Binali Yıldırım: Hafif bir ittirmeyle iktidarız

AK Parti kurucularından, İzmir milletvekili adayı Binali Yıldırım, tek başına iktidara çok yakın olduklarını söyledi ve "Milletimizin hafif bir ittirmesiyle iktidar olacağız inşallah" dedi. Yıldırım, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin beşinci parti yorumu içinse, "Böyle devam ederse iki tane MHP olur" diye konuştu.

Haber Giriş : 22 Ekim 2015 14:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Binali Yıldırım: Hafif bir ittirmeyle iktidarız

Binali Yıldırım, AK Parti'nin kurucusu, 11 yıl Ulaştırma Bakanlığı'nı emanet ettiği isim, İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı ve son olarak yine İzmir'den birinci sıra adayı.

Tüm bu süreç içerisinde bir de, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasının ardından Ahmet Davutoğlu ile birlikte adı başbakanlık için geçmiş, iki ay önceki kongrede de Davutoğlu'nun karşısına son anda çıkmayan isim. Yıldırım 7 Haziran seçimlerinde üç dönem kuralına takıldığı için aday değildi. Ama o dönemde daha seçim olmadan koalisyon olasılığı dillendirilmeye başlandığında o 'Koalisyon olmaz, seçim tekrarlanır' demişti. Yıldırım'a bu kez 1 Kasım'a çok az kala tabloyu nasıl gördüğünü sorduk.

7 Haziran seçimleri öncesinde, daha seçim olmadan "Koalisyon ihtimali görmüyorum" demiştiniz. 1 Kasım'a sayılı gün kaldı. Şimdi ne öngörüyorsunuz?

"Cevabını 1 Kasım'da sandıkta göreceğiz. Benim beklediğim tek başına iktidardır. Tek başına iktidara en yakın parti de AK Parti'dir. Başka ihtimal yok. CHP, MHP, HDP'nin böyle bir iddiası yok. Onlar 7 Haziran öncesi kampanyayı sürdürüyorlar, 'AK Parti tek başına iktidar olmasın'. Olmasın da, 7 Haziran'da da bunu dediniz, kısmen de başarılı oldunuz, peki ne değişti? Niye hükümet kurulamadı, ben de onu soruyorum. Hükümet AK Parti'ye karşı blok oluşturup hükümet kuramadıysanız, 1 Kasım'dan sonra ihtimal, yine aynı oldu, ne yapacaksınız?

MHP ile HDP bir arada olacak mı? Hadi diyelim bugünlerde CHP ile HDP bir arada oluyorlar, bir problem yok. Ankara'da yaşadığımız vahim, elim hadiseden sonra, İzmir'de ben CHP'liler ile HDP'lilerin kol kola hükümeti protesto ettiklerini, lanetlediklerini gördüm. Bayrak yok, bölücülerin sloganları atılıyor. CHP - HDP hep bir ağızdan buna tempo tutuyor. Bunu görmek lazım. Bu ne anlama geliyor? Cumhuriyet'i kurduğunu söyleyen parti bölücülüğe prim veren bir parti ile nasıl hareket ediyor? Milletimiz eminim bunu değerlendirecek.

Ama biz bunlara bakmıyoruz. Bizim baktığımız şu: Biz ülkede tek parti iktidarının olmasını savunuyoruz. Kararı verecek vatandaştır. Vatandaş ne karar verirse, o karar tabii ki başımızın üzerindedir. Bu seçimlerden sonra bir seçimi zorlamak olmaz. Buna hiçbir partinin hakkı yok. Millet buna hoşgörüyle yaklaşmaz diye düşünüyorum."

Ama havada sanki koalisyon kokusu var. Seçim sonucunun ne olacağı görülmeden liderlerden koalisyon mesajları gelmeye başladı...

"O bir algı operasyonu. Baştan söyledim, 'biz iktidar olacağız' diyebiliyorlar mı? Böyle bir hedefleri var mı? Yok ki böyle bir hedefleri..."

Seçmen psikolojik olarak koalisyona mı hazırlanıyor ?

"Gayet tabii. Onların söylemi koalisyon üzerine. Biz de diyoruz ki, bu kararı millet verir. Millet istikrarı, güveni tercih edecektir. Bizim beklentimiz bu.

Bize göre vatandaş bütün bu olan biteni değerlendirecek; herkes ne yaptı, ne yapmadı bunu takdir edecek ve bir karar verecek. Ama siyasi partiler olarak geçen seçimlerde bize düşen; fedakarlık yapıp, ülkenin işlerini geciktirmeyecek, hükümetsiz bırakmayacak çözüm üretmek olmalıydı. Ama bu noktada açıkçası iyi bir sınav verilemedi. Onun için diyoruz ki millete; 'siz bu işi sandıkta halledin, siyasetçilere bırakmayın, istikrara devam deyin'. AK Parti iktidara çok yakın. Milletimizin hafif bir ittirmesiyle iktidar olacak inşallah."

1 Kasım sürecinin daha başlangıcında AK Parti'de bunun 'bıçak sırtında gidilen bir seçim' olduğu tespiti vardı. AK Parti bu kez de tek başına iktidar olamazsa bunun nedeni ne olur?

"Bir kere olmazı değil, oluru düşünelim. Olamazsa ayrı fasıl. Biz olması için çalışıyoruz.

Millet hükümeti sandıkta kuracak. Bizim beklentimiz bu. Milletimize güveniyoruz. Diğer ihtimaller tabii ki var. Millet iradesinin sahibi biz değiliz. Ama o ihtimaller ülke için bize göre çok iyi seçenekler değil. Ama millet öyle karar verirse biz yapıcı olmaya devam edeceğiz."

Seçim sonucunda yine koalisyon olasılığı ortaya çıkarsa....

"Takıldık oraya..."

Biraz öyle... Herkesin merak ettiği tek başına iktidar çıkmazsanın sonrası...

"Dünyanın sonu değil. AK Parti'nin duruşu çok nettir. Hep yapıcı olacağız. Ülkenin bir an önce hükümete sahip olması için ne gerekiyorsa yapılacak.

Tekrar ediyorum. Altını çiziyorum. Bu bizim öncelikli istediğimiz bir şey değil. Biz istikrarın ülke için ne demek olduğunu biliyoruz. Bunu yaşayarak gördük. 90'lı yılları millet de gördü. Tek başına iktidar olmayınca sorunlar birikiyor. Bulanık suda balık avlayan vesayetçiler ortaya çıkıyor. Ülke kazanımlarını kaybediyor. Onların olmaması için güçlü siyasi iradeye ihtiyaç var. Terörle mücadele bir yandan...

Bölgemiz ateş çemberi, bölge üzerinde hesap kitaplar var. Bunların üstesinden gelmek, ekonomiyi güçlendirmek, işsizliği daha azaltmak, Türkiye'yi Avrupa'ya hazırlamak, özgürlükleri daha da artırmak, reformları hızlandırmak... Bütün bunlar için hızlı karar veren, verdiği kararları uygulayan güçlü bir siyasi iktidara ihtiyaç var. Bu çok açık. Bizim milletimizden talebimiz bu yolu açması. Onun dışındakiler milletin bileceği iştir. Orada bize ne görev düşüyorsa, o görevi de yapacağız. Hiçbir zaman sorumluluktan kaçmaz AK Parti."

Tek başına iktidar olmazsa, parti içinde bir...

"Parti içinde hiçbir şey olmaz. Partinin hedefi tek başına iktidar. Parti içine ne yansıyacak?"

Hesaplaşma olmaz mı?

"Bekleyenler beklesin. Biz partimizin başarılı olması için var gücümüzle çalışıyoruz. Aklımızda başka cin fikirlikler yok."

Devlet Bahçeli'nin 'beşinci parti çıkar' şeklinde bir ifadesi var. Bunu AK Parti için kullandığı yorumu yapılıyor...

"O MHP'den çıkarsa çıkar, AK Parti'den çıkmaz. Herhalde içine doğdu Bahçeli'nin. Böyle devam ederse iki tane MHP olur."

Ankara'da yaşanan saldırının oylarınıza olumsuz etkisi olacağını düşünüyor musunuz?

"Bir kere ben buna siyasete 'bize kazanç getirir', 'kaybettirir' açısından bakmıyorum. Bunun üzerinde, tarifi imkansız bir acıdır bu. Keşke bu acıyı milletçe yaşamasaydık. Diğerlerini de yaşamasaydık. Vatanımızın, milletimizin can güvenliğini korumak için, ülkemizin bağımsızlığını korumak için şehitlerimiz oluyor. Kahpece şehit edilen askerlerimiz, polislerimiz var. Onların acılarını yüreğimizde hissediyoruz. Ama onlar ulvi bir dava için bu mücadelenin içindeler. Dolayısıyla terörün kurşunları adres tanımıyor. Terör örgütü en fazla Kürtlere zarar verdi bu ülkede. Terörün her türlüsünü lanetliyoruz. Açıkça İslam adına yapılan terör de aynıdır. Bölgesel hak, hürriyetler adına yapılan terör de aynıdır. Biz istiyoruz ki; bu duruş, bugün terörü arkasına almış parti tarafından da aynı gür sesle, bunlar dile getirilsin.

O saldırı ile Türkiye'ye kim, ne mesaj verdi?

"Saldırıyı şöyle okuyoruz: Bölgede zaten dengeler altüst olmuş. Suriye, Irak karışmış, milyonlarca insan yerinden yurdundan olmuş, siyasi istikrar bozulmuş. Türkiye bölgede hala dimdik ayakta duran bir ülke.

Türkiye'ye dışarıdan savaş açacak halleri yok. Bu büyük akılsızlık olur. Ne yapıyorlar? İçeriden enerjisini tüketecek şu veya bu isimlerle kullandıkları terör örgütlerini devreye sokuyorlar. Dün PKK'ydı. Bugün PKK'nın yanına DAEŞ diye bir örgüt daha eklendi. DHKP-C'si var, başkaları var. Türkiye'nin başını ağrıtmak, meşgul etmek; çok açık, hızını kesmek için yapıyorlar."

Bazı yorumlara göre, saldırı Türkiye'ye 'sen çok fazla liderliğe soyunma, bu coğrafya yeniden şekilleniyor, çok söz sahibi olamazsın, geri çekil' mesajı.

"Bu hakkı kim görüyor kendinde. Bunu diyenlerin böyle bir hakkı var mı? Benim 1300 km sınırım olacak, beni ilgilendirmeyecek burada olup bitenler, 6 bin - 7 bin mil mesafeden olanları ilgilendirecek. Öyle yağma yok. Kusura bakmasınlar. Bizi herkesten çok ilgilendirir. Bakın biz 2,5 milyon insanı bağrımıza bastık. Avrupa daha 100 bin insan gitmeden avaz avaz bağırıyor. 'Bunları alın, göndermeyin' diye. İnsanlık bu mu?"

Didem Özel Tümer / Aljazeera

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber