Davutoğlu'nun üçlüsü

Balkon konuşmasında "Herkesi kucaklayacağız. Herkesin hukuku güvence altındadır. Husumet, nefret ve şiddet dili kaybedecek. 78 milyonun başbakanıyım" diyen Başbakan, kibirli olmayacaklarını, daha şefkatli, daha güçlü olacaklarını vurguladı

Seçim sonuçlarının Ak Parti'nin zaferini ilan ettiği saatlerde iktidar partisinin Genel Merkezi'ndeydik.

Başbakan Ahmet Davutoğlu henüz Konya'daydı. Mevlana Meydanı'nda halka seslenmek üzere Konya Meram'daki evinden yeni çıkıyordu.

Davutoğlu'nu bekleyen Genel Merkez çalışanları dahil herkeste yeniden yüzde 50'ye dayanan oy oranının yarattığı şaşkınlıkla karışık bir sevinç hakimdi.

Odası dolup taşanların başında Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik geliyordu.

Çelik bir süre bizi de odasında misafir etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kameralar karşısındaki açıklaması ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yazılı değerlendirmelerini birlikte dinledik.

MHP liderinin Ak Parti'ye oy veren seçmenin tercihine dönük ifadelerine gösterilen tepkiye de yerinde tanık olduk.

Erdoğan karşıtlığı üzerinden okuma

Partinin, kampanya sürecinde sadece Ankara'da değil sahada da aktif olan isimlerinin sıcağı sıcağına yaptıkları kısa ancak demir leblebi tadındaki değerlendirmeler çok çarpıcıydı.

"Alacakaranlık kuşağından geçtik, yeniden ışıklar yandı" ya da "Vatandaş yeniden fırsat verdiğini de, 7 Haziran'da olduğu gibi affetmediğini de çok net gösteriyor" ifadeleri gibi.

Türkiye'deki elitist çevreler ile ABD ve Avrupa kaynaklı 1 Kasım okumalarına atfen yapılan, "Erdoğan karşıtlığı üzerinden bir Türkiye okumasının ne kadar yanlış veriler ortaya koyduğuna" dönük değerlendirmeyi de dikkatle not ettik.

Balkondaki manzara

Biz Genel Merkez'deki coşkuya tanıklık ederken Davutoğlu, Ankara'ya gelmiş, havaalanından itibaren çeşitli noktalarda kısa konuşmalar yaptıktan sonra, kendisini Başkent ayazında saatlerdir bekleyen binlerce seçmene balkondan seslenmek üzere binaya giriş yapmıştı.

Bu konuşma Davutoğlu'nun ikinci balkon konuşmasıydı. İlkinde başında bulunduğu parti, oylarının beşte birini ve tek başına iktidarı kaybetmişti.

Önceki gece saatler 1'i geçerken ise kaybettiği oyların tamamını, üstelik sadece 5 ay sonra yeniden kazanan bir genel başkan olarak aynı balkondaydı.

O ünlü balkonda kimler yoktu ki...

Meclis başkanvekilleri, Başbakan Yardımcıları, bakanlar, genel başkan yardımcıları, grup başkanvekilleri, milletvekilleri, danışmanlar. Hatta, 7 Haziran öncesi hem karşılıklı hem bireysel açıklamalarla gündemin ilk sıralarında yer alan Bülent Arınç ve Melih Gökçek. Son dönemde adı en çok tartışılan isimlerden olan Ak Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Abdürrahim Boynukalın; herkes balkondaydı.

Hacer Bike Davutoğlu, seçim gecesi ilk sonuçlar alındığında mutluluğunu babası Başbakan Ahmet Davutoğlu, annesi Sare Davutoğlu ve ablası Sefure Davutoğlu ile özçekim yaparak instagram hesabından paylaştı.

Sessiz çoğunluk etkisi

Balkon konuşmasının ardından Başbakan Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu ile sohbet olanağı bulduk.

"Hayırlı olsun" temennilerimize teşekkür ettikten sonra, seçimden iki gün önce Konya'da bizlerle yaptığı sohbeti hatırlatarak ilk soruyu o sordu.

"Eğer size Konya'da görüştüğümüzde Ak Parti'nin bu oy oranını söylesem ne derdiniz?" dedi.

Ben, "Yüzde 49'a şaşırdım. Şaşıracağımı söylerdim" diye yanıt verdi.

Sare hanım da sonucun tadını çıkararak bize katıldı; "Tahmin edebilen var mıydı bu oranı sizlerin içinde?" diye sordu.

Başbakan Davutoğlu, yine Konya gezimizi hatırlatarak, "Hatırlıyor musunuz orada sessiz bir çoğunluktan söz etmiştim. 'O değiştirecek bütün ibreleri' dedim. İşte o sessiz çoğunluk" diye sözlerini sürdürdü.

"Neler hissediyorsunuz? Yorgun musunuz?" diye sorduğumda

"Yok. Şu anda hiç uyumadan 3 gün çalışabilirim" yanıtını verdi.

"Çok mutluyum tabii" diye ekledi.

"Bu sonuçta sizce hangi faktörler daha etkili oldu?" sorusuna ise şu ifadelerde karşılık verdi:

Samimiyet ve istikrar

"Birçok faktör ama bence samimiyet. Millet samimi olarak kimin bu ülke için gayret sarf etmeye hazır olduğunu, kimin fedakarlık yapmaya hazır olduğunu, kimin bu anlamda birikimini bütünüyle ortaya koymaya hazır olduğunu gördü. Bence milletin fark ettiği şey samimiyet oldu. Şu 4 ay tarih içinde bir test tüpüydü, bir laboratuvardı. Bazen laboratuvara girersin bir mekandır; bazen de bir süreç, tarih içinde bir laboratuvardır. Bu 4 ay o kadar çok şey ortaya koydu ki. Millet o derin irfanı ile bir istikrarın önemini fark etti. İki Ak Parti'siz bir siyasi gelecek tasavvurunun imkansız olduğunu fark etti. Üç, bizim samimi olduğumuzu gördü. O dönem 7 Haziran'dan itibaren bu balkonda bir karamsarlık havası vermeye çalışanlar oldu. Yeis, ümitsizlik vermeye çalışanlar oldu. 'Başınızı kaldırın' demiştim ben burada. İşte başlarını kaldırdılar."

Davutoğlu, yapılan tartışmaları geride bırakmak gerektiğini, milletin istikrar, güven ve çözüm isteğini ortaya koyduğunu söyledi. Demokrasiden, hukuktan, adaletten, şefkatten geriye gidilmeyeceğinin, herkesin hukukunun güvence altında olduğunun altını çizerek, "78 milyonun hukuku mutlaka korunacak" dedi.

Kutuplaşma bitecek

Başbakan'ın şu sözlerini de not ettik:

"Türkiye'yi her türlü kutuplaşmadan, çatışmadan, gerilimden çıkaracağız. Bu seçimde yenilen yoktur, Türkiye, demokrasimiz kazandı. Bütün vatandaşlarımız müsterih olsunlar; verdikleri mesaj 4 yılda yönetime yansıyacak. Bu zafer şu veya bu kesimin değil 78 milyonundur. Kazanan gençler, kadınlar, öğrenciler, memurlar, çiftçilerdir, kazanan 78 milyon. Biz mesajı aldık. Bu topraklara sadece sevgi tohumları ekeceğiz, milletin tek bir ferdi bile ayrımcılığa uğramayacak."

Yeni bir dil çağrısı

Başbakan'a, balkon konuşmasındaki, "tartışmaları artık geride bırakalım" sözlerinin muhalefet partilerine dönük bir çağrı içerip içermediğini sorduğumuzda, "Bir çağrı boyutu var tabi" dedi.

"Yeni bir sayfa açılırken yeni dönemde yeni bir dil çağrısında mı bulunuyorsunuz" diye sorduğumuzda ise, temkinli bir yanıt aldık. Davutoğlu, "İnşallah" demekle yetindi.

Başbakan'ın manşeti: 'Türkiye kazandı'

Sonra, "Çok eski bir gazetecilik numarasıdır ama manşeti siz atıyor olsaydınız ne atarsınız?" sorusuyla epey keyiflenen ancak manşeti de hemen söyleyemeyen, gülümseyerek bulmaya çalışan Davutoğlu'nun imdadına Sare hanım yetişti.

"Türkiye kazandı" dedi.

Başbakan Davutoğlu da eşine destek verdi:

"Herhalde güzel bir başlık olurdu. Gelecek kazandı derdik. Türkiye kazandı, gelecek kazandı."

Sohbetin sonunda vedalaşırken, eşinin özellikle son 5 aydaki çalışma temposunu en iyi bilen Sare hanımın "Sizler için de yoğun bir dönem oldu" sözü ortamdaki herkesi epey güldürdü.