1 Batmanlı,1 İstanbullu ve 1Rizeli'nin hikayesi
Sosyal medya fenomeni Heideggel bu kez kendi hikayesini yazdı

Twitter'da sosyal medya Heideggel bu kez kendi hikayesini yazdı.
Toplumsal mutabakatın kodları için önemli bir anlam ifade eden 50 paylaşımlık yazıları alıntılıyoruz.
1-Bismillahirrahmanirrahim. Önceleri ifade ettiğim gibi; altı yaşımdaydım babam henüz yummuştu gözlerini dünyaya. Farkındaydı herkes..
2- Tek odalı, tek pencereli evimizdeki ferahlıktan ben de bir şeylerin farkındaydım.Gerindiğim zaman kardeşlerimden 1ine çarpmıyordu ellerim.
3-En büyüğü 15 yaşında olan beş kardeş. Evde oluşan boşluğu içimde hissetmemiştim. Abimler el arabasına çıkmaya başladılar olay soğuyunca..
4-Soğumak demişken evde tek başıma kaldığım için 2 defa evi yaktım.Abimler kazandıklarıyl evi geçindirmeye çalışırken ben evde bekliyordum..
5-Öğlene doğru abim eve ugrar, kolunun altında bir ekmek. Sofraya otururduk. Ekmeği böler, bır parça uzatırdı bana, bir parça da kendine.
6-Musluktan bir bardak su doldurur. Ekmekten ısırır üstüne bardaktan bir yudum su. Sonra ağzını şapırdatarak "hmmm ne kadar da güzel" derdi.
7-Sonra bana uzatırdı suyu, ekmeğimden ısırıp suyu içerdim; yalan değil, çok güzeldi. Bugün Cafe Central'de içtiğim kahve o adı vermiyor.
8-Babamın bir arkadaşı vardı.M.D. hikayenin kahramanı ben değilim.Biri bu amca. Batmanlı.Müslüman merhametinin ete kemiğe büründüğü şahsiyet
9-Babam ölmeden hafızlık yapmam için yazdırmıştı bir yere. Babam hayattayken her gün MGV'ye götürürdü beni. Çöl Arslanı'nı seyrederdik.
10-Ömer Muhtar her idam edildiğinde, Muhtar'ın düşen gözlüğünü yerden alan çocuk bendim. Hepsi tanırdı beni. O sahnede gözler bana dönerdi..
11-M.D. amcayı da ordan bilirim. Her gün para veren amcayı nasıl unuturum. Sonra babam öldü, biz beş çocuk yalnız kaldık.Mgv'ye gitmez oldum
12-Her akşam kapımız çalınmaya başladı sonra. Kapıya bakacak oluyorum kapı da kimse yok, ama kapının önünde poşetler var. Almadım ilk gün.
13-Doğrudur karnım aç ama almadım. Kim niye kapıma eşya bıraksın.İşin garibi abimler de almadı. Biz yine nimetlerin en güzelini suyla yedik.
14-Sonraki gün kapı çalındı yetişmek için koştum. Kapıda bir abla, "bunu biri size vermemi" söyledi. Kim olduğunu sordum."bilmiyorum 1 adam"
15-Bir gün kapı çalındı yine kapıya koştum yakalamak için. Sırtını dönüp giderken yakaladım. "M. amca" diye bağırdım.
16-Ayakları gitmek için ısrarlı gibiydi. Bir adım attı. Geri döndü. Beni kucağına alıp sarıldı. Öptü. Sakalları ıslaktı. Bırakıp gitti.
17-Poşetleri almaya çıktığımda o çoktan sokağın sonuna varmış olurdu. Allah razı olsun. Sonra bir gün abim beni karşısına aldı.
18-"İstanbul'a gitmek istiyor musun?" diye sordu. "Kim istemezki" dedim. Komşu İsmail her geldiğinde bir sürü şey anlatıyor. Neler neler..
19-Kim gidebilmişki, sadece İsmail; gördüğü artistler, yedikleri, deniz bir sürü daha şey. "İstiyorum" dedim. "Tek gideceksin" diye ekledi.
20-"Tek nasıl gidim, bakkala yollamıyorsunuz oraya nasıl gideceğim" dedim. "Bir yurt var orda kalacaksın" dedi. "Biz yazları gelip alacağız"
21-İlk kararım 6 yaşımda İstanbul'a gitmek oldu. Tabi hiç bir yaz gelip alan olmadı. Bunu belki yarın anlatacağım. İstanbul'dayım. Yurttayım
22-Geleli 2.5 sene olmuş.Bir yaz.Gelip almadılar beni. Gelemediler aslında ama o zamanlar"yine gelmediler, gelecekler 2ay var daha" diyorum.
23-Gelemediler.Cemil abinin de kimsesi gelmedi. Rizeli benden 2 yaş büyük. İkimiz varız sadece yurtta.Temizlikçi abla var yemek yapıyor bize
24-Abla demiyorum "anne"diyorum.Bazen gelemezdi yol uzun. Biz de Cemil abiyle takılırdık. Fatih camiinin avlusunda.Kale direği çizdik duvara
25-Gittiğinizde görürseniz beni hatırlayın. O duvara ben çizdim o kale direklerini. Akşama kadar oynadık sonra yurda dönüyoruz. Cuma akşamı
26-"Anne gelmiycek bugün cuma" diyorum. Acıktık... Yurdun yan tarafında H. Market var. Dışarda meyvelerin konulduğu telli bir kafes.
27-Paramız yok. Yurttan bize aylık bir burs veriyorlardı, onu da bir haftada sucuklu eriğe verirdik. Bursu almaya bir hafta felan var..
28-"Abi alalım mı?"Haftaya alırız" diyor."Bir tane alalım haftaya veririz parasını""Olmaz" diyor.Ben elimi uzatıp bir muz almaya çalışıyorum
29-Yetiştim yetişeceğim, elimi kesiyor tel. Çekiyorum elimi. Ağlıycam."Dur"diyor,uzatıyor elini sadece bir muz alıyor. Bana veriyor.
30-Yarısını verecek oluyorum benim "canım çekmiyor, aç da değilim" diyor. Sonra yurda gittik benim karnım tok, o aç. Uyuduk.
31-Bir hafta sonra bursumuzu aldık, harcadık parayı bir güzel. Unuttum ödeme yapmayı. Gelmedi aklıma. Cemil'den yarın bahsedeceğim.
32-Durumu tesbit için söylüyorum. "28 şubat" bu tarihle adımı hiç bir araya getirmedim, anlaşılması için mecburum. Yıllar geçti..
33-Çok uzaklara gidiyorum bu sefer "Kendinin bile ücrasında yaşayan benim için gidecek yer ne kadar uzak olabilir?" (: İsmet REİS.
34-Gitmeden yurda uğrayayım diyorum. Hem çocukları görürüm, helalleşirim. Yurda yaklaştım. Marketin önündeyim. Çocukluğumu hatırlıyorum.
35-Aynı kafes, ellerimi uzatıyorum, kanıyor ellerim. Duygulandım. Yurda gidecekken parayı hatırladım. Verdim mi, vermedim mi? Versem unutmam
36-İçeri girdim, amca yaşlanmış. Aşinalık var ama konuşmuyoruz. "Amca" dedim. "Ben küçükken şu yandaki yurtta kalıyordum" dedim.
37- "ee" dedi. "Bir akşam, aklımız ermiyordu canımız çekti. Bir muz aldık.Ödedim mi bilmiyorum. Ne tutuyorsa vereyim hakkını helal et."
38-Durdu, durdu, durdu, durdu.. Gözleri doldu. Ha ağladı ha ağlayacak.. Sigara yaktı. "Otur evladım" dedi."Yolcuyum amca" dedim."Otur" dedi.
39-"O borç ödendi " dedi. Ödedim diye sevindim.Kafesin telleri zorlanmıştı, Kızgındım, iyice muhkem hale getirmeye niyetliydim ilk fırsatta"
40-"Para olunca dedim" dedi. Bir hafta sonra sizin çocuklardan biri geldi anlattı durumu, parayı verdi."Ben hiç bu kadar utanmamıştım oğlum"
41-"Yanı başımda yetimhane var, hiç aklıma gelmediniz, biri çalmış diye düşünüyorum. Sonra bir çocuk gelip bana para uzatıyor."
42-"Sonraki gün en güzel meyveleri en yakına koydum, daha sonraki günde" "Elleri incinmesin diye telleri düzelttim. Aralık bıraktım."
43- "Sonra bir daha niye gelmediniz oğlum" dedi. Ben ağlamaya başladım.. Helalleşip ayrıldık. Bu da İstanbul'lu amca..
44-En nefret ettiğim şey "Türk, Kürt" vurgusu üzerinden kardeşlik mesajı vermek. Kardeşler birbirlerine çoğu kez biz kardeşiz demezler.
45-Ama bazen derler, Bir kardeş abisine büyük yanlış yaparsa "insan abisine bunu yapar mı? kardeşimsin sen benim" diyebilir.
46-Ya da tam tersi. "Ben kardeşin değil miyim?" diye sorabilir. O vurguyu yapıyorum şu anda; biz kardeş değil miyiz? En zor zamanda el tutan
47-Toplumsal mutabakat kodu dedim; yok öyle bir şey. Bende yok öyle bir kod. Kardeşler arasında mutabakat kendiliğinden sağlanır zaten.
48- Beni, beni tanımayan, ailemi tanımayan, sadece müslüman bir ailenin müslüman bir çocuğu muhtaç' diyerek alan bir Türk abla büyüttü.
49-Benim kapıma yemeğimi göz yaşlarıyla bir Kürt amca bıraktı. Benim elim kanıyor diye benim yerime meyveyi bir Rizeli çaldı.
50-Türkiye bu insanlar yüzünden mazlumların son ilticagahıBiz unutsak da mazlumlar biliyor; Müslüman kalbinden başka sığınılacak liman yoktur
Selam ederim ... SON.