Köy okulunun fedakar öğretmeni

Şanlıurfa'da 30 yıllık virane haldeki Yolbilir İlkokuluna iki yıl önce atanan sınıf öğretmeni Müge Kesmez, imkansızlıklara rağmen özverili çalışmalarıyla köy okulunu adeta yeniden inşa etti.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Kasım 2016 22:26, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Köy okulunun fedakar öğretmeni

Halil Fidan

Şanlıurfa'nın merkez Eyyübiye ilçesinde 30 yıllık virane haldeki Yolbilir İlkokuluna 2 yıl önce atanan sınıf öğretmeni Müge Kesmez, özverili çalışmalarıyla adeta yeniden inşa ettiği okuldaki öğrencilerine umut oldu.

Kente 45 kilometre mesafede bulunan ve Eyyübiye'nin kırsal mahallelerinden Yolbilir'deki ilkokula atanan Konyalı Müge Kesmez (25), hayalindeki mesleğe başlamanın heyecanıyla geldiği yerleşim biriminde ummadığı bir görüntüyle karşılaştı. Fiziki anlamda eğitime uygun olmadığını düşündüğü Yolbilir İlkokulu için kolları sıvayan genç öğretmen, girişimleri sonucu ve yakınlarının da maddi desteği ile velilerle çatıyı onarıp, pencere ve lavaboları yeniledi.

Boyanın ardından öğrenciler için çeşme ve bahçeye kapı yapan Müge öğretmen, sosyal medya aracılığıyla topladığı kitaplarla okula büyük bir kütüphane de kazandırdı.

Velilerin maddi durumu iyi olmadığından sosyal medya aracılığıyla büyük firmalarla irtibata geçen genç kadın, kolejler için okul kıyafetleri hazırlayan markalarla görüşüp her sınıf için farklı formalar temin etti.

Çocukların daha iyi ortamda eğitimlerini sağlamak ve sınıftaki öğrenci mevcudunu düşürmek için kendisine tahsis edilen lojmanını da 3 ve 4'üncü sınıflara ayıran Müge öğretmen, henüz hava aydınlanmadan yola çıktığı, her gün 45 kilometre yol katederek geldiği okulda öğrencilerinin en iyi şekilde eğitim görmesi için çaba sarf ediyor.

Müge Kesmez, bahçesine oyunlar çizdiği, duvarlarına eğitici etkinlik ve materyal astığı rengarenk okulu öğrencilerin daha mutlu olduğu bir eğitim yuvasına dönüştürdü.

Kesmez, şu değerlendirmede bulundu:

"Burada sadece öğretmen değil müdür, hizmetli, boyacı, abla, anne olabiliyoruz. Bazen insanlar bunu yadırgayabiliyorlar. 'Niye bu kadar çalışıyorsun? İşini yap yeter.' diyebiliyorlar. Ama biz Allah rızası için çalışıyoruz. Çocukların yüzünde gördüğümüz bir gülümseme, onlarda gördüğümüz bir ilerleme yetiyor bize. Sabah erken saatlerde uyanıyorum, servisle geliyoruz. Normalde 1'den sonra ders bitiyor ama servis 3 gibi oluyor. Biz de bu sürede çocuklarla ders yapıyoruz, zamanımızı boş geçirmiyoruz. Tabii sadece ders yapmıyoruz, çocukları yormamak adına oyunlar oynuyoruz, evlerine gidiyorum, onlarla kuzu otlatıyorum. Bu sayede bizimle diyalog içerisinde kalıyorlar. Çocukların köy dışından muhatap olduğu tek kişiler biziz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber