'Yaşlılığın tanımını değiştireceğiz'

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, yaşlılık için başka bir tanım getirilebileceğini belirterek, "Belki 'tecrübeli' diyeceğiz. Maalesef ülkemizde bizim bu tecrübe birikimiyle ilgili, bu değerlerimizi aktive etmeyle ilgili çok güzel organizasyonlarımız yok. İşte Yaşlı Destek Programı bizim için ön açıcı olacak." dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından büyükşehir belediyelerinin yaşlılara yönelik evde bakım, evde destek ve gündüzlü bakım hizmetlerini geliştirmek üzere başlatılan "Yaşlı Destek Programı"nın (YADES) tanıtım toplantısına, Bakan Ramazanoğlu'nun yanı sıra Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü İshak Çiftçi ve çok sayıda davetli katıldı.

Ramazanoğlu, 18-24 Mart tarihlerinin "Yaşlılar Haftası" olarak kutlandığını hatırlatarak, 50 yıl önce Türkiye'nin yaş ortalamasının 65, bugün ise ortalama ömrün kadınlarda 81-82, erkeklerde ise 76-77 olduğunu ifade etti.

Bir süre önce yasal düzenleme yaptıklarını vurgulayan Ramazanoğlu, "Üniversitelerde ve hastanelerde öğretim üyesi olarak çalışma yaş haddi dediğimiz sınır 68 yaştı. 68 yaşına geldiğinde hocalarımız ve doktor arkadaşlarımız emekli oluyorlardı. 68 yaşına gelmiş, hayatın en dinamik dönemini yaşayan, en verimli eserlerini veren, ameliyatlarını yapan birisine 'siz emekli oluyorsunuz' demek bir acımasızlık diye düşündük ve bunu tekrar gündemimize aldık. Bakanlar Kurulunda yeni bir gözden geçirmeyle öğretim üyelerimizin emeklilik yaşını 72'ye yükselttik. Burada yaşlılık tanımını bir daha gözden geçirmiş olduk. Belki 30 yıl sonra bunu tekrar gözden geçirip 75 yaşına da çıkartabiliriz." diye konuştu.

Ömrün sonuna kadar maksimum aktivite içinde olunması gerektiğini vurgulayan Ramazanoğlu, "Yaşlı kelimesini de yaşla beraber belki 'tecrübeli' diye değiştireceğiz. Başka bir tanım getireceğiz, 'tecrübe birikimi' diyeceğiz. Maalesef ülkemizde bizim bu tecrübe birikimiyle ilgili, bu değerlerimizi aktive etmeyle ilgili çok güzel organizasyonlarımız yok. İşte YADES bizim için ön açıcı olacak. Bu projemizle hem yerel yönetimlerle hem sivil toplum örgütleriyle beraber bu bilgi birikimini tekrar topluma kazandırma açısından yeni alanlar açmış olacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Merve Yıldızalp,Aynur Ekiz