Halk barikatta HDP rezidansta

Diyarbakır'da dar gelirli Kürt vatandaşın yaşadığı Sur'dan çatışma sesleri yükselirken, Yenişehir ve Diclekent gibi bölgelerde ne bir hendek var, ne bir silah sesi. Beyaz Kürtler, lüks konutları ve AVM'lerinde hiçbir şey olmamış gibi günlük yaşantılarına devam ediyor. Sokağa çıkma yasağının 14'üncü günü geride bıraktığı Sur'a acil durumlar dışında giriş-çıkış izni verilmiyor. Polis, gazeteci olarak girmek istediğimizde '"PKK'lıların çatılardan uzun namlulu silahlarla açtığı ateşin hedefi olabilirsiniz' uyarısıyla bulunarak izin verdi. Girdiğimiz sokaklar, adeta bir hayalet şehri andırıyordu. Dükkanlar kapalı, sokaklarda kimse yok. İlçenin Hz. Süleyman Caddesi, teröristler tarafından yakılan, bahçesinde iki polisin şehit edildiği Kurşunlu Camii'ne çıkıyor. Kentteki ilk Osmanlı eseri olan tarihi caminin çevresinde şiddetli çatışmalar yaşanıyor, bu sebeple daha fazla ilerlemize müsade edilmiyor. Özel Harekat Timleri ve askeri birliklerin ortak yürüttüğü operasyonda, hendeklerin kapatılması için mahallelere devasa kamyonlarla kum taşınıyor.

LÜKS HAYAT

Yenişehir, Diclekent gibi yerleşim yerleri ise HDP'li yöneticilerin ve zengin Diyarbakırlıların oturduğu semtler. Kentin dar gelirli vatandaşlarının yaşandığı Sur'da sokağa çıkma yasağı ile birlikte tüm işyerleri kapalı ve çatışmalar yaşanırken, Yenişehir ve Diclekent gibi lüks semtlerde AVM'lerin açık olması ve hayatın normal devam etmesi dikkati çekiyor. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve çok sayıda HDP'li yöneticinin yaşadığı Diclekent ile Dicle Vadi Evleri'nde ne bir çatışma sesi var ne de bir hendek. Ünlü markaların birbirleriyle yarıştığı AVM ve kafeteryalarda hayat tüm hızıyla devam ediyor.

KİM YETKİ VERDİ?

Melik Bedirhanoğlu, Diyarbakır'ın ünlü otellerinden birinin sahibi. Ama oteli, sokağa çıkma yasağı ilan edilen Sur'un sınırları içinde. Bedirhanoğlu'nun oteline 14 gün sonra giden ilk ziyaretçi STAR ekibi oldu. 50 personel izne çıkarılmış, dört personel ise oteli açık tutmaya çalışıyor. Melik Bedirhanoğlu, bölgedeki halkın, esnaf ve işadamlarının PKK'ya olan tepkisini "Benim için savaşma kardeşim. Sana bu hakkı kim verdi?" sözleriyle dile getiriyor. Halkın, 1 Kasım seçimlerinde çok net bir şekilde sorunun silahla değil, siyasetle çözüleceği mesajı verdiğini belirten Bedirhanoğlu, ancak PKK'nın bu mesajı almak istemediğini söylüyor. Kendisinin aynı zamanda kentte ilk ve tek resim sergisini açan sanatçı olduğunu belirten Bedirhanoğlu, Diyarbakır'ın terör değil sanat ve medeni faalilyetlerle anılması gereken bir uygarlık şehri olduğunu vurguluyor.

SUR NEDEN HEDEF SEÇİLDİ?

Sur ilçesi, 90'lı yıllarda 'köy boşaltmaları' ile evlerinden edilen Kürtlerin Diyarbakır'daki ilk adresi olmuş. Aynı zamanda dağda ölen çok sayıda PKK'lının kardeşi de burada yaşıyor. Köy boşaltmaları sırasında öfkeyle büyüyen çocukların ve operasyonlarda ölenlerin ailelerinin bulunması nedeniyle PKK tarafından 'doğal taban' görünüyor. Böyle bir yerde 'Öz yönetim ilan edilemezse, hiçbir yerde olmaz' diye düşünen HDP ve PKK bunun için Sur'da şiddeti tırmandırmaya çalışıyor.

DÜNYA UZAYA FİGEN HENDEĞE

HDP Meclis Grubu, bu hafta PKK/YDG-H'li teröristlerin patlayıcı tuzaklı hendekler kazdığı Diyarbakır'da toplandı. Her zamanki gibi ilan etmeye çalıştıkları sözde 'öz yönetim' modelini ve PKK'nın hendeklerini savunan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, ilginç benzetmeler yaptı. Yüksekdağ, dünya ülkelerinin uzaydaki yaşam arama çalışmalarıyla, PKK'lıların hendek kazarak sözde 'öz yönetim' ilan etme girişimini bir tuttu. Yüksekdağ, "Öz yönetim Türkiye'ye ve bölgeye açılmış yeni bir kapıdır. Öz yönetim talebi ve mücadelesi artık 21. yüzyılda bütün dünya devletleri uzayda yeni yaşam aramayı dert edinmişken bizlerin kendi yaşamımızı kurtarmayı ifade eden bir programdır" diye konuştu.

HASTANEYE SIĞINDILAR

SUR'DAKİ PKK şiddetinden kaçan 7 nüfuslu Ün ailesi, Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesi'ne sığındı. Eşi Sultan, çocukları Veysican, Selçuk, Muhammed, Murat ve Semanur ile hastane odasına yerleşen Agahan Ün, "Üzerimizde bombalar patlıyordu, ekmek ve su bile yoktu, çocuklar aç kaldı. Bütün hayallerimiz yıkıldı" dedi. Agahan Ün, "Gezi olayları sırasında iki tane ağacın önüne kendini atanlar, Sur'daki hendekler sırasında nerede?" diye sordu.