu, Kara Kuvvetleri Komutanları o törenlerde de konuşma yapmıştı. Ama bu yılki konuşma çok farklı. Üslubu da vurguları çok farklı. Ankara kulislerine yansıması da... Çünkü Orgeneral Başbuğ hiç yoruma yer bırakmadan son derece net bir ifadeyle ?bazı çevrelerin katılmadığı? irtica tehdidine değiniyor:
?Üzülerek ifade etmek istiyorum ki; irticai tehdit, kaygı verici boyutlara ulaşmaktadır. Devrimlerin; bazı kesimler tarafından bilinçli, planlı biçimde aşındırılmaya çalışıldığı ve bu yönde kayda değer mesafe alındığı gerçektir.?
İKİ KRİTİK SORU
Bu son derece önemli bir saptama. İrticai tehdidin kayda değer mesafe aldığını söylüyor Kara Kuvvetleri Komutanı. Genç Harbiyeliler'e seslenirken iki de kritik soru soruyor Orgeneral Başbuğ:
1- Türk devrimlerinin koruyucusu olan kurumlar, bugün kendilerinden beklenen görevleri tam olarak yerine getirmekte midirler?
2- Milli Eğitim'in tüm kadroları, Türk devrimlerinin savunuculuğu görevini tam olarak yerine getirmekte midirler?
Bu önemli görevlerin yerine getirilmediği kanısı belli ki oldukça kuvvetli.
Ki zaten konuşmanın ilerleyen bölümlerinde, giderek etkinliğini arttıran İslami sermayenin ?yatırımlara yönelerek, dernek ve vakıflar kurarak eğitim, öğretim alanında ve nihayet de siyasal alanda etkin olmaya çalıştıklarının? altını çiziyor Orgeneral Başbuğ.
MESAJIN ADRESİ BELLİ
677 sayılı yasa ile varlığı yasaklanan tarikat ve cemaatlerin giderek güçlenmeye başladığını da vurgulayan Orgeneral Başbuğ bu noktada da çok önemli mesajlar veriyor: ?Bu cemaatler, ekonomiyi yönlendirmeye, sosyopolitik yaşamı biçimlendirmeye, dine bağlı bir yaşam tarzı olarak sosyal kimliklerini ortaya koymaya çalışmaktadırlar.?
Evet buradaki iki değerlendirme son derece önemli. Birincisi 677 sayılı yasanın gereklerinin yerine getirilmediği, ikincisi de Anayasa'nın 24. maddesinin ihlal edildiği ifade ediliyor... Buradaki mesajın adresi ise çok açık: Hükümet. Çünkü, 677 sayılı yasanın üçüncü maddesinde şu hüküm bulunuyor: ?İşbu kanunun icrasına İcra Vekilleri Heyeti memurdur.?
Devlet üniversitelerinin öğretim yılına başlama törenlerinde rektörlerin konuşmaları ve Cumhurbaşkanı'nın mesajları Başbuğ'un dünkü konuşmasıyla birlikte değerlendirildiğinde Türkiye'nin laiklik duyarlılığı konusunda yeni bir döneme girmekte olduğu söylenebilir. Kara Harp Okulu bu kritik konuşmayla yeni öğretim yılına başladı, dün. 2 Ekim günü de Harp Akademileri'nde tören var. O törende de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt önemli mesajlar verecek.