Eğitim fakültelerinde akademisyen sıkıntısı yaşanıyor.
Eğitim-Sen'in eğitim fakültleri araştırmasında, öğretim üyesi başına düşen
öğrenci sayısının çok fazla olduğu ortaya çıktı. Araştırmada bazı fakültelerde
profesör ya da doçent başına düşen öğrenci sayısının bini aştığı görülüyor.
Prof. başına düşen öğrenci sayısı
Karadeniz: 1.127
Marmara: 384
İç Anadolu: 259
Ege: 350
Akdeniz: 838
Doğu: 940
G.Doğu: 996
Türkiye'deki bu rakamlar, gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında tablo daha
net anlaşılıyor. Türkiye'deki bir akademisyen, Almanya'daki meslektaşının eğitiği
öğrenci sayısının neredeyse 150 katı öğrenciyle ilgilenmek zorunda kalıyor.
Öğretim elemanı başına öğrenci
Almanya: 8
ABD: 14
Kore: 20
Türkiye: 35
Araştırmada, Türkiye'deki eğitim fakültelerindeki öğretim elemanlarının yüksek
akademik kadrolardan yoksun olduğunu ortaya koyuyor. 14 eğitim fakültesinde
ne doçent, ne de profesör var. 19 fakültede hiç profesör bulunmazken, 30 tanesinde
de hiç doçent bulunmuyor.
Akademik Kadro
Doçenti olmayan fakültesi : 30
Profesörü olmayan fakülte : 19
Doçent ve profesörü : 14
Daha çok kız öğrencilerin tercih ettiği eğitim fakülteleri kadın öğretim elemanı
bakımından da fakir olduğu görülmekte. Eğitim Fakültesi'nin 50'sinde hiç kadın
profesör, 51'inde ise hiç kadın doçent yok.
Kadın akademisyen sayısı
Kadın akademisyeni olmayan fakülte : 50
Doçenti olmayan fakülte : 51
Araştırmanın ortaya çıkardığı bir başka gerçek de eğitim fakültesi mezunlarının
kamudaki istihdamının giderek azalması. Kamuda çalıştırılan öğretmen 5 yıl önce
37 bin iken bu yıl 8 binde kaldı.
Gençlerin iş güvencesi olarak gördüğü öğretmenlikte işsiz sayısı da giderek
artıyor. Atama bekleyen 12 bin kişiyle, sınıf öğretmenliği branşı işsiz öğretmenlerin
ilk sırasında yer alıyor.
İşsiz öğretmen sayısının giderek artmasına rağmen öğretmen ihtiyacı da giderek
artıyor. Türkiye'de son 20 yılda öğretmen sayısı yüzde 45, öğrenci sayısı ise
yüzde 55 arttı. 30 kişilik sınıflar ve tekli öğretim için 200 bin yeni öğretmene
daha ihtiyaç duyuluyor.
ntv