AB'den Bakan Dedeoğlu'nu kızdıran teklif

AB Komisyonu'nun yayınladığı Türkiye'nin İlerleme Raporu'nu değerlendiren AB Bakanı Dedeoğlu, "Evet, rapor ağır, üzüyor, ama yol gösterici" dedi. Bakan görüşmelerde AB'den bir komiser yardımcısının mülteci krizinde ilerleme karşılığında raporun yumuşatılmasını gündeme getirdiğini anlattı.

Haber Giriş : 12 Kasım 2015 07:26, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
AB'den Bakan Dedeoğlu'nu kızdıran teklif

Deniz ZEYREK

AB Bakanı Beril Dedeoğlu, AB'nin hazırladığı İlerleme Raporu'nu değerlendirirken, "Rapordaki eleştirilerin, Türkiye'nin geleceği açısından önemli bir kırılma noktasına işaret ettiğini düşünüyorum. Olumlu anlamda. Evet, ağır. Evet, bazı şeyleri insan okurken üzülüyor, bunları duymak istemiyorsunuz. Bir kısmının gerçekten abartılı olduğunu, hangi niyetle yazıldığını görmek çok zor değil. Sonuçta daha iyi bir ülkede yaşamak istiyoruz. Orada da satır aralarında bunun yöntemleri var" yorumunu yaptı.

Bir grup gazeteci ile AB İlerleme Raporu hakkındaki görüşlerini paylaşan Dedeoğlu, şu tespitlerde bulundu:

"Görüşmelerde biz göç konusu, fasıllarla cebelleşiyorduk. İlerleme Raporu gündemimizde yoktu. Yemekte, bir komiserin yardımcısı mıydı hatırlamıyorum. Komisyondan genç birisi ilerleme raporunun göç konusuna denkleştirme girişiminde bulundu. 'Göç meselesini halledersek şu İlerleme Raporu'nun içini yumuşatır mıyız' gibi bir şey söylendi. Ben bir anda nasıl bir çıkış yaptıysam, diplomat olmamanın avantajını kullandım herhalde. 'Yayınlayın kim korkar, yani 'Neysek oyuz' tavrına bir girdim. Sayın Komiser bana 'Siz galiba sert bir hocaydınız' dedi. O bir daha asla gündeme gelmedi onun da altını çizmek isterim.

LOBİ YAPILDIĞI İZLENİMİNE KAPILDIM

'Raporu hazırlarken siz neye bakıyorsunuz?' dedim. İşte 'Siz neyi tartışıyorsanız biz de onu tartışıyoruz' dedi. 'Peki hiç parlamentoya komisyona gelip gidenler olmuyor mu size bilgi vermek için' dedim. 'Bu sene çok oldu' dediler. Kimler gitti, onu sormadım. Ama 'Epey bir gelen giden oldu bize bilgi vermeye hevesli...' ('Yani Atlantik ötesinden falan mı?' sorusu üzerine) O kadarını sormadım. Ben lobi yapıldığı izlenimine kapıldım. Ancak bu tür faaliyetler yapılıyor ise Tükiye'nin de kendisine bakıp o alanı kendisinin ya da başka kurumların niye doldurmadığını da düşünmesi gerekir. 'Vay böyle yaptılar' demenin bir anlamı yok. 'Biz niye yapmadık' demek daha yararlı.

ABARTILI HAKSIZ ELEŞTİRİLER VAR

Abartılı ve Türkiye'nin şevkini kıracak, haketmediği eleştiriler var. 'Bu kadar da değil artık' dediğim yerler olduğunu itiraf etmem gerekir. Hakim ve savcıların yerlerinin çok fazla değişmesiyle ilgili bir paragraf vardı. 'Hakikaten o kadar çok değişiklik bu kadar kısa zamanda yapıldı mı' dedim. Arkadaşlar bir tablo çıkardılar. 2012-2013'te çıkan kararname sayısı ve yer değiştirme oranı şimdikinin iki katı. 'O dönemin raporuna girmiş mi' bu dedim. Girmemiş."

"REFORMLARA DEVAM" DEDİLER

Reforma dönün çağrısı: Johannes Hahn'ın parlamentoda yaptığı konuşmadan memnuniyet duydum doğrusu. Şunu kastetti, 'Bu ortamdan bir an önce çıkılıp reformların devam etmesini istiyoruz.' Bu bir ölçüde 2013-2014'te başlatılan reformların devam etmesi anlamına geliyor. Rapordan anladığım; seçim dönemleri, şiddet terör derken donmuş Türkiye bir altı ay. Rapor diyor ki 'Bunu tekrar 2012-2013 sürecinden hızlandırarak devam edin.'

Şiddetten çıkmanın yolu: (AB'nin çözüm süreci çağrısı) İyi niyetli bir girişim olarak görüyorum. 'Türkiye'nin böyle bir sorunu var. Konuşarak çözmeniz tavsiye olunur' denildiğini düşünüyorum. Olacağının da o olması gerektiği kanaatindeyim. Şiddet ortamından çıkmanın yolu diyalog süreçleri.


Mustafa Kartoğlu

AB Bakanı ve Başmüzakereci Beril Dedeoğlu, CHP'nin, 'ilerleme raporu sert olduğu için hükümetin isteği ile seçim sonrasına ertelendi' açıklamasına sert tepki gösterdi: "Ertelemeyi biz istemedik. Aksine 'göçü konuşalım, raporu yumuşatalım' dediler, 'kim korkar rapordan, yayınlayın. Seçimde etkili olacağını mı sanıyorsunuz' dedim. Kendileri erteledi."

Dedeoğlu, raporda 'Türkiye karşıtı lobi' etkisinin görüldüğünü, medyadaki tartışmaların sadece bir kısmına daha fazla bakıldığını söyledi.

Dedeoğlu, gazetelerin Ankara temsilcilerine, AB ilerleme raporunu şöyle değerlendirdi:

- 'Galiba sert bir hocaydınız': "İlerleme raporunun ertelenmesini Türkiye gündeme getirmedi. Genç bir komiser yardımcısı, 'göç meselesini haledersek şu ilerleme raporunun içini yumuşatır mıyız' gibi bir şey söyledi. 'Böyle bir şey nasıl olabilir; yayınlayın. Kim korkar ilerleme raporundan. Hem bunun seçim sonuçlarını ne kadar değiştireceğini düşünüyorsunuz?' dedim. Ben artık nasıl bir çıkış yaptıysam, Komiser 'Siz galiba sert bir hocaydınız' dedi. Biz "Siz Türkiye'nin aday ülke olduğunun şuurunda mısınız, o iradeyi hissetmek istiyoruz" dedik. Özellikle Johannes Hahn'ın 'şiddet ortamında bir dizi şeyin yapılamamış olmasını' dile getirmesi memnuniyet verici."

- Lobiler etkili olmuş: "AB'nin genişleme heyetine 'Türkiye ile ilgili izlenimleri neye bakarak yazıyorsunuz?' diye sordum. 'Siz neyi tartışıyorsanız biz de onu tartışıyoruz' dediler. 'Peki, size bilgi vermek için gelip gidenler olmuyor mu' diye sordum. 'Bu sene çok oldu. 'Epey bir gelen giden oldu bize bilgi vermeye hevesli...' dediler. Bunun altını çizmek isterim. (Atlantik ötesinden mi, sorusu üzerine) O kadarını sormadım. Ama lobi yapıldığı izlenimi edindim. Lobi çok. Raporun abartılı, rahatsız edici bulduğum bazı yerlerinde bu tür girişimlerin etkili olduğu, medyadaki tartışmaların sadece bir kısmına daha fazla bakıldığı anlaşılıyor."

- Bizim de lobi yapmamız lazım: "Eğer lobi faaliyetine yapılmasına izin veren bir sistem varsa, Türkiye de 'biz niye yapmadık' diye bakmalı. Örneğin, Slovenya üye olmadan önce ilerleme raporlarında tarım sektörü ile ilgili ağır eleştiriler geliyordu. Sloven çiftçiler Avrupa Komisyonu'nun önünde yattılar lobi için."

- 'O kadar da olmaz' dediğim yerler var: "Tamam, bizim fotoğrafımızı çekmeleri, bizim de dönüp kendimize bakmamıza yardımcı olan bir şey. Ama bazı konularda 'O kadar da değil artık' dediğim yerler oldu. Hakim ve savcıların yerlerinin çok fazla değişmesiyle ilgili bir paragraf vardı. 'Hakikaten o kadar çok değişiklik bu kadar kısa zamanda yapıldı mı?' dedim. Tabloya baktık; 2012-2013'te çıkan kararname sayısı ve yer değiştirme oranı şimdikinin iki katı. Ancak o yılların raporlarına girmemiş bu!"

- Paralel Yapı'yı anlatmalıyız: "Paralel Yapı konusunda anlamadıkları yerler var. Biz şunu söyledik, Bakanlar Kurulu'nda, MGK'da alınmış kararlar var. Türkiye bu mücadeleye devam edecek. Türkiye, PKK'nın terör örgütü sayılması için de uzun yıllar benzer bir çaba sarfetmişti. Şimdi aynı şeyi diğer örgütler için de geçerli hale geldi."

Star ve Hürriyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber