Yükseköğrenim mezunu gençler daha fazla işsizlik yaşıyor

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonunun (TİSK) İşgücü Piyasası Bülteni'nde, "Türkiye klasik işsizlik oranının yüksekliği bakımından dünyada bir önceki yılın aynı döneminde 10'uncu sıradayken, 2015 yılı Ekim dönemi itibarıyla 8'inci sıraya çıktı" değerlendirmesinde bulunuldu.

TİSK'ten yapılan açıklamaya göre, bültende Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ekim 2015 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması ve İŞKUR verilerinin yanı sıra kısa vadeli istihdam beklentilerine yönelik yapılan anketlerin sonuçlarından yararlanıldı.

Sanayi sektöründe istihdamın yerinde saydığı ve sektörün Türkiye'nin toplam istihdamından aldığı payın yüzde 20'ye gerilediği kaydedilen bültende, Ekim döneminde yıllık istihdam artışının neredeyse tamamının hizmetler sektöründen geldiği ve ağırlıklı biçimde kadın istihdamından kaynaklandığı belirtildi.

Ekim 2015'te işsizlik oranının hem yıllık hem de aylık bazda yükseldiğinin altı çizilen bültende, işsiz sayısının 3 milyon 147 bin kişiye yükseldiği ve yüzde 10,5'e çıktığı hatırlatıldı.

Türkiye'nin klasik işsizlik oranının yüksekliği bakımından dünyada bir önceki yılın aynı döneminde onuncu sıradayken, 2015 yılı Ekim dönemi itibarıyla sekizinci sıraya çıktığının altı çizilen bültende, buna İrlanda ve Polonya'daki işsizliğin azalmasının neden olduğu kaydedildi.

Bültende, 2015 Ekim dönemi itibarıyla işsizlik oranı erkeklerde yüzde 9,3, kadınlarda yüzde 13,2 olduğu ifade edilirken, yeni işsizlerin yaklaşık yarısının yükseköğrenim mezunu olduğu belirtildi.

Yükseköğrenim mezunu gençlerin daha fazla işsizlik yaşadığına dikkat çekilen bültende, işsizlik sigortası ödeneğine başvuranların sayısının ise 2015 yılı Eylül ayından itibaren yükselmeye başladığı ve Aralık ayında 100 bin kişiye çıktığı kaydedildi.

Bültende, 2015 Ekim döneminde toplam istihdam oranının bir önceki yılın aynı ayına göre 0,5 puan artarak yüzde 46,2'ye çıktığı hatırlatıldı.

Çalışmada ayrıca, Türkiye'de toplam sayısı 2,5 milyon kişiyi bulan Suriyeli sığınmacılara ilişkin verilen açıklanmamasının istihdam ve işsizlik fotoğrafının net biçimde görülmesini engellediğinin altı çizildi.