Dokuz Eylül Üniversitesi'nden, 'TÜRKÖK Projesi'ne destek

Türk Kızılayı'nın Maltepe'deki Altıntepe Tıp Merkezi'nde düzenlenen törene, Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Dokuz Eylül Üniversitesi Histoloji ve Embriyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güven Erbil ile Dokuz Eylül Üniversitesi Mezunlar Derneği (DEÜDER) Başkanı Ali Özalp katıldı.

Törende konuşan Türk Kızılayı Genel Başkanı Akar, kanın sürekli bir ihtiyaç olduğunu belirterek, "Kan ihtiyacı asla bitmez. Kanın yapayı yoktur. Sadece insandan insana adeta bir organ nakli şeklinde bir nakil söz konusudur. Bunun için sürekli insanlara muhtacız. İnsanların kan vermesine ihtiyacımız var. 1957'li yıllardan beri Türk Kızılayı kan konusunda çalışmalar yapıyor ve kan topluyordu. O zamanlar kana kan modeliyle kan sistemi yürütülüyordu. Bugünkü Cumhurbaşkanımız o zamanki Başbakanımızın iradesiyle TBMM'de 2005 yılında kan kanunu çıkartıldı. Bu kanuna göre Türkiye'de kan toplama ve güvenli kan temini projesi Kızılay'a teslim edildi. O yıl Türk Kızılayı 302 bin ünite kan topladı. Ama hedefler arttı. Ülkenin kan ihtiyacı arttı. 2015 yılında 1 milyon 937 bin ünite kan topladık. Bu ivme çok başarılı hikayenin özetidir. Biz bunu halkımıza borçluyuz. Halkımızın özverisine, inanç dünyasına, karşılıksız hizmet yapma ve verme anlayışına borçluyuz" dedi.

Türkiye'nin bugün tespit edilmiş kan ihtiyacının 2 milyon 500 bin ünite olduğunu vurgulayan Akar, imzaladığımız bu protokollerle kan donasyonumuzu arttırmak suretiyle önümüzdeki yıllarda bu ihtiyacın tamamını Türk Kızılayı olarak karşılayacaklarını söyledi.

Türk Kızılayı'nın, ülkede 17 bölge kan merkezinin olduğunu kaydeden Akar, "Türkiye'yi 17 bölgeye ayırdık. 17 ana bölge kan merkezimiz, 65 kan merkezimiz, 300'e yakın seyyar ekibi her gün kan donasyonuna çıkartacak kadar mobil tırımız, kan otobüslerimiz, seyyar mobil ekiplerimiz var. Her gün 300 civarında ekibimiz alana inerek halkımızdan kan donasyonu sağlıyor. Milletimizin kan ihtiyacını karşılamaya gayret ediyoruz. Bizimle protokol yapan, bizimle birliktelik yapan hastahanelerin yüzde 95'inin kan ihtiyacını biz karşılıyoruz. Kanın tahlil ve analiz işlemleri de bu bölge kan merkezlerimizde yapılıyor. Dünyanın en ileri teknolojisiyle tetkik ediliyor. Bulaşıyı en aza indiren testleri uyguluyoruz. Bu sayede bulaşı hadiselerine çok az rastlıyoruz" ifadelerini kullandı.

Akar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kök hücre konusunda da faaliyete geçtik. 1,5 yıldır kök hücre donasyonu yapmaktayız. Bugün itibariyle kök hücrede amaçladığımız noktayı aşmış vaziyetteyiz. Veri tabanımızda 120 bin kök hücre donörü mevcut. Bunu ilk fırsatta 250 bine çıkarmayı düşünüyoruz. Daha sonra da 500 binli sayılara tırmandırarak veri tabanımızı genişletip artık Türk insanının yabancı veri tabanlarından, yabancı ülkelerin ilik bankalarından ümit beklemeleri yerine kendi milli bankamızdan daha kolay, daha ucuz ve daha seri bir şekilde elde etmelerini sağlamaya gayret edeceğiz. Şimdiden 350 civarında eşleşme oldu. Eşleşme çok nadir bir hadisedir. 350 eşleşme içinden de 35 nakil oldu. Planlaması yapılan 65 civarında bir nakil söz konusu olacak. Bu bile çok büyük bir başarıdır."

Dokuz Eylül Üniversitesi Histoloji ve Embriyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güven Erbil de, üniversite olarak böyle bir organizasyonun ciddiyetini bilerek ve bunun önemini kavrayarak yola çıktıklarını ifade etti.

Erbil, "Türk Kızılayı kan konusunda bir abide. Hatta şu anda kök hücre projesi "TÜRKÖK" ile de bir önder. Bu projenin içerisinde elimizden geldiğince genç öğrenci nüfusu yıllık dönüşümü 70 bin, mezunların 200 binin üzerinde olan bir üniversitenin öncelikle kök hücre bağışçısı, sağlıklı, bilgili, donanımlı gençlerle olabileceğini düşündük. Bu anlamda bağışçı kazanımı, üniversitenin alt yapısı ve hastane desteğiyle de elimizden gelen her türlü destekle Kızılay'la ortak çalışmak için mezunlar derneğimizin enerjisiyle de birlikte olmak için bu projeye severek katılım gösterdik" değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmaların ardından Akar, Erbil ve Özalp, "TÜRKÖK Projesi"ne destek protokolünü imzaladı.

Metin Tokgöz,Adem Koç