Eğitim fakültelerinde bir profesöre 422 öğrenci, bir doçente ise 677 öğrenci düşüyor

Hatta Karadeniz Bölgesi'nde bir profesör başına düşen öğrenci sayısı 1127'yi buluyor.

Eğitim-Sen'in eğitim fakülteleri ile ilgili araştırması acı tabloyu gözler önüne serdi. Türkiye genelinde 422 öğretmen adayına bir profesör ve 677 öğretmen adayına bir doçent düşüyor. Profesör yetersizliğinin en fazla olduğu yer ise Karadeniz Bölgesi.

ÖSYM, YÖK ve MEB'in veri kayıtlarından alınarak yapılan araştırma, Türkiye'deki eğitim fakültelerinin yaşadığı darboğazı ortaya koydu. Sayıları 78'i bulan eğitim fakültelerinde akademik personel yönünden büyük sıkıntı yaşanıyor. Öğretim elemanı sayısındaki yetersizlik batıdan doğuya gidildikçe artıyor. Araştırma raporunda, bu yetersizliğin fakültelerdeki eğitimin niteliğini olumsuz yönde etkilediği, derslerin işlenişini bilimsellikten ve akademik derinlikten uzaklaştırdığı belirtiliyor.

Kadının adı yok

Eğitim fakültelerinde okuyan öğretmen adaylarının yarıya yakına doçent yüzü göremeden mezun oluyor. 30 eğitim fakültesinde doçent, 19'unda ise profesör yok. Hatta 14 fakültede ne profesör var ne de doçent...

Öğretmenlik mesleğini en çok tercih edenlerin kadınlar olmasına karşılık, eğitim fakültelerinde kadın profesör ve doçent sayısı yok denecek kadar az. 41 eğitim fakültesinde kadın profesör ve doçent yok. 4 eğitim fakültesinde kadın öğretim elemanı bile bulunmuyor.

Eğitim fakültelerinde bir profesör başına 422, bir doçente 677 ve öğretim elemanı başına 35 öğrenci düşüyor. Oysa Almanya'da öğretim elemanı başına 8, Japonya'da 10, Yunanistan'da ise 16 öğrenci düşüyor.

Bu çarpıklığın doruğa ulaştığı yer ise Karadeniz Bölgesi. Karadeniz'de 1127 öğrenciye bir profesör, 1565 öğrenciye ise bir doçent düşüyor. Profesör-öğrenci orantısındaki çarpıklığın en az olduğu bölge ise İç Anadolu. Burada bir profesöre 259 öğrenci düşüyor. Geri kalmışlığın en yoğun olduğu Güneydoğu Anadolu'da bir profesöre 996, Doğu Anadolu'da 940 öğrenci düşüyor.

yenişafak