'Cuma genelgesi hukuka aykırı değil '

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, cuma namazı için mesai düzenlemesine ilişkin, "78 milyonluk bir Türkiye'de öylesi doğru, hayırlı ve milletin beklediği bir hizmetten rahatsız olan insanlar da olabilir. Bu demokratik ülkelerde normal bir şeydir. Ancak yayınlanan genelgenin hukuka, anayasaya aykırı olduğunu iddia etmek kabul edilemez bir yaklaşımdır'' dedi.

Eşi Mine Bozdağ'ın amcası Faik Tuncer'in Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesine bağlı Dolak köyündeki cenazesine katılan Bozdağ, taziye ziyaretinin ardından gazetecilerin sorusunu yanıtladı.

Bozdağ, bir gazetecinin ''Cuma genelgesinin iptali için Danıştay'a dava açıldı, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki sorusu üzerine, genelgenin Türkiye'ye hayırlı olmasını diledi.

Genelgeden halkın büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade eden Bozdağ, ''78 milyonluk bir Türkiye'de öylesi doğru, hayırlı ve milletin beklediği bir hizmetten rahatsız olan insanlar da olabilir. Bu demokratik ülkelerde normal bir şeydir. Ancak yayınlanan genelgenin hukuka, anayasaya aykırı olduğunu iddia etmek kabul edilemez bir yaklaşımdır. Çünkü bizim anayasamız da Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler de din ve vicdan hürriyetini teminat alan hükümler içermektedir'' diye konuştu.

Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:

''Din ve vicdan hürriyetini tahkim eden, genişleten ve vatandaşa daha fazla bu alanda istediği gibi yaşama hakkı veren her düzenleme bizim anayasamıza da taraf olduğumuz sözleşmelere de diğer hukuksal düzenlemelerimize de uygun düşer. Tabi müracaat eden kişinin geçmişte hakim savcılık mesleğinin içinden gelen birisi olması bunların Türkiye'nin değişimine yetişemediklerini gösteriyor. Türkiye esasında bu tür tartışmaları tarihin sayfalarına havale etmiş durumdadır. Bundan sonra Türkiye'de vatandaşların din ve vicdan hürriyetinin gereği olarak cuma günü rahatça ibadetini yapmalarının önündeki engeli kaldıran düzenlemeyi eleştiren hemen hemen yok denecek kadar... Bir kişi var. Bunların dışında eleştiri yapanlar Türkiye'nin gelişmesine yetişemeyenlerdir, Türkiye'deki değişimi okuyamayanlardır. Geçmişte hala kalanlardır. Davayı açanlar 1930'lar, 1940'lar, 1950'ler, 1960'lar, 70'lerin, en sonunda 28 Şubat 97'nin Türkiye'sinde çakılı kalanlar. Onlar orada kalsınlar, biz yolumuza devam edeceğiz.''

Türkiye'nin her alanda gelişmesini sürdüreceğinin altını çizen Bozdağ, din ve vicdan hürriyeti alanında vatandaşlara daha iyi imkanları sağlayan adımları atacaklarını belirterek, "İnşallah, önümüzdeki günlerde Alevi vatandaşlarınızın beklentilerine cevap verecek, önemli bir reformu da Türkiye kamuoyuna takdim etmiş olacağız. Onların da daha fazla bu alanda hak ve hürriyete sahip olmaları için yeni adımlarımızı Türkiye kamuoyuyla paylaşacağız'' ifadelerini kullandı.